Askerliğini tamamlamasının ardından rahatsızlanan Kozan, İnegöl Devlet Hastanesi'ne gitti. Buradaki ilk muayenesinden sonra 1968 yılında Bursa Devlet Hastanesi'ne sevk edilen Kozan, akciğer hastalığı teşhisiyle tedaviye alındı.
Tedavi olup hastaneden çıkmayı, sağlıklı bir şekilde yaşam sürmeyi bekleyen Kozan, 42 yıllık yaşamını dört duvar ve bir koridora sığdırmak zorunda kaldı.
Hastaneye yattığı dönemlerde Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki 30. Hükümet görev yaparken bugün Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki 60. Hükümeti gören Kozan, Kıbrıs Barış Harekatı, 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül askeri müdahalesi, Berlin Duvarı'nın yıkılması, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya'nın dağılması, Körfez Savaşı, Irak'ın işgali ve diğer önemli süreçleri; ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmeleri hasta yatağında öğrendi, hastaneden takip etti. Doğum günlerini, bayramları, yılbaşılarını geçiren Kozan, 2010'a da hasta yatağında makineye bağlı girdi.
TRT'nin Türkiye'nin ilk televizyon kanalı olarak deneme yayınına başladığı 1968 yılından bugüne kadar hastanede yaşamını sürdüren Kozan, dünyaya sadece odasının penceresinden ve küçük televizyonunun ekranından bakabiliyor. Hastane dışındaki dünyaya sadece küçük penceresinden bakabilen Kozan, gelişmeleri de televizyonundan öğreniyor.
YÜZLERCE ARKADAŞI OLDU AMA ZİYARETE GELEN OLMADI
Hiçbir akrabasının ziyaret etmediği Kozan'ın, 42 yıl içinde bulunduğu odadaki diğer yatakta tedavi gören yüzlerce arkadaşı oldu. Bazı hasta arkadaşlarını kaybeden, iyileşenleri uğurlayan Kozan'ı, tabur olan oda arkadaşlarından ziyarete gelen olmadı.
''Türkiye'nin en kıdemli hastası'' olarak nitelendirilen Kozan, 42 yılın verdiği yorgunlukla bitkin düştü. Bugüne kadar hastanedeki başhekimden temizlik görevlisine kadar tüm personelin mutlu olması için elinden geleni yaptığı Kozan'ın yüzü artık gülmüyor.
Bir dönem uyumlu davranışları ve sevimliliğiyle bilinen Kozan, son günlerde konuşmakta bile güçlük çeker hale geldi. Makineye bağlı yaşamını sürdüren, halsizlikten koridora bile çıkamayan Kozan, artık hastaneden kurtulmayı hayal bile etmiyor, gelecekle ilgili planlar yapamıyor.
Kozan, genç yaşında yatırıldığı Bursa Devlet Hastanesinde geçen yıllar süresinde 15 başhekimin değiştiğini, onlarca doktor ve hemşireyle tanıştığını belirterek, hastanenin kendi evi gibi olduğunu söyledi.
Tüm isteklerinin yerine getirilmesine rağmen yıllardır hayalini kurduğu akülü arabasına halen kavuşamadığını dile getiren Kozan, bu nedenle günlerce yatağından kalkmak istemediğini ifade etti.
Bursa Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Mustafa Erim ise KOAH hastası olan Abdullah Kozan'ın artık kendi yakınları ve personelleri gibi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Abdullah Kozan'ın tüm bakım ve tedavilerini karşılıyoruz. Sağlık durumunda iyi yönde pek değişiklik olmadığı için bu kadar zaman burada kaldı. Aslında bildiğiniz gibi hastaneler sadece bakım yerleridir. Gönül isterdi ki birçok hastamıza da bu imkanı sağlayalım, ama bu mümkün değil. Abdullah Kozan, farklı bir örnek. Geçen yıllar sonucunda biz ona, o bize alıştı. Kendisine sağlıklı ve mutlu bir hayat diliyorum.''
1968'den beri hastanede yatıyor
Kronik akciğer rahatsızlığı teşhisiyle 30. Hükümet döneminde Bursa Devlet Hastanesi'ne yatırılan Abdullah Kozan (64), 42 yıldır tedavi görüyor.