'2. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi' Başladı

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği ve Fransa merkezli Limoges Üniversitesi'nin iş birliğiyle İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen 'Şehrin Dili' ana temalı 2. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi CONGIST'19'un açılışı yapıldı Kongre Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi: 'Arasında İstanbul, Paris, Moskova, St. Petersburg, Roma, Kiev, Artvin, Berlin, Ankara, İzmir, Torino, Madrid, Barselona, Dublin, Bursa, Edirne, Brezilya, Novi Pazar'ın da bulunduğu gibi çok geniş bir coğrafyaya dağılan 'Şehrin Dilini' konuşuyoruz' Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem: 'Medeniyet tahayyülleri şehirler üzerinde gerçekleşir. İslam medeniyetinin inşa ettiği şehirler çok kültürlü ve birlikte yaşama imkanı sağlayan kozmopolit şehirlerdir'

2. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi (Congist'19) Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi, "Arasında İstanbul, Paris, Moskova, St. Petersburg, Roma, Kiev, Artvin, Berlin, Ankara, İzmir, Torino, Madrid, Barselona, Dublin, Bursa, Edirne, Brezilya, Novi Pazar'ın da bulunduğu gibi çok geniş bir coğrafyaya dağılan 'Şehrin Dilini' konuşuyoruz." dedi.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Edebiyat Fakültesi tarafından, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği ve Fransa merkezli Limoges Üniversitesi iş birliğiyle İÜ Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi CONGIST'19 başladı.

Bu yıl ana teması "Şehrin Dili" olarak belirlenen kongrenin açılış programı, İÜ Fen Fakültesindeki Cemil Bilsel Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Kongre Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi, açılış konuşmasında kongre programında dil bilim, gösterge bilim, mimarlık, psikoloji, sosyoloji, coğrafya, iktisat, edebiyat, tarih gibi farklı konuların iç içe geçtiğini söyledi.

Tebliğ başlıklarında adı ve konusu geçen şehirlere değinen Develi, "Arasında İstanbul, Paris, Moskova, St. Petersburg, Roma, Kiev, Artvin, Berlin, Ankara, İzmir, Torino, Madrid, Barselona, Dublin, Bursa, Edirne, Brezilya, Novi Pazar'ın da bulunduğu çok geniş bir coğrafyaya dağılan 'Şehrin Dilini' konuşuyoruz. Antik şehirlerden günümüzün metropol şehirlerine, köylerden mega kentlere, mutantan şehirlerden duvar yazılarına kadar şehri kuran ve ayakta tutan dili konuşurken, şehrin kendi dilini ve gürültülerini de konuşacağız." değerlendirmesini yaptı.

Şair Orhan Veli Kanık'ın "İstanbul'u dinliyorum" şiirini okuyan Develi, şunları ekledi:

"Şehrin sesini dinleyeceğiz ve onun anlamını düşüneceğiz. Bu üç günün dolu dolu geçeceği apaçık. Bu kongre, tebliğcilerin eleştiri ve katkısıyla entelektüel bir ziyafete dönüşecek. Tabii bütün kongreler gibi bu kongre de ortak bir aklın ve emeğin ürünü."

- "Medeniyet tahayyülü şehirler üzerinde gerçekleşir"

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, şehirlerin birer medeniyet merkezi olduğunu belirterek, "Medeniyet tahayyülleri de şehirler üzerinde gerçekleşir. İslam medeniyetinin inşa ettiği şehirler çok kültürlü ve birlikte yaşama imkanı sağlayan kozmopolit şehirlerdir." dedi.

Şehirlere kimlik kazandıran en önemli şeyin şehrin kendi kültürü olduğuna dikkati çeken Erdem, "Irkçılık, taklitçilik, güç gösterme ve kölecilikten beslenen Helen Roma Medeniyeti, Avrupa medeniyeti, çok kültürlü ve birlikte yaşama imkanı veren şehirler kuramamıştır. Şehirler mimarisi, cadde ve sokaklarıyla sahip olunan kültürün aynasıdır." ifadesini kullandı.

Dildeki yabancılaşma ve yozlaşmanın en yoğun yaşandığı alanların başında tabela kirliliğinin geldiğini dile getiren Erdem, "Şehirlerimizin cadde ve sokaklarını dolaştığımızda, çevremize şöyle bir baktığımızda tabelaların yabancı kelimeler tarafından işgal edildiğini görüyoruz." diye konuştu.

- "Çok disiplinlilik bizim en kıymetli yönümüz"

Limoges Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Jacques Fontanille, İstanbul Üniversitesinin 5 binden fazla öğretim elemanı ve 70 binden fazla öğrencisiyle Türkiye'nin en eski üniversitesi olduğunu ve temellerinin 15'inci yüzyıla dayandığını kaydetti.

Limoges Üniversitesinin İstanbul Üniversitesi kadar köklü bir üniversite olmasa da 3 eski okulu bir araya getirerek 1968 yılında faaliyete geçtiğini ifade eden Fontanille, şunları söyledi:

"Limoges Üniversitesinin bin 200 öğretim elemanı ve 17 bin öğrencisi var. 5 farklı enstitü çatısı altında araştırma faaliyetlerini yürütüyor ve bugün aramızda insan ve toplum bilimleri ile doğa bilimlerinden akademisyenlerimiz bulunuyor. Çok disiplinlilik bizim en kıymetli yönümüz. Bu sayede esnek ve bir arada çalışma imkanımız oluyor. Bu olanakları bilimsel sorunlar ve toplumun ihtiyaçlarına göre gözden geçirip dönüştürüyoruz."

Kongrenin insan dilleri gibi geniş bir alanda yapılacağını ayrıca farklı dil ve inançları geride bırakarak bilimsel proje evresine geçilmesine imkan tanıyacağını ifade eden Fontanille, şöyle devam etti:

"Tüm bilimler ayni tür ve yapıda değiller ancak herkes kendi alanında bilimsel saygınlığı hak ediyor. İnsan ve toplum bilimlerine birçok toplumda az itibar gösteriliyor ve finansman konusunda kaynak sıkıntısı çekiliyor. Hatta siyasi iktidarlar tarafından saldırıya bile maruz kalabiliyor. Bu durumda tüm insan ve toplum bilimi alanındaki çalışmalara sahip çıkılması, desteklenmesi ve bu tarz kongrelerle seslerinin duyurulması sağlanmalıdır."

İÜ Rektör Vekili Haluk Alkan ise farklı disiplinlerde tarih boyunca mekanın neresi olduğu sorusuna cevap arayarak zorlu bir çabaya girişildiğini belirterek, "Filozoflar, sosyologlar, mimarlar, tarihçiler, antropologlar gibi pek çok sosyal bilimci farklı mekan anlayışlarıyla birbirlerini etkileyerek mekanı sorgulamış, mekan üzerinden düşünmüş ve mekanı kurgulamışlardır." dedi.

Bu anlama çabasında şehir, insan ile mekan ilişkisini anlamlandırma alanında yer bulduğunu ifade eden Alkan, şöyle devam etti:

"Gündelik hayatın geçtiği mekanda hayatın profesyonel ve psikolojik süreçlerinin geçtiği yerler olarak inşa edilirken, kişilerin mekana yüklediği farklı kimlikler de şehirlere kimlik vermektedir. Şehir, içinde yaşayanlarla hem şehrin kurumsal kimliğini, benliğini inşa etmekte hem de medeniyetlerin birer tezahürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Mekanın anlaşılması, yorumlanması ve insan ile olan etkileşimine yönelik çalışmalar, sembolik, yapısal, psikolojik, fenomenolojik, etkileşimsel, kavramsal, kültürel, siyasi ve ekonomik pek çok başlık altında incelebilir. Bu ilişkilerin bu kadar çok başlık altında ele alınabilmesinin temel nedeni konunun disiplinlerarası olmasıdır."

Konuşmaların ardından programa katılanlara plaket takdim edildi ve Gönül Paçacı yönetimindeki İÜ Osmanlı Dönemi Müziği Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMAR) Türk Musikisi İcra Heyeti "İstanbul Şarkıları" konseri verdi.

- Kongre 20 Eylül'e kadar devam edecek

Kongrede "Batı Dilleri ve Edebiyatları", "Türk Dili ve Edebiyatı", "Felsefe", "İletişim ve Görsel Sanatlar", "Mimarlık ve Şehircilik", "Müzik ve Resim", "Sinema ve Tiyatro", "Sosyoloji ve Psikoloji" ve "Tarih" başlıklarında oturumlar yapılacak.

"Şehrin Dili" ana temalı Congist'19 kapsamında, filolojiden felsefeye, tarihten sosyolojiye, mimarlık ve güzel sanatlardan psikoloji ve iletişime farklı sosyal ve beşeri disiplinlerin perspektiflerinden değerlendirmeler ve müzakereler yapılacak.

Etkinlikte şehrin dilinin okunması ve yorumlanması amaçlanırken, alanında uzman isimlerin görüşlerini bildireceği oturumların yanı sıra müzik dinletileri gerçekleştirilecek.

Ulusal ve uluslararası çok sayıda akademisyenin konuşmacı olarak yer aldığı oturumlar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde bulunan Fuzuli, Mustafa Şekip Tunç, Ziya Gökalp, Yahya Kemal, Abdülhak Hamit Tarhan, Ahmet Caferoğlu amfileriyle kurul odasında yapılacak.

"Müzik ve Resim", "Sinema ve Tiyatro", "Sosyoloji ve Psikoloji" ve "Tarih" oturumlarının da yapılacağı kongre, 20 Eylül'de sona erecek.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile