2011 seçimleri için iki parti ittifak yapacak

2011 yılında yapılacak seçimlerde baraj sorununu aşmak isteyen iki partinin ittifak yapacağı iddiası gündeme bomba gibi düştü.

Saadet Partisi ile BDP'nin ittifak yapacağı konuşuluyor. 2002 seçim öncesinde de Saadet Partisi'yle kapatılan DEHAP arasında ittifak görüşleri yapılmış başarılı olamamıştı.

BDP ile Saadet Partisi'nin ittifak yapacağı iddiası bugün Vatan Gazetesi'nde Aydın Ayaydın'ın yazısında gündeme getirildi. İşte Ayaydın'ın o yazısı..

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Özdemir Özok'un cenaze törenine katılmak üzere bir gece önceden Ankara'ya gittim. Uzun süredir gitmediğim Ankara'daki siyasilerin mekânı haline gelen ünlü bir balık lokantasında dostlarımla bir araya geldim. Konu, ister istemez Meclis'te Anayasa değişikliği görüşmelerinin birinci turuydu.

Masadaki herkesin kafası Anayasa değişikliğinin geçip geçmeyeceği sorusuyla meşguldü. Geçerse Anayasa Mahkemesi ne diyecek? Referanduma giderse sonuç ne olacak? Çoğunluk, değişikliğin TBMM'den geçeceği, sonrasını kestirmeninse zor olduğu görüşünde.

Neden olmasın?

Bir ara yan masadaki hararetli konuşmaya istemeyerek de olsak kulak misafiri oldum. Önümüzdeki seçimlerde baraj sıkıntısı yaşaması beklenen BDP ile Saadet Partisi'nin ittifak yapacağı üzerine konuşuluyordu. Böyle bir söylentiyi bir iki hafta önce İstanbul'da da duymuş ancak buna pek ihtimal vermemiştim. Ancak masada konuşanları yakından tanıyordum, gazetecilik dürtüsü ile konuşulanların detaylarına kulak vermek zorunda kaldım. İttifak yapılması yönünde konuşan siyasetçi, bu partilerden birine çok yakın bir kişiydi. O yüzden kendi kendime "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" dedim. Konuşan kişi, "arkadaş, tüm kamuoyu yoklamalarında hem bizim, hem de diğer partinin oy oranı yüzde 6-7 düzeyinde gözüküyor. Seçimlere kadar bu oran artabilir, ancak yine de barajın aşılamaması ihtimali kuvvetli. İki partinin toplam oy oranı yüzde 14'ler düzeyinde, fakat ittifakın yaratacağı sinerji oy oranını yüzde 20'ye kadar çıkarabilir, dolayısıyla 100 milletvekili çıkabilir ve her partiye de en az 50 millet vekili düşer. Kaldı ki böyle bir birliktelikten sonra CHP ve MHP dışında Saadet Partisi ile BDP'nin barajı aşmasıyla AK Parti'nin tek başına iktidarı da imkânsız hale gelir" diyordu. Bu deneyimli siyasetçiyle bir ara göz göze geldik, söylediklerini duymuş olacağımı fark etti ki, bana "hoca bu konuda ne dersin ve lütfen bu konuşma aramızda kalsın" diye seslendi. Kendisine bunu ben değil, işin göbeğinde olan sizler bilirsiniz, ancak "aramızda kalsın" önerinize olumlu yanıt veremem, madem iş bu noktalara kadar gelmiş, ben yazmazsam bile bir başka arkadaşımın kulağına gider ve o yazar dedim. Bu kez de "henüz konuşulmuş, bitmiş bir şey yok. Sadece bu iş olur mu diye kendi aramızda yüksek sesle konuşuyoruz" dedi. Ben, duyduklarımdan görüşmelerde bayağı mesafe aldığınızı anladım deyince de, "ona bakarsanız 2002 seçimlerinde iş neredeyse bitmişti, yine de son dakikada birliktelik yattı" cevabını aldım.

Ertesi gün dönüşte Esenboğa Havalimanı VIP salonuna girdiğimde tesadüfen Saadet Partisi adına 2002 seçimlerinde DEHAP ile ittifak görüşmesi yapan bir siyasetçi ile BDP grubunun halihazırdaki bir milletvekilinin birbirlerine yakın oturduklarını gördüm. Hemen onlara önceki akşam kulak misafiri olduğum ittifak olayının gerçek olup olmadığını sordum. Saadet Partili siyasetçi dostum, neden olmasın dedi ve 2002 yılındaki ittifak görüşmelerinden bir detayı aktardı.

Aralarına oturtmadılar

BDP'li milletvekili ise, şakayla karışık, "belki bu birlikteliğe bir üçüncü parti de katılır" şeklinde espri yaptı. Bu konuşmalara tanık olan ve benimle aynı dönemde, parlamentoda aynı partide görev yapan bir bakan arkadaşım da "siyasette her şey olur" değerlendirmesinde bulundu. O sırada İstanbul uçağının anonsu yapıldı ve uçağa binmek üzere otobüse bindik. Saadet Partili siyasetçi ile BDP'li milletvekilinin yan yana oturduklarını görünce biraz ayrılın da aranıza ben oturayım da, görenler seçim ittifakı yapacağınızdan şüphelenmesinler dedim. "Biz yan yana oturmaktan şikâyetçi değiliz" dediler.

22 Temmuz'da iki partinin durumu neydi?

22 Temmuz seçimlerinde Saadet Partisi'nin oy oranı 2.34'tü. Toplam oyu ise 820.299 Kapatılan DTP ise seçimlere bağımsız adaylarla girdi oy oranı 5.32'ydi. Toplam oyu ise 1.864.971. Kapatılan DTP'nin yerine kurulan BDP'nin Meclis'te 20 milletvekili bulunuyor.

2002'de de ittifak görüşmeleri yapılmıştı

2002 seçimleri öncesinde baraj sıkıntısı yaşayan Saadet Partisi'nin iki yetkilisi ile dönemin DEHAP Genel Başkanı Murat Bozlak, Ankara'da seçim ittifakı için birkaç kez bir araya gelmiş, daha sonra bu görüşmelere her iki partiden diğer bazı yetkililer de katılmış, ancak seçim ittifakına kesin gözü ile bakılırken son anda uzlaşma sağlanamamış ve her iki parti seçimlere ayrı ayrı katılmıştı. Hem Saadet Partisi, hem de DEHAP barajı aşamamış ve Meclis dışında kalmış, Ak Parti oyların yüzde 37'sini alarak tek başına iktidar olmuştu.

Saadet Partisi ile BDP arasında seçim ittifakı olur mu olmaz mı bilemem. Ancak "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" ata sözünü de unutmamak lazım. Böyle bir şey var ise, artık yavaş yavaş ortaya dökülecektir.

Vatan

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile