2018'De Resmi Kurumlarda F Klavye Zorunluluğu

2018'De Resmi Kurumlarda F Klavye Zorunluluğu

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Çankırı Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Akyol, 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan genelgede 2017 yılı sonuna kadar bütün resmi kurumlarda F klavyeye geçilmesi zorunluluğunun olduğunu belirterek, “2018 yılı Ocak ayında bütün resmi kurumlarda F klavyenin dışında başka klavyenin kullanılmasının yasak olduğunu hatırlatmak istiyorum” dedi.

2017 yılının Türk Dili Yılı ilan edilmesi nedeniyle Çankırı Karatekin Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Çankırı Şubesi’nde “Geçmişten Geleceğe Türkçemiz” konulu konferans düzenlendi.

Atatürk Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mevlüt Gültekin’in yanı sıra Vali Yardımcısı Abdullah Aslaner, Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Öztürk, TDED Çankırı Şubesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Akyol, daire amirleri, siyasi parti ve STK temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından programın açılış konuşmasını gerçekleştiren TDED Çankırı Şubesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. İbrahim Akyol, Türkçenin önemine değindi.

F klavyenin yıl sonuna kadar tüm kamu kurumlarında kullanılmasının zorunlu hale geleceğini belirten Akyol, “Diğer taraftan hatırlatmak istediğim bir husus daha var ki 10 Aralık 2013 tarihli Resmi Gazete’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan genelgede 2017 yılı sonuna kadar bütün resmi kurumlarda F klavyeye geçilmesi zorunluluğu vardı. İçinde bulunduğumuz Aralık ayının sonun kadar bu geçişin tamamlanması gerekmektedir. 2018 yılı Ocak ayında bütün resmi kurumlarda F klavyenin dışında başka klavyenin kullanılmasının yasak olduğunu hatırlatmak istiyorum” diye konuştu.

Akyol, F klavye kullanmanın önemine değinerek, “F ile Q klavye arasında ne gibi fark olduğu düşünülebilir. F klavye 1950 yıllarda merhum İhsan Yener ve öğrencileri tarafından Türkçe kelimeler üzerinde uzun çalışmalar yapılarak keşfedilmiş bir klavyedir. Q klavye ise tamamiyle İngiliz diline ait olup İngilizce yapılan çalışmalarla yapılmış klavyedir. F klavye farkında olmadan bizim zihnimize Türkçeyi kodlamaktadır. Q klavye ise farkında olmadan İngilizceyi zihnimize kodlamaktadır. Bu konular bilimsel olarak da anlatılmaktadır” açıklamasında bulundu.

En çok Q klavyenin kullanıldığını dile getiren Akyol, “Dünya üzerinde 20’den fazla çeşit klavye var. En fazla kullanılan Q klavye. Latin kökenlere sahip ve sömürülmüş milletler Q klavye kullanıyor” bilgilerini verdi.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mevlüt Gültekin de Türkçenin dünyanın en eski dillerinden birisi olduğunu söyledi.

Türkçenin zengin bir dil olduğunu aktaran Gültekin, “Araştırmalar gösteriyor ki ‘Sümerce yazılan metinlerde 163 adet Türkçe kelime keşfediliyor.’ Türkçenin yaşı en az Sümerce metinlerin yaşı kadar eskidir. Türkçe dünyada yazıya geçirilmiş en eski dildir. Birçok abide var. Bunlar bizim dilimizin eskiliğini, zenginliğini, tarihimizin, kültürümüzün, medeniyetimizin eskiliğini ortaya koyan metinlerdir” diye konuştu.

Gültekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Uygurlar, Türk devletleri içerisinde matbaayı ilk kullanan Türk kavmidir. 9. Yüzyılda bir Türk grubu matbaayı kullanıyor ve Uygurlardan kalma eserler birer hatıradır. Bu bir acı gerçektir ki bu belgelerin yüzde 80’i Almanya’dadır. Bizde çok küçük bir yüzde 5’lik bir bölümü var. Uygurlarla yapılan çalışmaların yüzde 99’u Almanca. Karahanlılar Orta Asya’da büyük bir devlet kuruyorlar. Divanü Lugati’t-Türk başlı başına bizim için bir hazinedir. Bu kitap Türkçeyi Araplara öğretmen için yazıldı. 13. yüzyıldan itibaren Anadolu’da Türkçe yazı dili oldu. 200 yıl Türkçe Anadolu’da yazı dili olarak kullanılamadı. 14. yüzyıla gelindiğinde Anadolu’da Türkçe yavaş yavaş kullanılmaya başlandı. 14-15. yüzyıla gelindiğinde artık Türkçe kendine güvenen bir takım yazarlar şairler yetiştirdi. Daha önceki Türkçe yazanlarda korku vardı acaba yazsam diğer okumuş ulema kesim ne der, bizi ayıplarlar mı korkusu hakimdi.”

Cumhuriyet döneminin dil konusunda önemli bir dönem olduğunu ifade eden Gültekin, “1930’lu yıllara geldiğimizde yani Cumhuriyet ilan edildikten sonra dil konusu hassasiyetli üzerinde durulan bir konu oldu. O dönemlerde başlayan dil kavgası 1970’li yıllara kadar devam etti. 1983’te çıkan bir kanun ile Türk Dil Kurumunun yapısı tamamen değişti” değerlendirmesini bulundu.

Gültekin, Türk dilinin medeniyet dili olma yolunda ilerlediğinden bahsederek, “Türk dilinin şu andaki durumu ne diye sorarsanız dilimiz yüzlerce televizyon kanalında, yüzlerce basın yayın organıyla bir medeniyet dili olma yolunda. Gerçekten çok iyi gelişmeler var. Türkçe gerçekten bir medeniyet dili. Dilimiz dünya illeri arasında çok iyi bir konumda. Türkçe sözlüğü Almanların ve İngilizlerin sözlüğüyle yarışır durumda. Türk dünyası dediğimiz Türk devletlerinde Türkçeyi yaşatmak adına çok büyük bir mücadele ediyorlar” ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile