CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısına dün ve pazar günü yapılan kurultaylara katılan CHP'lilere teşekkür ederek başladı. Kılıçdaroğlu, konuşmasının büyük bölümünde Başbakan Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi.
AK Parti iktidarını 'kökü olmayan bir siyasi anlayış' olarak tanımlayan CHP Lideri, böyle bir siyasi anlayıştan ancak diktatörlük ve bir baskıcı rejimin çıkacağını söyledi.
Eğitim reformunu eleştiren anamuhalefet lideri, 8 yıl kesintisiz eğitimin kaldırılmasına karşı çıkan TUSİAD'ı kutladı.
28 Şubat'ın esas mağdurunun Erbakan olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ' 28 Şubat'ta sen mi bedel ödedin? Onun mağduru Erbakan'dır. Sen ne yaptın gittin Erbakan'ı arkadan hançerledin. Kalkmış ahlak dersi veriyor. Sen kendi liderini arkadan hançerleyen adamsın. Erbakan'dan helallik istedin mi? 28 Şubat seni başbakan yapmak için yapılan bir manevraydı ' dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamalar şöyle:
EN DEMOKRATİK TÜZÜGE SAHİP PARTİ CHP'DİR
Türkiye Cumhuriyeti'nin en demokratik tüzüğüne CHP sahiptir. Yeni bir anlayışla yola çıkıyoruz. Halka umut, güven vermeliyiz. Bunun yolu ortak söylem geliştirmektir. Bir demokrasi devrimi yapmaya kararlıyız ve bu kararlılıkla yola çıkıyoruz. Bir demokrasi devrimi yapmaya kararlıyız ve bu kararlılıkla yola çıkıyoruz. Türkiye tam anlamıyla tıkanmış durumda. Demokrasisi, hukuk sistemi, siyaseti tıkanmış durumda. Türkiye'nin bir değişime ihtiyacı var. CHP'nin içinde olmadığı bir değişim iddiası gerçekçi değildir.
SENİN 10 YILLIK KÖKÜN VAR
Siz onların hileli reklam kampanyalarına bakmayın. Halkın istemleriyle taban tabana zıt bir değişimi yaşıyoruz. Bir kişiyi işe alırken bile özgeçmişine bakarlar. Eğitimine, deneyimine bakarlar. CHP'nin özgeçmişine bakalım. Ulusal kurtuluş savaşını verdi. Cumhuriyeti ve devleti kurdu. Çok partili sistemle demokrasiye geçti. Sosyal demokrasiyi bu ülkeye getirdi. CHP'nin geçmişi şanlarla doludur. Herkes bunu böyle bilsin. Bir babayiğit çıkıp söylesin ki bizim özgeçmişimiz de böyledir diye çıkıp söylesin. Bunu söyleyecek bir babayiğit yok. Böyle bir özgeçmişe sahip olmayanlar CHP'yi karalamakla meşguller. Diğer tarafta, geçmişinden utanan, siyasi mezhebi belli olmayan iktidarın 10 yılına bakalım. Geçmişi belli olmayan bir siyasi partiye kim inanır. Bizim şanlı tarihimizde senin atalarında var. Sen kendi geçmişini inkar ediyorsun. AKP statükocu bir parti oldu. Devleti, toplumu daha geriye nasıl götürebilirimden başka bir dertleri yok. Halkı bir değişim yapacağız diye kaldırdılar. 10 yılda statükoyu kurumsallaştırdılar. 10 yıllık kökü var, bizim 89 yıllık tarihimizi eleştiriyorsun. Kökü olmayan bir siyasal anlayıştan baskı, köklü bir partiden demokrasi çıkar. Senin 10 yıllık kökün var. O'nu da inkar ediyorsun. Sonra bizim 89 yılımızı sorguluyorsun.
YÜREKLİYSEN O SÖZLERİN DEVAMINI OKURSUN
Demokrasilerin tarihlerinde acılar vardır. Bunu da unutmamak gerekir. Değişimin ne olduğunu bilmeyenler demokrasi dersi veremezler. Onlar topluma yalan söyleyen, darbeci zihniyetin insanlarıdır. Demokrasi gece demoksiye küfredip, sabah kalkıp ben gömlek değiştirdim diyenlerin anlayışı değildir. Gömlek değiştirdim, demokrat oldum. Uygulamalarına bakıyoruz, o yırttığın gömleğin katmerlisini giyiyorsun. Aydınlar çıkıp da 'gerçek demokrat' dediler. Anayasa değişikliğini bile alkışladılar. Şimdi uyandılar. Onlara şunu söylüyorum. Demokrasi bir kıyafet değil, bir ruhtur. O ruhu taşımazsanız o devlette demokrasi de olmaz. Demokrat olmak için 12 Eylül'de, 12 Mart'ta hapse girmek gerekir, alkış tutmak değil. 'Ben Necip Fazıl'ın paragrafını okudum. Kinini unutma sözü Necip Fazıl'ın sözleri' diyor. Nasıl anlamazlar diyor. Ben bunun neresini düzelteyim. Ben kini kullandım ama ben kullanmadım Necip Fazıl kullandı diyorsun. Ya ben sana yalan makinesi diyorum sen inanmıyorsun. İşte ortaya çıktı. Yürekliysen, Necip Fazıl'ın o sözlerinin devamını da okusana. Yüreğin yetiyorsa, adam gibi adamsan çıkar devamını da okursun.
BİRİLERİ KONUŞUNCA İŞİNDEN OLUYOR
CHP'nin eleştiriler karşısında çocukları boğazını sıkan bir lideri yoktur. O yüzden görev bize düşüyor. CHP 3 büyük devrimin altına imza atmışsa, dördüncü büyük devrime de imza atmaya yüreği yeter.Değişimden yanaysan kurultayda söylediğimiz değişimlere destek ver. Ama yüreği yetmez. Post modern diktatörünüz var, medya özgürlüğü yok, hukuk, adalet güvencesi yok. Bu ülkede gerçek demokrasi var mı yok mu? Düşünmemiz lazım. Yıllardır binbir badiren çekip kurtaran şey bu ülkedeki aydınların, entellektüel birikim sağlamıştır . AKP bu sağ duyu korusunu bir kenara itti. Kimse konuşmasın dediler. Biri konuşunca işinden oluyor. En son olay Sayın Nuray Mert. İşine son verilen gazetecilerin sayısı 50'leri 100'leri aştı. Yeterince şak şakçın var. Bırak da 2-3 kişi de eleştirsin.
ANNELER SESİNİZİ ÇIKARIN
Bir parlamento var, siyasi iktidar var. Çoğunluğu var. Ama bu çoğunluğu bir kenara bırakıp, KHK ile karar alıyor. Bir ülkede parlementonun gücünün elinden alınışına susanlar bu tabloyu görsünler. Susma sustukça sıra sana gelecek. Eğitim sistemiyle ilgili gelen şey bir yasa teklifi değil. Bu hükümütin işi değil, teklifi veren açıklamayı yapsın diyor. Türkiye'nin en tartışmalı sorunu, hiçbiryerde tartışılmadan parlementoya getiriliyor. Bütün annelere sesleniyorum. Sizin çocuklarınızın geleceği ellerinden alınıyor. Sesinizi çıkarın!
ÇOCUKLARIMIZDAN NE İSTİYORSUN
Bu teklifin hazırlanmasına ev sahipliği yapan kişi Milli Eğitim Bakanı. O kim bilgi hırsızlığı yapan adam. Hadi eliniz uzun biliyoruz. Naylon faturacıdan maliye bakanı yaptınız da çocuklarımızdan ne istiyorsun. Erdoğan çıkıp şu soruya yanıt versin. İntihalci olmaktan mahkum olmuş bir kişi hangi ülkede bakan oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'na bu adamı oturtan insan nasıl bu ülkeye ahlak dersi verir. Silivri Toplama Kampı'nı biliyoruz. Bir siyasi partinin genel başkanı savunma yapıyor. Sert konuştu diye savunma yapması yasaklandı. Savunmasından dolayı 20 yıl yatacak. Hangi demokrasiden söz ediyoruz. Hangi ahlaktan söz ediyoruz.İnsanları toplama kampında açıkça mahkum ediyorsunuz. Avukatına da son duruşmaya kadar savunmaya katılmama cezası veriliyor.
28 ŞUBAT'IN MAĞDURU ERBAKAN'DIR
Bu ülkenin entellektüellerine sesleniyorum. Lüften bu yanlışları dile getirin. Bu ülkenin geleceğinden biz ne kadar sorumluysanız siz de o kadar sorumlusunuz. Uludere'ye gidişini ertelemiş. Sayın Başbakan, Uludere'ye gidemiyorsan. Gel kemal kardeşine kar da olsa tipi de olsa seni Uludere'ye götüreceğim. Bugün 28 Şubat nedeniyle de uzun uzun konuşmuş. Acılar çekmiş. Tam bir yalan makinası. 28 Şubat'ta sen mi bedel ödedin? Onun mağduru Erbakan'dır. Sen ne yaptın gittin Erbakan'ı arkadan hançerledin. Kalkmış ahlak dersi veriyor. Sen kendi liderini arkadan hançerleyen adamsın. Erbakan'dan helallik istedin mi? 28 Şubat seni başbakan yapmak için yapılan bir manevraydı. Bunları geç sen. Biz bilmiyor muyuz?
BU ÜLKEDE GÖRÜŞ BİLDİRMEK SUÇ
Şiir okudun diye hapse attılar. Buzdolabı, çek -yat bir de yanına hizmetli verdiler. Yüreğin yetiyorsa Silivri Cezaevi'ne git de hapishane neymiş gör. Bana yalancı demiş. Ne diyim. Cahil adam! Ben ona yürüyen yalan makinesi diyorum. O örnek vermiyor. Ben örnek vereceğim.CHP'li belediyeler yaptıkları ihalelerle PKK'ya kaynak aktarıyorlar dedi. Namuslu adamsan çık bu belediyenin ismini açıkla dedim. Açıkladı mı yok.Gensoru verdik geldi mi ? Yok. Recep Tayyip Erdoğan'ı yalan makinasına bağlasalar samimi söylüyorum 24 saat öter.Eğitim konusu çok önemli. CHP'li vekiller... Milli Eğitim Şura'sından konuşulmayan, TBMM'de, Bakanlar Kurulu'nda konuşulmayan bir konu nasıl bir teklifle gündeme gelir. Eğitimin etnik kimliği, inancı, sağı, solu olmaz. O dünyayı sorgulayacak. Allah'ın verdiği zekayı, eğitim sistemiyle yok etmeye çalışıyorsun. Üniversiteler, sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum. Sabancı Üniversitesi'nin hazırladığı ve alt komisyona sunacakları raporu herkes okusun. Bu teklife el kaldıranlar o raporu mutlaka okusun. Üniversiteler neden suskun. YÖK'e de isyan edin. Üniversiteler konuşmuyorsa onlara kimse üniversite demez.TÜSİAD buna niye karşı çıktı diye kızmış sayın başbakan. Bu ülkede görüş bildirmek suç, ben öğrendim ama TÜSİAD'çılar öğrenememiş. Yine de ben onları kutluyorum. Demokrasiyi biz kürsüde söylüyormuşuz. Tek parti varken çok partili rejimi CHP getirmiştir. Sen daha demokrasinin 'D'sini bilmiyorsun.
28 Şubat senin için yapılan bir manevraydı
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, konuşmasında kendisini eleştiren Başbakan Erdoğan’a da cevap verdi.