Muş'un Bulanık ilçesinde düzenlenen barış törenine katılan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Ahmet Türk, yerelde barışın sağlanmaması halinde ülke barışına katkı sağlayamayacaklarını söyledi.
Bulanık ilçesine bağlı Olurdere köyünde ikamet eden Sir ve Yıldız aileleri arasında 2004 yılında başlayan ve 2 kişinin öldüğü kan davası ilçe merkezinde düzenlenen barış töreniyle noktalandı. Düzenlenen törene Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Muş Milletvekilleri Sırrı Sakık ve Nuri Yaman, Bulanık Kaymakamı Ferit Görükmez, DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, eski Muş Milletvekili Mehmet Emin Seydagil, kanaat önderleri, vatandaşlar ile Sir ve Yıldız ailelerinin mensupları katıldı. Düzenlenen törende katılımcılara
Kürtçe hitap eden Mehmet Emin Seydagil, Kur'an-ı Kerim'den ayetlerle örnek vererek barışın önemine değindi.
Daha sonra konuşan Bulanık Kaymakamı Ferit Görükmez ise, Sir ve Yıldız aileleri arasında gerçekleştirilen barışın diğer ailelere örnek olması temennisinde bulundu. İnsanların aralarındaki husumetlere son vermesi gerektiğini belirten Görükmez, "Konuşmacılar konuşmalarında Kur'an-ı Kerim'den, hadisi şeriflerden birlik ve dirliğe dair örnekler verdiler. Kur'an-ı Kerim'de Allah buyuruyor ki, 'müminler kardeştir', sadece dinimiz bile aramızdaki bütün husumet ve kavgaları kaldırmaya delildir. İnşallah fiili
hayatımızda da bunlar bize örnek olacaktır. 21'inci yüzyılda hala kan davasında düşmanlıklarla basit meselelerle vakit kaybedecek bir toplum değiliz. İnşallah bu son birkaç yıl içerisinde bu hususlar ülkemizde sona erecektir. Biz ülkemizin gelişimi, toplumun refah ve huzuru için farklı şeylerle meşgul olacağız. Biz burada olmaktan mutluyuz. Ama biz buralarda olmak istemiyoruz. Artık böyle şeylere şahit olmak istemiyoruz. Bunları tasvip etmek istemiyoruz. Umut ediyoruz ki karşılıklı diyalog, Müslüman
kardeşlerin birbirine müşfik davranmasıyla bunlar nihayete erecektir" dedi.
Hayatın her alanında barışla ilgili çabalarının süreceğini ifade eden BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık da, "Biz hepimiz acı dolu yıllar yaşadık. Hep kavga ettik, hem kendi aramızda kavga ettik hem de sistemle kavga ettik. Onun için hep acı dolu günler yaşadık. Umuyorum ki bu yerelden başlayan barış rüzgarları aileler arası, aşiretler arası bu rüzgarı ülkede Kürtler ve sistem arasında da bir an önce barışa dönüşür. Bu silahlar, şiddet bir an önce durur. Diyalog ve müzakereyle Kürt sorunu da barışçıl bir
şekilde çözülür. Ülkemizin üzerinden uzun yıllardır eksik olmayan savaş bulutlarını, barış meltemlerine dönüştürmek hepimizin boynunun borcudur. Sadece Kürtlerin değil bu ülkede yaşayan, insanım diyen, yüreğinde insanlık sevgisi olan herkesin sorunudur. Herkesi barışa, kardeşliğe davet ediyoruz" diye konuştu.
DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk ise, insanların kendi içinde barışı sağlayamaması halinde ülke barışına katkı sunamayacaklarını dile getirerek, "Barış kelime olarak, anlam olarak kutsal bir kavramdır. Bizim bugün bütün çabalarımız, çalışmalarımız, barışı sağlamaya yöneliktir. Tabii ki her şeyden önce kendi içimizde barışı sağlamamız lazım. Eğer biz kendi içimizde barışı sağlayamazsak bu ülkenin barışına, Türkiye'nin barışına, dünya barışına katkı sunamayız. Bizim özverimiz gerçekten herkesin eşit olduğu, özgür
olduğu, sevgiyle kucaklaştığı yeni bir dünyayı, yeni bir ülkeyi, yeni insanlarımızı görmektir. Bugün bu barış çabaları için gerçekten büyük emekler veren değerli dostlarımıza, halkımıza teşekkür ediyoruz. Tabii ki en büyük çaba aslında barış kararını veren iki ailedir. Bu aileleri de yürekten kutluyorum" şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Kur'an-ı Kerim okundu. Daha sonra Sir ve Yıldız aile fertleri Kur'an-ı Kerim'in altından geçerek barıştılar.
2004 yılında Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Sir ve Yıldız aileleri arasında çıkan kavgada Şerafettin Sir ve Enver Yıldız hayatını kaybetmişti.
Öte yandan, Ahmet Türk, karayolu ile Muş'a geçerek oradan da havayolu ile Ankara'ya hareket etti.
6 Yıllık Kan Davası Barışla Noktalandı
Muş'un Bulanık ilçesinde düzenlenen barış törenine katılan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Ahmet Türk, yerelde barışın sağlanmaması halinde ülke barışına katkı sağlayamayacaklarını söyledi