8. Ulusal bilecik tiyatro Festivali

<span>Bilecik Belediyesi Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezi'nde, 8 Kasım'da başlayan ve 15 gün süren Tiyatro Festivali'nde, Çolpan İlhan, Ahmet Uz, Sinan Bengier ve Reha Bilgen'e 'Kristal çınar onur' ödülleri verildi.

Festivalde, "Alo tımarhane", "Bir garip izdivaç", "Baş belası", "Bu filmi görmüştüm", "Hasta etme adamı", "Aşka 103 adım", "Uçurtmanın kuyruğu", "Sultan II. Abdülhamit Han", "Üzgünüm Leyla", "Bakar mısınız?", "Aşka geldik" ve "Kim öle kim kala" adlı oyunlar sahnelendi.</span>

<span><span>Hayatını kaybeden tiyatro sanatçısı Nejat Uygur'un oğulları Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler ile torunu Mana Uygur'un da sahne aldığı festivalde, Çiğdem Batur, Suna Keskin, Özge Özberk, İlker Ayrık, Deniz Akkaya, Umut Oğuz, Barbaros Uzunöner ve Yıldırım Öcek'in de yer aldığı 77 sanatçı sahne aldı. </span></span>

<span><span>Bilecik Belediye Başkanı Selim yağcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2004 yılında belediye başkanlığı görevine geldiklerinde sanat anlamında topluma katkı sağlayacak bir yatırım yapmaları gerektiğini düşündüklerini ifade ederek, bir taraftan halkın günlük ihtiyaçlarını karşılarken, diğer taraftan da tiyatro yoluyla mantalite değişikliğini sağladıklarını söyledi.

</span></span>

<span><span>1. Ulusal Bilecik Festivali'ne başlarken sadece bir kaç oyunla olmayacağını, festival halinde yıllarca sürecek bir hedef ortaya koyduklarını anlatan Yağcı, şöyle konuştu: </span></span>

<span><span>"Bu festivali '10| yılında uluslararası düzeyde olabilecek bir festival haline dönüştüreceğiz' dedik. Gerçekten o gün başladığımız yıllar çok zorlu geçti. Çeşitli tiyatro oyunları getirdik, sinema salonlarımızda filmler gösteriyorduk ama seyirci bulamıyorduk. Bir müddet sonra seyircilerimize salon bulamaz hale geldik. Yani şehrimizde tiyatro mayası tuttu. Hemşerilerimiz çok doğru bir refleks gösterdiler. Onların bu doğru refleksleri bizi başka yatırımlara itti. Çünkü arz talep çerçevesinde biz yöneticiler olarak, toplumun istediklerini vermeye yönelik çaba içinde olmamız gerekiyor. Bu çerçevede tiyatro festivalimizin 7'ncisini yaptığımızda baktık ki salonlar seyircilerimizi almıyor. Bilecik'in artık yeni bir salona ihtiyacı olduğunu anladık ve iki yıl ara verme durumunda kaldık. Bu aranın sonunda böyle muhteşem bir salonun doğumu gerçekleşti. Onun için birincisi çok önemliydi ve bugün 8'incisini düzenlediğimiz festivalimiz çok önemliydi. Adeta tiyatro festivalimizin ikinci doğumunu bu 8'incisinde gerçekleştirmiş olduk. Hedefimiz, belirlediğimiz şekilde devam ediyor. Gelecek yıl 9'uncusunu gerçekleştireceğiz. 10'uncu tiyatro festivalimizde, tabi ki hedefimiz uluslararası düzeye taşımak olacaktır. Burada Bilecik, bir taraftan kentsel gelişimini tamamlarken, diğer taraftan toplumsal eğitimiyle, mantalite değişimini gerçekleştirebilmektir. Gelecek zaman dilimi içerisinde bir 'altın koza', 'altın portakal' film festivalleri gibi tiyatro anlamında çok özel festivaller düzenlemek."</span></span>

<span><span>Dokuzuncu Tiyatro Festivali'nde hedeflerinin İstanbul'dan festival treni kaldırmak olduğunu ifade eden Yağcı, "Hızlı tren ilk defa bir festival treni olarak, İstanbul'dan Bilecik'e hareket edecek. Sanatçılarımızın o gala gecesini festival treni ile yapacağız ve daha görkemli olacak. 10'uncusunda hızlı treni Avrupa'dan getireceğiz. 'Kristal çınar' ödülleri sadece bir manevi ödülün ötesinde gelecek dönem içerisinde iddialı ödüller arasında yer almasını arzu ediyoruz. Belki de yılın tiyatrocusunu, yılın tiyatro oyununu seçme gibi akademik yönleri de olan çalışmaları da yapacağız" diye konuştu.

</span></span>