A400M Uçakları Retrofit Sözleşme İmza Töreni

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Kuvvet Komutanları'nın katıldığı törenle Airbus ve ASFAT arasında A400M Uçakları BakımOnarımİyileştirme Sözleşmesi imzalandı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: 'Yerlilik ve millilik konusundaki azim ve kararlılığımızın en önemli göstergeleri olan projelerimiz ve çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor, artarak devam edecek'.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Yerlilik ve millilik konusundaki azim ve kararlılığımızın en önemli göstergeleri olan projelerimiz ve çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor, artarak devam edecek.” dedi.

Akar, 12'nci Hava Ulaştırma Ana Jet Üs Komutanlığı hangarında düzenlenen A400M Uçakları Bakım-Onarım-İyileştirme (Retrofit) Sözleşme İmza Töreni'nde yaptığı konuşmada, atılacak imzaların hayırlı olmasını diledi.

Avrupa hava kuvvetlerinin gelecek nesil taktik ve lojistik hava nakliye ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Almanya, Belçika, Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya ve Türkiye'nin katılımıyla 1980'li yıllarda "Yeni Nesil Nakliye Uçağı Tedarik Projesi" olan A400M projesinin başlatıldığını hatırlatan Akar, "Türkiye toplam 10 uçak tedariki ile projenin önemli bir ortağı durumundadır." dedi.

A400M programını Türk havacılık sanayinin Avrupa havacılık sanayine entegrasyonu yönünde atılan en önemli adım olarak nitelendiren Akar, programında, Türkiye'den Türk Havacılık Sanayi AŞ ve TUSAŞ Motor Sanayi AŞ firmalarının görev aldığını belirtti.

Program kapsamında TUSAŞ ve TEI tarafından birçok uçak ve motor yapısal malzemesinin tasarım ve imalatı yapıldığını ve yapılmaya devam ettiğini dile getiren Bakan Akar, şunları söyledi:

"Eskişehir’de bulunan 1'inci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğümüzde yapılan muharip uçak bakım, onarım ve sistem entegrasyonu ile Hava Kuvvetlerimiz, F-16 uçaklarının tedarikinde ve muharip uçak teknolojisinde adeta basamak atlamıştır. A400M uçaklarının tedariki ile de nakliye uçak teknolojisinde benzer şekilde önemli kazanımlar elde edecektir. Savunma sanayimizin özellikle tasarım konusunda yeni bir boyuta geçmesini sağlayan A400M projesi, Hava Kuvvetlerimizin ve askeri fabrikalarımızın ulaştırma uçaklarında sahip olduğu bakım yeteneğini de mutlak surette ileri seviyelere taşıyacaktır. Bu kapsamda, kökleri 1926 yılına kadar uzanan 2'nci Hava Bakım Fabrikamız, 2018 yılında A400M C-Check bakımlarını Kayseri’de yaparak önemli bir başarıya imza atmıştır."

- "ASFAT'ı kurduk"

Bu sayede geçmişte bakım için yurt dışına gönderilen uçaklara, yurt içindeki tesiste Türk mühendis ve işçileriyle bakım yapılmaya başlandığını dile getiren Akar, "Bu ilk başarı sonucunda A400M uçaklarının depo seviyesi bakım olarak adlandırılan ağır bakımları ve Retrofit olarak adlandırılan güçlendirme faaliyetlerinin de Kayseri'de yapılabileceği değerlendirilmektedir." ifadesini kullandı.

Ağır bakımların yapılması için personel eğitim faaliyetlerinin ve tesis yatırım çalışmalarının devam ettiğini aktaran Akar, bunların en kısa sürede tamamlanmasını beklediklerini bildirdi.

"AIRBUS desteğiyle A400M kullanıcı ülke uçaklarının da Retrofit ve ağır bakımlarının ülkemizde yapılacağına inanıyoruz." diyen Akar, bu iş birliğinin, sadece A400M uçakları ile sınırlı kalmayıp, CN-235 uçaklarının bakımlarının da Kayseri'de yapılmasının ön adımı olabileceğine yönelik değerlendirmesini dile getirdi.

Akar, tesisler, personel tecrübesi, savunma sanayi firmalarının ve devletin her konuda sağladığı destekle bunu yapabilecek imkan ve kabiliyete sahip olunduğuna değinerek, şöyle konuştu:

"Askeri fabrika ve tersanelerimiz bugüne kadar TSK'nin ihtiyaçlarını karşılamak için üzerlerine düşen görevleri başarıyla yerine getirdi. Ancak bu fabrika ve tersanelerimizin mevcut imkan ve kabiliyetleri, şu anda kullanılan kapasitenin çok üzerinde. Bu bilinçle yani hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek hem de özel sektör ve yurt dışına hizmet üretebilecek durumdayız. Bu çerçevede mevcut kapasitemizi daha etkin kullanabilmek, fabrika/tersane imkanlarımızı ekonomiye kazandırabilmek ve katma değer oluşturabilmek için mevzuatımızı düzenledik, özel sektör dinamizmiyle hareket edebilen ASFAT AŞ'yi kurduk. Takip ettiğimiz savunma sanayii politikaları sayesinde Silahlı Kuvvetlerimizin ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde askeri fabrika ve tersanelerimizi tam kapasite kullanarak ihracata da odaklanmış bulunuyoruz. Bu şekilde küresel pazara ay-yıldızlı markalarımızın girmesini sağlamaya çalışıyoruz."

- "Artık sadece pazar olmak istemiyoruz"

Dost ve kardeş Pakistan'a ihraç edilen MİLGEM'lerin ilk sac kesme töreninin geçen pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla gerçekleştiğini anımsatan Akar, "Yerlilik ve millilik konusundaki azim ve kararlılığımızın en önemli göstergeleri olan projelerimiz ve çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor ve artarak devam edecek." dedi.

"Artık sadece pazar olmak istemiyoruz." ifadesini kullanan Akar, şunları kaydetti:

"MİLGEM’lerimizi, Fırtına obüslerimizi, ATAK helikopterlerimizi, İHA/SİHA'larımızı, mühimmatımızı ve uydu sistemlerimizi nasıl yaptıysak kendi milli muharip uçağımızı da yapacağız. İşte şimdi Siper'i yapıyoruz, kendi hava savunma sistemimizi daha da geliştireceğiz önümüzdeki dönemde. TSK’nin en iyi harp teknolojisi ve silahlarına sahip olması için her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz. Ordumuzun, Silahlı Kuvvetlerimizin etkin, caydırıcı ve saygın nitelikleri ancak bu şekilde muhafaza edilip ilerletilebilir, imkan ve kabiliyetleri sahaya ancak bu şekilde tam olarak yansıtılabilir."

TSK'nin yurt içi ve sınır ötesinde başarıyla icra ettiği terörle mücadele operasyonlarında bunun çok açık bir şekilde müşahede edildiğini vurgulayan Akar, "Operasyonlarımız, artan bir şiddet ve tempoda devam edecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini ve huzurunu tehdit eden, tehlikeye düşüren hiçbir oluşuma müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz." dedi.

Bu konuda kararlı olduklarını vurgulayan Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Fırat'ın doğusunda da tesis etmeye çalıştığımız Güvenli Bölge'nin maksadı Suriye'nin kuzeyinde güvenli ve huzurlu bir barış koridoru tesis ederek bir taraftan hudut güvenliğimizi temin etmek diğer taraftan da ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin kendi topraklarına, evlerine güvenle dönmelerini sağlamaktır. Başta Suriye olmak üzere, tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılıyız. Türkiye olarak bizler sadece kendi ülkesi ve milletinin güvenliğini değil, aynı zamanda bölgede yaşayan Kürtler, Araplar, Asuriler, Hristiyanlar ve Yezidiler gibi diğer dini ve etnik grupların da güvenliğini istiyoruz."

- İmzalar atıldı

Hulusi Akar, sözlerini bugünkü iş birliği anlaşması dahil, yapılan ve yapılacak çalışmalar neticesinde Türkiye'nin havacılık ve dünya savunma sanayi sektöründe hak ettiği yeri elde edeceğine yönelik inancını ifade ederek tamamladı.

Konuşmanın ardından A400M Uçakları Retrofit Sözleşmesi Airbus Başkan Yardımcısı Nils Micheal ve ASFAT Genel Müdürü Esad Akgün tarafından imzalandı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Milli Savunma Bakan Yardımcısı Muhsin Dere’nin de katıldığı tören 09 kuyruk numaralı A400M uçağının önünde çekilen hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile