Obama'nın seçilmesi mi Arapları ayaklandırdı

NTV ekranlarında yayınlanan Yorum Farkı programının dün akşam ki bölümünde Amerikan 6. filolarının Libya'ya yaklaşması konusu ele alındı. Gazeteci Mehmet Barlas ve Prof. Emre Kongar bugüne geçmişten örnek vererek çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Barlas, "Libya'da yaşadığınızı varsayın. Eğer Kaddafi kadrosundansanız Kaddafi ileride Libya'dan ayrıldıktan sonra başınıza geleceklerinizi düşünün, değilseniz şu anda başınıza geleceklerinizi düşünün" yorumunu yaptı.
Bunun üzerine Prof. Emre Kongar, "Allah hiç bir ülkeyi bu duruma düşürmesin" dedi.

Libya'dan şu anda kaçmak isteyenlerin, Tunus sınırına gidenlerin Tunus tarafından alınmadığını belirten Barlas, "Mısır'da öyle. Geçmişteki o kanlı iç savaşlara baktığınız zaman bunların en dramatiği 1936'daki İspanya iç savaşı. O konuda kitaplar okudum belgeseller izledim. Hakikaten kardeşin kardeşi nasıl boğazladığını, yok ettiğini görüyorsunuz. Sonunda ne oldu yenilenler Fransa sınırından 550 bini aşkın yürüyerek geçtiler. Ve İspanya Francisco Franco'nun ölümüne kadar tek sesli, faşist kaldı" diye konuştu.

"YA AMERİKAN BOMBARDIMANI TERS TEPERSE"

Şimdi Libya'nında durumununda bu olduğunu söyleyen Barlas şöyle devam etti:

"Yani Libya halkının şu anda içinde bulunduğu durum zavallı Bedeviler, yani kendilerine kurtarıcı diye benimsedikleri lider şimdi onlara karşı uçak kullanıyor, tank kullanıyor. Niye, değiştirmek istiyorlar. 1969-2011 artık yeter diyorlar. Kaddafi bunu kibar kibar kabul etse ama etmiyor. Yani burada aslında dünyanında ikilemi var. Acaba Amerika müdahale etse mi, altıncı filo o da oldu 1986 yılında özellikle Berlin'deki bir diskoteği Libyalı ajanlar bombaladılar. Orada bir Türk kadında öldü, Amerikalılar öldürüldü. Onun üzerine 6. filo geldi Kaddafi'yi evinde bombaladı. Şimdi aynı durum mu olacak Kaddafi'yi bombaladıkları zaman birşey değişmiyor.Uluslararası dengeler o 1954-55 krizleri İngiltere'nin İsrail'le ortak harekata başlayıp sonra Amerika'nın şeyiyle İsrail, Fransa ve ingiltere'nin geri çekilmeleri  Nasır'ı güçlendirmişti. Şimdi aynı şey Libya'da olursa yani Amerikan bombardımanı ters teper. Bu defa ya isyan eden halkta Amerikalılara karşı Kaddafi'yi desteklerse ve ya Kaddafi eskiden daha güçlü olarak Libya'nın başında bulunursa."
  
"OBAMA'NIN ABD BAŞKANI OLMASI MI ARAPLARI AYAKLANDIRDI?"

Kongar da bunun üzerine, "Olabilir çünkü biliyosunuz Libya'da çok ciddi bir batı Amerikan düşmanlığı var sadece Kaddafi'de değil halkta da var" dedi.

Kaddafi'nin zaten ideolojik fikir babasının Abdülnasır olduğunu ifade eden Barlas, "Abdülnasır'da işte o kendi arkasındaki rüzgarı özellikle 1955 süveyş krizini arkasına aldı. Antiemperyalizm, antibatı falan diye Amerika'nın kendisini kurtardığını unutturdu. Şimdi o bakımdan Amerika'nın başbakanı Obama düşünün ne kadar zor bir işi var. Bir Newyork Times Yazarı yazısında diyordu ki, 'acaba Libyalılara ya da Mısırlılara Obamalıların kendisi mi ilham verdi.' Çünkü birincisi Obama'nın derisi siyah onlarda genellikle siyah. İki Obama'nın babasının adı Hüseyin bir sürü Hüseyin var. Üç Amerika gibi hiç siyah derili bir insanın başkan olması ihtimalinin bulunmadığı bir ülkede Obama geldi başbakan oldu. Acaba diyor 'Amerika'ya Obama'nın seçilmesi mi arapları ayaklandırdı bakıp 'ya onlar Obama'yı getirdiler niye bizde aynı şekilde büyük bir değişiklik yapmayalım' diye" şeklinde konuştu.

Obamanın Amerika'ya başkan seçilmesinin Amerika dışındaki insanların aklının almayacağı şekilde büyük bir devrim olduğunu ifade eden Kongar, "Küçümsemenin bir anlamı yok. Bu hiç kuşkusuz bir biçimde de Obama Mısır'a gitti konuştu. HattaTürkiye'de mi verecek o mesajı dendi. Gitti Mısır'da verdi. Etkilemişte doğrusu olabilir. Ama başka bir taraf daha var. Obama biliyorsunuz özellikle kendi solundan bütün bu imaj olarak yarattığı beklentileri düş kırıklığına uğratmakla suçladı. Yani yeterince devrimci çıkmadı diyor" diye konuştu.

Barlas'ın çok ilginç bir olaya değindiğini söyleyen Kongar, "İspanya iç savaşına işaret ettiniz. Şimdi İspanya iç savaşına baktığımızda o sırada 1930'larda insanoğlunun en gelişmiş kesimleri ve ideolojileri savaşıyor. Kominizm sosyalizm, özgürlükçülük, cumhuriyetçilik öbür tarafta da milliyetçilik, faşizim vs. böyle gelişmiş ciddi bir toplum. Libya'ya bakıyoruz ondan 80 yıl sonra nerdeyse dünya toplumunda en az gelişmiş sosyolojik yapıları aşiret yapısı devlette de aşiret yapısı hakim yani Kaddafi'nin aşireti hakim. Bu iktidar ne biçim, zehirli meyvedir ki ideolojik olarak en gelişmiş kesimi de olsa insanlığın en geri kalmış sosyolojik yapıları da aşiret yapısı da olsa bütün bu kanlar iktidar uğruna dökülüyor ne kadar hüzün verici birşey.Büyük dinlere bakıyosunuz Bizim dinimiz sünni şii ayrışmaıs ik halifelik vagasından çıkıyor. Hristiyanlığa bakıyorsunuz bizden daha eski din ilk kavga ortodoks katolik ayrışması Roma İmparatorluğu'nun bölümesine gidiyor. Yani hani din, iman, siyaset, aşiret nerden baksanız bu iktidar kavgası böyle bir kan revam ne korkunç birşey" değerlendirmesinde bulundu.

REJİMLERE MODEL ARAYIŞI

"Bütün bu olaylardan bizim almamız gereken ders ne, Türkiye'nin buradaki konumu ne?" diyen Barlas, "Birkere çok söylendi bu Türkiye bu ülkelere örnek olmalı diye. Geçen gün zaman gazetesinde Herkül Milas'ın nefis bir yorumu vardı. Demişti ki, 'Türkiye asla bu tür bir role heves etmemeli çünkü kendisine model olarak gösterilen ülkeler demokrasiye sahip değil. Türkiye'nin içinde bulunduğu demokratik ortamda birincilik demokrasi değil. Türkiye eğer kendisini ortadoğu ülkelerine yani demokrasisi olmayan ülkelere model olarak gösterirse çıtası iner' diyor. Türkiye kendisine model olarak mutlaka kendisinden daha gelişmiş eksiği daha az olan o ülkelere model olmalı ya da kendisine model olarak almalı" diye konuştu.

Kongar da, Türkiye'nin kendi demokrasisini geliştirmeye çalışması gerektiğine işaret ederek, "Türkiye, siyasal açından hiç gelişmemiş ülkelere model olmaya kalkarsa perişan olur. Çünkü modellikte bir özdeşleşme benzeşme vardır" dedi.


BEYAZ GAZETE