
Aziz İstanbullular, AK Parti Kadın Kolları Başkanlığımızın değerli yöneticileri, değerli kadın belediye başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, saygıdeğer misafirler, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla, hürmetle, muhabbetle selamlıyor, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları tarafından düzenlenen Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Zirvesi'nde sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Zirveye katılan değerli misafirlerimize, Avrupa'dan Asya'ya, dünyanın farklı köşelerinden ülkemizi ve İstanbul'umuzu teşrif eden değerli yerel yönetici ve temsilcilere hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.
AK Parti Kadın Kolları Başkanlığımızı, Sayın Başkan ve ekibini, zirvede emeği ve katkısı olan tüm arkadaşlarımı tebrik ediyor, katkı sağlayan tüm hocalarımıza, tüm misafirlerimize de şimdiden şükranlarımı iletiyorum. Dün başlayan ve yarın sona erecek zirvemizde, 'Kadınla Yükselen Şehirler' teması altında önemli meseleler masaya yatırılacak. Bu kapsamda, Türkiye'de şehircilik vizyonu ve konut politikası, şehircilikte kadın ve aile politikaları, akıllı şehirler, enerji yönetimi ve dijital dönüşüm, göç, göçmen politikaları ve sosyal uyum, iklim değişikliği, çevre ve sürdürülebilirlik gibi başlıklarda paneller düzenlenecek, meseleler açık yüreklilikle değerlendirilecek. Zirvemize iştirak eden birbirinden seçkin isimlerden gelen tenkit, tespit ve tekliflerin, başta partimiz ve hükümetimiz olmak üzere hepimiz açısından yol gösterici olacağına samimiyetle inanıyorum.
Şurası bir gerçek ki, kırsaldan kentlere doğru göçün artmasıyla birlikte tüm dünyada kadın odaklı şehircilik politikalarına duyulan ihtiyaç her geçen gün kendini daha fazla hissettiriyor. Daha önce de ifade ettiğim gibi, kadınların omuzlarındaki yük giderek daha da ağırlaşıyor. Kadınlardan bir taraftan geleneksel sorumluluklarını yerine getirmeleri, diğer taraftan da çalışma hayatının içinde bizzat yer alarak aile bütçesine destek olmaları bekleniyor. Kadınlar eskiden olduğu gibi hem aileyi çekip çevirmeye çalışırken hem de çalışma hayatının zorluklarını, sıkıntılarını omuzlamak zorunda kalıyor. Aynı şekilde, savaşların, çatışmaların, ekonomik krizlerin, sosyal ve siyasal huzursuzlukların yükünü herkesten fazla kadınlar çekiyor.
Dolayısıyla değişimi, teknolojiyi, aşırı ve sağlıksız şehirleşmenin getirdiği sorunlarla üç boyutlu şehircilik tasarımını konuştuğumuz bir dönemde tertiplenen bu zirveyi çok ama çok isabetli buluyorum. Zirvenin ufuk açıcı tartışmalara ve somut sonuçlara vesile olmasını canıgönülden temenni ediyorum.
Burada şu hususun altını dikkatle çizmek istiyorum. İdeal ve adil bir toplumsal hayat ancak kadınların söz ve hak sahibi olmalarıyla mümkündür. Toplum hayatında olduğu gibi, şehir hayatı ve yerel yönetimlerde de kadınların etkin olmaları kritik önemdedir. Çünkü her şehir, insanların topluluk halinde yaşadığı her yerleşim birimi, aynı zamanda o insanların evi, yuvası mesabesindedir.
Kadının olduğu yerde barış olur. Kadının olduğu yerde birlik olur. Kadının olduğu yerde dirlik olur. Kadın elinin değdiği yerde huzur ve düzen olur. Kadının güçlü olduğu yerde gelişme olur, ilerleme olur, inşa olur. Tıpkı medeniyetimiz gibi. Şehirlerimizin de anaç karakterde olması işte bu hakikatin tezahürüdür.
Bakınız, kadınların kurucu aklı o kadar kıymetli ki, bunu gündelik hayatta eşlerden birinin vefat ettiği ailelerde çok net görebiliriz. Eşlerden evin erkeği rahmetli olmuşsa, kadın dirayetiyle, metanetiyle, şefkatiyle aileyi kanatları altına alarak tüm bireylere sahip çıkar. Eşi vefat ettikten sonra o ocak sönmüyorsa, başında kadın olduğu içindir. O aile dağılmıyorsa, kadının kurucu ve kuşatıcı fıtratı sayesindedir.
Toplumun çekirdeği olan aile, evvel emirde nasıl kadınların fedakarlıkları, gayretleri, emekleri sayesinde ayakta duruyorsa, toplumsal hayatta da şehirler, ülkeler, milletler kadınlar sayesinde ayakta durur. Kemal Tahir'in ifadesiyle, 'Devletimizi devlet ana yapan kadınlardır.'
Sizlerin şahsında, siyasi hayatım boyunca beraber yol yürüdüğüm tüm hanım kardeşlerime, dava ve mücadele arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yine buradan, 81 vilayetimizde yerel yönetimlerde çalışan tüm kadınlara, siyasete ve belediyelere kadın eli değdiren tüm hanım kardeşlerime en kalbi selamlarımı, muhabbetlerimi gönderiyorum. Ressam, şair, bu ülkenin değerlerini sanata dönüştüren Bedri Rahmi Eyüboğlu, kadınlar için şöyle diyordu: 'Seni düşündüm şükrederek, su gibi aziz olasın her daim, ekmek gibi mübarek.' Evet. Başta eşim ve çocuklarım olmak üzere, her biri şükür vesilesi olan, her biri ekmek gibi su gibi aziz olan bütün hanımlara, bütün hanım kardeşlerime, ülkemize, milletimize ve hareketimize yaptıkları eşsiz katkılar için şükranlarımı sunuyorum.



















