Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, "Adalet günlük hayatın her safhasında geçerlidir. Adaletin tevhitle, imanla alakası vardır ve 'olsa da olur, olmasa da olur' denilecek bir özellik değildir." dedi.
Martı, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından, üniversitede düzenlenen "Toplumsal Cinsiyet Adaleti" konferansında konuştu.
Toplumda farklı cinsiyet kalıplarının olduğunu belirten Martı, her toplumun bir kız veya oğlan çocuğunu zamanla farklı nitelikleri, davranış modelleri, rolleri, sorumlulukları, hakları ve beklentileri olan bir erkek ve kadına dönüştürdüğünü söyledi.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinde kamil insan olarak erkeği merkeze alan ve cinslerden birini diğerinde eriten totaliter bir zeminin eşitliği sağlamayacağı, aksine mağduriyetin kaynağı haline geleceği kanaatine ulaşıldığını dile getiren Martı, "O halde, her iki cinsin de öz değer sahibi olduğu ve kendilerine özgü nitelikleri, yetenekleri, tecrübeleri ile değerlendirilmesi adaletlidir. Adalet günlük hayatın her safhasında geçerlidir. Adaletin tevhitle, imanla alakası vardır ve 'olsa da olur, olmasa da olur' denilecek bir özellik değildir." diye konuştu.
- "Kadın ve erkeğin arasındaki en önemli denge adalettir"
Martı, adaletin eşitlik, denge ve hakkaniyet gibi üç temel anlamı olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:
"Adaletin temel anlamlarından biri olan eşitlik, yaratılıştan gelmektedir. Her iki cinsin de yaratılış malzemesi, yani insanlık hamuru aynı olduğu gibi, bedenlerine üflenen ruhu da aynıdır. Allah katında kadın ve erkeğin aynı vahye muhatap olmaları, aynı davranışı sergilediklerinde aynı karşılığı almaları, mükafatta da cezada da denk olmaları eşittir. Eşitliğin bozulması sadece Allah’tan sakınma duygusundaki derinlikle mümkündür. Adaletin ikinci anlamı denge ise hak ve sorumlulukların dengeli, ölçülü dağıtımına ve terazi misali bir tarafa yüklenmeyen sağlıklı bir ilişkiye işaret etmektedir. Kadın ve erkeğin arasındaki en önemli denge adalettir."
Adaletin üçüncü temel anlamı olan hakkaniyetin, herkese hak ettiğini vermek, kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklememek ve kendimizi karşıdakinin yerine koymak olarak nitelendirilebileceğine işaret eden Martı, "Her insanın kendi öncelikleri, değerleri ve hayalleri olduğunu unutmamalıyız. Kadının yanında erkeğin haklarını da çiğnememeli, ayrıca akraba ilişkilerine, menfaate ve duygulara göre hareket edilmemelidir. Toplumsal cinsiyet adaletini, eşitliğin ötesinde denge, insaf ve hakkaniyetin sağlayacağı unutulmamalıdır." ifadelerini kullandı.
KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül de düzenledikleri konferansta, toplumun temelini oluşturan aileler ve ailelerin teminatı olan kadınları yakından ilgilendiren bir konu ile cinsiyet eşitliği bağlamında "toplumsal cinsiyet adaleti" olgusunu irdeleme fırsatı bulduklarını dile getirdi.
Konuşmaların ardından Rektör Akgül tarafından, Martı'ya plaket takdim edildi.
'Adalet Günlük Hayatın Her Safhasında Geçerlidir'
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı: 'Adalet günlük hayatın her safhasında geçerlidir. Adaletin tevhitle, imanla alakası vardır ve 'olsa da olur, olmasa da olur' denilecek bir özellik değildir' 'Adaletin temel anlamlarından biri olan eşitlik yaratılıştan gelmektedir. Her iki cinsin de yaratılış malzemesi, yani insanlık hamuru aynı olduğu gibi, bedenlerine üflenen ruhu da aynıdır'