Anadolu Ajansi Dünya Dilleri Yayin Yönetmeni Mehmet Öztürk, Afganistan'da akan kanin durdurulmasi için Islam Isbirligi Teskilati (IIT) bünyesinde Müslüman ülkeler baris gücü olusturulmasi gerektigini belirterek, bölgeyi iyi taniyan Türkiye'nin bu güçte öncü rol oynayabilecegini söyledi.
Güney Asya Stratejik Arastirmalar Merkezi (GASAM) tarafindan çevrim içi düzenlenen "Afganistan'da Çatismanin Dinamikleri ve Türkiye'nin Rolü" baslikli panele Öztürk ve Çankiri Karatekin Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Uluslararasi Iliskiler Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Emrah Özdemir konusmaci olarak katildi.
Moderatörlügünü GASAM Baskani Cemal Demir'in yaptigi panelde Öztürk, süper güçlerin mezarligi olarak tanimlanan Afganistan'in son yüzyilda Rusya ve ABD'ye mezar olduguna tarihin taniklik ettigini söyledi.
Rusya'nin 10 yil, ABD'nin ise 20 yil savastigi Afganistan'da en büyük kaybi Rusya'nin verdigini belirten Öztürk, "ABD'nin Afganistan'da maddi anlamda kaybinin Rusya'dan daha fazla oldugunu tahmin ediyorum. Ama en büyük kaybi Rusya verdi. 10 yillik savasta büyük darbe alan Rusya, imparatorlugunu kaybetti. Sovyetler Birligi parçalandi. ABD de Rusya'nin yaptigi hatanin aynisini tekrarladi." diye konustu.
Öztürk, ABD baskanlarinin, Afganistan'dan çekilmeye dair vaatlerini yerine getirmedigini, açiklamalarin asker azaltma veya arttirma ile sinirli kaldigini dile getirdi.
Türkiye'nin bölgeyle tarihi baglarinin çok güçlü ve uzun yillara dayandigini belirten Öztürk, modern Afganistan ordusunun Osmanli Imparatorlugu tarafindan kuruldugu bilgisini paylasti.
NATO'nun 2002'de Afganistan'a müdahalesinde Türkiye'nin muharip güç göndermedigini sadece ülkenin imarinda görev aldigini anlatan Öztürk, söyle konustu:
"Bu süreçte Taliban'dan Türk askerine yönelik bir saldiri gerçeklesmedi. Ama bundan sonra degisebilir. Taliban'in Türkiye'deki baris görüsmelerine gelmemesi aslinda Afganistan'a da büyük zarar veriyor. Bazi gruplar ve devletler Taliban'in Istanbul'a gelmesini istemediler. Türkiye'nin Kabil'deki havaalaninin güvenligini saglamasini istemiyorlar."
Öztürk, Türkiye'nin NATO çerçevesinde Afganistan'da kalmamasi gerektiginin altini çizerek sadece Kabil Hamid Karzai Havaalaninin güvenligi noktasinda NATO bünyesinde hareket etmesinin sakincali olabilecegini ifade etti.
Türkiye'nin Taliban'in rizasi ile Afganistan'a girmesi gerektigine isaret eden Öztürk, söyle devam etti:
"Taliban, Türkiye ile karsi karsiya gelmek istemiyor. Çünkü karsi karsiya gelmeleri durumunda kaybedecekleri seyler var. Benim önerdigim baris planinda savasan taraflarin garantisi ile yabanci güçler çekilir. Daha sonra Islam Is Birligi Teskilati devreye girer. IIT'nin bunu yapip yapmayacagina dair sorunlar var. Bu sorunlarin basinda da finans geliyor. Eger bu saglanirsa IIT bünyesinde güçler çekilmeden önce ateskes ilan edilir ve güçler çekilir. IIT bünyesinde Müslüman ülkeler bir baris gücü olusturmali. Bölgeyi iyi bilen Türkiye de bu baris gücünde öncü rol oynayabilir."
Afganistan sorunuyla ugrasmamis Malezya, Endonezya, Afrika'dan bazi ülkelerin baris sürecine dahil edilebilecegini kaydeden Öztürk, "Daha sonra ulusal bir uzlasi konferansi yapilabilir. Her taraf adil bir sekilde temsil edilir ve geçici bir hükümet kurulur. Geçici hükümet 6 ay içinde seçimleri yapar. Müslüman ülkeler baris gücü de buna ön ayak olur." degerlendirmesinde bulundu.
Afganistan'da baris gücü kurulmamasi durumunda herkesin herkesle savastigi bir sürece evrilecegine dikkati çeken Öztürk, sözlerini söyle sürdürdü:
"Taliban askeri çözümü zorlayacak. Bu da Afganistan'in milis güçlerin hakim oldugu önceki döneme dönmesi ve etnik bazda silahlanmaya neden olacak. Afganistan'da yarim yüzyila yakin zamandir akan kanin artmasina neden olacak. Böyle bir baris plani çerçevesinde Türkiye Afganistan'a gitmeli ama Kabil havaalaninin güvenligi noktasinda NATO bünyesinde gitmesi sakincali olur."
- "Türkiye'nin Afganistan'daki görevi daraltilmamali"
Doç. Dr. Emrah Özdemir ise mevcut konjonktürde Afganistan'in gelecegi ile ilgili öngörülerde bulunmanin oldukça zor oldugunu belirterek, Afgan ordusunun bazi noktalarda basari saglamasina ragmen Taliban'a karsi topyekun bir mücadele yürütemedigini söyledi.
Afganistan'daki belirsizligi aydinlatmak için Türkiye'nin ülkeye daha fazla egilmesi gerektigini dile getiren Özdemir, "Türkiye'nin Afganistan'daki çatismalari takip etmesi gerekiyor. Belki büyükelçimiz disinda özel bir temsilci atayip bu faaliyetleri takip etmesi gerekli. Pakistan üzerindeki olumlu etkisini kullanabilir. Türkiye'nin Afganistan'daki rolünün havaalaninin güvenligi seklinde daraltilmamasi gerektigini düsünüyorum." ifadelerini kullandi.
Özdemir, Türkiye'nin Afganistan'da yumusak gücünü kullanarak halihazirda devam eden savasi durdurmaya katki saglayabilecegini aktardi.
Türkiye'nin Kabil havaalaninin güvenligini saglamasinin son derece önemli olduguna dikkati çeken Özdemir söyle devam etti:
"Afganistan'da merkezi hükümet basarili olacak veya Taliban basarili olacak gibi tahminlerde bulunmak oldukça zor. Kabil'in düsmesi stratejik anlamda belki bir sey kaybettirmez ama Afganistan'in Bati ile olan kapisini kapatmis olacak. Bu nedenle Kabil havalimaninin mutlaka elde tutulmasi gerekiyor."
'Afganistan'da Çatismanin Dinamikleri Ve Türkiye'nin Rolü' Paneli Çevrim Içi Yapildi
Anadolu Ajansi Dünya Dilleri Yayin Yönetmeni Mehmet Öztürk: 'IIT bünyesinde güçler çekilmeden önce ateskes ilan edilir ve güçler çekilir. IIT bünyesinde Müslüman ülkeler bir baris gücü olusturmali. Bölgeyi iyi bilen Türkiye de bu baris gücünde öncü rol oynayabilir' Çankiri Karatekin Üniversitesi Uluslararasi Iliskiler Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Emrah Özdemir: 'Türkiye'nin Afganistan'daki çatismalari takip etmesi gerekiyor. Belki büyükelçimiz disinda özel bir temsilci atayip bu faaliyetleri takip etmesi gerekli'