ÖMER ERDEM - Afrika’nin can damari olan ve geçtigi ülkelere hayat veren Nil Nehri, Etiyopya’nin Tana gölünden dogan Mavi Nil ile Uganda’dan dogan Beyaz Nil’in kitanin kuzeyinde Sudan’in baskenti Hartum’da birlesmesiyle tek bir Nil halini aliyor.
Havzasinda Burundi, Ruanda, Kongo, Tanzanya, Kenya, Uganda, Etiyopya, Güney Sudan, Sudan ve Misir’i geçtikten sonra Akdeniz’e dökülen nehirlerin Sudan’da birlestigi nokta, yerli ve yabanci turistlerin ilgisini çekiyor.
Afrika'nin Orta Dogu'ya açilan kapisi Sudan'in baskenti Hartum’un adini, iki nehrin birlestigi ve Mugren ya da Multaka-n Nileyn olarak da adlandirilan noktanin fil hortumuna benzemesinden aldigi belirtiliyor.
Mavi Nil'in rengi adina benzer sekilde daha berrak iken Beyaz Nil ise adeta bir çamur deryasini andiriyor.
Nil Nehri, havzasinda bulunan ülkeler gibi Sudan için de hayati önem tasiyor. Özellikle komsusu Misir, içme ve sulama suyunun neredeyse tamamini Nil’den sagliyor. Sudan, içme suyu ve tarimda yararlandigi gibi turizmde de nehirden faydalanmak istiyor.
Mavi Nil, nehrin sularinin yaklasik yüzde 85’ini olusturuyor. Mavi Nil ve Beyaz Nil üzerinde Hartum'u diger bölgelere baglayan demir, betonarme ve asma çok sayida köprü bulunuyor. Mavi Nil üzerindeki Tuti Adasi ve sahili, aksam saatlerinde arkadaslariyla sohbet edip çay içmek isteyen Sudanlilarla dolup tasiyor. Mavi Nil kiyisinda tekne turu yapilabilecek isletmelerin yani sira onlarca kafe bulunuyor.
Iki nehrin karsilastiklari bölgede demirden yapilmis Umdurman köprüsü, Sudan Meclisi, Mescid-i Nileyn ve Mugren parki gibi tarihi ve turistik mekanlar yer aliyor.
Nil üzerinde balikçilik, rafting, tekne turlari yapildigi gibi, asiri sicaklardan bunalan Sudanlilar da kendilerini Nil’in serin sularina birakiyor. Baskent Hartum’da iki Nil'in bulustugu bölgenin iki yakasinda da tarim ve hayvancilik yapiliyor.
Nil üzerinde ayrica tarim ve turizm amaçli kullanilan irili ufakli onlarca adacik bulunuyor.
Osmanli hakimiyetine girdigi 1820'lerde birkaç bin nüfusa sahip Hartum, bugünlerde 10 milyona yaklasan nüfusuyla Sudan'in en büyük eyaleti olma özelligini sürdürüyor.
-Adini "fil hortumu"ndan aliyor
Hartum Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Islami Arastirmalar Bölümü Ögretim Görevlisi Doç. Dr. Tarik Muhammed Nur, AA muhabirine yaptigi açiklamada, yapilan arastirmalar sonucu dünyanin en eski medeniyetlerinden Nubya ve Eski Misir Medeniyetinin Nil çevresinde kuruldugunun tespit edildigini söyledi.
Nil Nehri'nin Sudan gibi nehrin geçtigi ülkeler için geçmiste de günümüzde de içme suyu, tarim, hayvancilik, balikçilik gibi açilardan önemini sürdürdügünü belirten Nur, "Afrika’da hayatin Nil çevresinde basladigi rivayet edilir. Nil, Misir için tamamen hayat kaynagi. Nil yoksa Misir için hayat olmayacak demektir. Sudan içinse bunun yarisi. Özellikle ülkenin kuzeyindeki tarimcilik tamamen Nil’e bagli." dedi.
Sudan’da en önemli sehrin iki Nil'in bulustugu noktada kurulan Hartum oldugunu ifade eden Nur, Osmanli döneminde Vali Kavalali Mehmed Ali Pasa'nin kumandanlarindan oglu Ismail Pasa'nin 1820-21 yillarinda Sudan’a geldiginde bu noktayi seçip baskentin buraya kurulmasini istedigini belirtti.
Sudanlilarin daha önce vahsi hayvan tehlikesi gibi güvenlik gerekçeleriyle daha güvenli bir bölge olan Tuti Adasi'nda yasadigini ve bugünkü Hartum’un bulundugu alanin tarim için kullanildigindan bahseden Nur, söyle devam etti:
"Hartum’da iskan Osmanli devleti ile basladi. Ismail Pasa önce eski baskent olan Medeni’ye gitti ancak Mavi ve Beyaz Nil'in birlestigi noktayi begenerek baskentin burada kurulmasini istedi. 1895’te Mehdi isyaninin basarili olmasi sonucu bir süre Umdurman kenti Sudan’a baskentlik yapti. Ingiliz ihtilaliyle 1899’da Hartum yeniden baskent oldu. Fil hortumu ya da su hortumunu andiran sekli nedeniyle sehre de Hurtum (Hartum) adinin verildigi rivayet ediliyor."
-Nil, Sudan’daki sosyal hayatin merkezinde
Hartum ve Nil üzerine çok güzel hikayeler, siirler yazildigini, Sudan’i ziyaret eden seyyah ve sairlerin hayranliklarini eserlerinde paylastigini dile getiren Nur, "Iki Nil’i birlestiren Hartum’daki bu nokta, Sudanlilar ve Türkleri de birlestiriyor. Iki halk Sudan’i da birbirini de seviyor. Mugren, Tarihi ve insani bir bulusma noktasi teskil etmektedir. Nil, bizim için bir hayat, tarih, bir miras ve güzellik. Siirlerimiz, sarkilarimiz hayatimiz her sey Nil üzerine." ifadelerini kullandi.
Nil'in, Sudan’daki sosyal hayatin merkezinde yer aldigini belirten Nur, sunlari söyledi:
"Sudanlilar eskiden sosyal faaliyetlerini kesinlikle Nil’i düsünerek orada yapiyorlardi. Gelinle damat, dügünden sonra sarkilarla Nil kenarina götürülerek Nil'e basmalari gerekiyordu. Bu bereket sembolü olarak görülüyordu. Günümüzde sünnet merasimlerinde yemekler, tatlilar Nil etrafinda yenilir. Gençler piknigini Nil kenarinda yapar. Üniversiteli gençler, Nil etrafinda bulusarak sohbet eder. Sudanlilarin misafirleri için kesinlikle Nil’de bir program yapmasi gerekiyor. Misafirleri ile tekne turu yapiyorlar, Nil çevresinde yemek yiyip sohbet ediyorlar, sarkilar söylüyorlar. Özellikle Türkler Nil’i çok seviyorlar."
Nil’in ilahi bir yönü de var. Bazilarina göre Nil, cennet nehirlerinden bir nehir olarak kabul ediliyor ve bu yönüyle kutsal bir su olarak görülüyor. Çocugu olmayan, dogumdan korkan bir sikintisi olan insanlarin Nil etrafina getirilerek arzularina nail olacagina dair bazi inanislar da mevcut."
-"Nil hak ettigi degeri görmüyor, ihmal ediliyor"
Nil’deki tekne kaptani ve turist rehberi Hasan Ahmed de Türkiye, Japonya, ABD, Rusya, Çin, dünyanin dört bir yanindan turistler buraya geliyor ancak Nil hak ettigi degeri görmüyor, ihmal ediliyor." diye konustu.
Hükümetin Nil’i desteklemesi daha fazla yatirim yapmasi gerektigini belirten Ahmed, "Nil, tipki çocuk gibi bakima muhtaç. Turizmi gelistirmek için daha modern teknelere, otel ve plajlara ihtiyacimiz var. 15 yildir tur rehberligi ve kaptanlik yapiyorum. Nil benim her seyim. Annem, babam, canim ve kanim. Nil her zaman içimde." ifadelerini kullandi.
Nil'i olusturan Beyaz ve Mavi Nil'in farkli karakterlere sahip oldugunu vurgulayan Ahmed, "Beyaz Nil, insan gibi bazen kizip cosabiliyor. Genis oldugu için rüzgar çarpinca cosabiliyor. Mavi Nil ise daha sakin ancak Mavi Nil’in basinci daha yüksek. Asil birlesme noktasi Cumhurbaskanligi Sarayi yakinindaydi ancak Mavi Nil Beyaz Nil'i iterek bu noktaya getirdi." degerlendirmesinde bulundu.
Etiyopya’nin Mavi Nil üzerine insa ettigi ve Afrika’nin en büyük baraji olacak Hedasi Baraji’nin nehrin su miktarini biraz azalttigini belirten Hasan, hükümetler arasinda sorunlar yasansa da halklar arasindaki iliskilerin çok iyi oldugunu sözlerine ekledi.
Etiyopya'nin Misir'daki siyasi karisiklik ortamindan da istifadeyle 2011'de yapimina basladigi yaklasik yüzde 80'i tamamlanan ve Afrika'nin en büyük hidroelektrik santrali olacak Hedasi Baraji nedeniyle bu ülkeyle Misir ve Sudan arasindaki siyasi tartismalar devam ederken, Nil Nehri, Afrika'ya hayat vermeyi sürdürüyor.
Afrika'ya Hayat Veren Iki Nil'in Birlestigi Sehir Açiklamasi Hartum
Afrika’nin can damari olan ve geçtigi ülkelere hayat veren Nil Nehri, Etiyopya’nin Tana gölünden dogan Mavi Nil ile Uganda’dan dogan Beyaz Nil’in kitanin kuzeyinde Sudan’in baskenti Hartum’da birlesmesiyle tek bir Nil halini aliyorAfrika'nin Orta Dogu'ya açilan kapisi Sudan'in baskenti Hartum’un adini, iki nehrin birlestigi ve Mugren ya da Multakan Nileyn olarak da adlandirilan noktanin fil hortumuna benzemesinden aldigi belirtiliyor.