Beyaz Rusya'nın başkenti Minsk'ten dönen Ahmet Özal, Atatürk Havalimanı’nda basın mensuplarına Devlet Denetleme Kurumu'nun (DDK) açıkladığı raporla ilgili açıklamalarda bulundu. Özal, “Ben raporu okumadım; ancak gazeteden haberleri okudum. Otopsi yapılmamıştı, yapılması lazımdı. Gazeteden okuduğum kadarıyla çok ciddi şüphelenmeler var. Hatta fosfat zehirlenmesinden olduğu iddia ediliyor. Mezarın açılıp açılmaması konusu yargının vereceği bir karar. Zaten ölümün normal olmadığını, kalp yetersizliği de bulunmadığını, bunun hepsini söylüyorduk yıllardır. Ama bu artık ortaya çıkmaya başladı" diye konuştu
Meselenin artık zehirlenme olup olmadığı, asıl meselenin kimin yaptığı olduğunu söyleyen Özal, "Mesele mezarın açılıp zehirlenip zehirlenmediğini öğrenmek meselesinden çıktı. Zaten normal ölmediğini herkes biliyor. Mezarı açılıp tespit edilse bile kimin yaptığı bulunmadığı sürece o mezarın açılıp sadece zehirlendiği bilinecek. Enteresan bir tarafı yok. Mühim olan benim sürekli söylediğim, 1990’lı yılların başında 1993’lü yılların başında başlayan bir süreç var Türkiye’de. Uğur Mumcu’nun öldürülmesiyle başlayan, Eşref Bitlis Paşanın rahmetli babamın arkasından Hablemitoğlu, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç... Bunların hepsi bağlantılı şeylerdir. Bu karanlık yılların incelenmesi lazım. Hepsi birbirine bağlantılıdır. Bu denli incelenmesi için otopsinin yapılması şart değildir. Otopsi yapılır veya yapılmaz; artık bellidir ne olduğu” şeklinde konuştu.
Ahmet Özal: 'babamın Normal Ölmediğini Herkes Biliyor'
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, "Babamın normal ölmediğini herkes biliyor" dedi.