Ahmet Türk Ve Abdurrahman Kurt Gündemi Değerlendirdi

12 Haziran‘da yapılacak olan genel seçim için adayların yerlerini belirlemek amacıyla basına kapalı bir toplantı yapan Barış ve Demokrasi Partisi başkanları ile Demokratik Toplum Kongresi başkanları, Belediye Tiyatro Salonu‘nda bir araya geldi. Aynı saatlerde belediyenin bir diğer salonunda otizm hastalığı ile ilgili düzenlenen toplantıya katılmak amacıyla gelen AK Parti milletvekili Abdurrahman Kurt, Ahmet Türk ile bir süre sohbet etti. Yapılan sohbet sonrası gazetecilerin başkanlık sistemi ile ilgili

sorusunu yanıtlayan Ahmet Türk, "Şimdi başkanlık sistemini sadece cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi olayı olarak algılamamak lazım, bu farklı bir projedir değişim ve dönüşümün gerçekleşmesi konusunda yeni bir adım olarak görmek lazım. Şimdi Sayın Başbakan başkanlık sistemini getirip tartışırken bu konuda farklı değişimler konusunda ne düşündüğünü de söyleyemiyor. Şimdi başkanlık olduğu zaman valilerin de halk tarafından seçilmesi gerekir. Yine bizim dediğimiz yerinde yönetim, demokratik özerklik

projesinin gündemde tartışılması lazım. Bütün bunların Türkiye‘deki yapılanmanın gereksimi olarak gündeme oturması gerekiyor. Yani sadece bir başkanlık seçimini siz gündeme oturtursanız, aslında Türkiye‘de bunun ne için yapıldığının çok iyi anlaşılması lazım" dedi.

"EĞER TÜRKİYE‘DE STATÜ DEĞİŞECEKSE DESTEKLERİZ"

Türk, statünün değişmesi durumunda başkanlık sistemini destekleyebileceklerini belirterek, "Eğer Türkiye‘de statü değişecekse tartışır ve destekleriz. Ama sadece cumhurbaşkanı olacak kimsenin başkan olması ve gücü elinde bulundurması mantığı ise bu tehlikelidir, bu risklidir. Yani demokratik olmaz. Şimdi bir örnek vermek istiyorum, bizi çok eleştirdiler, ‘Anayasa değişikliğine karşı çıktınız‘ dediler, işte efendim biz demokratik bir anayasa yapmak istiyoruz, anayasa mahkemesini demokratik bir noktaya

çekmek istiyoruz. Şimdi ondan sonra bizim milletvekilliğimiz düştüğünde biz başvuruda bulunduk. Bir anayasa değişikliğinden sonra bizim milletvekilliği düşürme kararı veren iadesi konusunda tavır koyuyor ama AK Parti‘nin getirdiği üyeler hayır diyerek karşı çıktı. Şimdi bakın sözde Anayasa Mahkemesi demokratikleşecek, oysa ki eski üyeler daha demokratça davrandı. Başkanlık sistemindeki mantık nedir, Türkiye‘nin yeniden yapılanması mıdır, bir değişim dönüşüm projesi midir, yoksa birilerinin güçlenmesi

midir?" açıklamasını yaptı.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş‘ın, "Andımız kaldırılsın" dilekçesi ile ilgili konuşan Türk, "Tabii ki bilemiyorum yani, Türkiye‘de aslında bunu bir tesadüf olarak da görmek doğru değil. Tartışmalar olmasa idi belki o gün gündeme gelmezdi, başka bir zaman böyle bir karar çıkardı ama artık günümüz dünyasında şovenizmin, ırkçılığın, inkarın dönemi bitmiştir. Bugün geçmişte ırkçılığı çağrıştıran bütün söylemlerin değişmesi gerekir diye düşünüyorum. Bu andımızdan bütün bir şeyin değişmesi gerek, yani

bir Kürt çocuğuna, ‘Ne mutlu Türk‘üm diyene. Varlığım Türk varlığına armağan olsun‘ dedirtmek aslında bir baskıdır, ırkçı anlayıştır. Elbette bunun karşında olacağız" ifadelerini kullandı.

Türk son olarak seçim süreci ile ilgili değerlendirmelerde bulunduklarını belirterek, "Biliyorsunuz adayları belirleme konusunda birkaç günümüz kaldı. Sanıyorum 3 gün içerisinde adaylarımız kesinleşecektir ve açıklayacağız. Leyla Zana da bize başvurusunu yapmıştır. Bize nerede aday olmak istediğini belirtmedi, partinin uygun göreceği bir yerde görev yapmak istediğini belirtti, biz de değerlendiriyoruz" diye konuştu.

AK Parti milletvekili Abdurrahman Kurt ise son günlerde andımızın kaldırılmasına yönelik çıkan tartışmalarla ilgili olarak, "Biliyorsunuz bu konu yeni bir konu değil. Bakanımızın da bu konuda bir demeci olmuştu. Bizim amacımız Türkiye‘nin bu tartışmayı sağlıklı bir şekilde yapmasıdır. Biz bunu tartışacağız, yeni anayasada Kürtlerin bölgede vatandaşlık tanımının ele alınmasını da tartışacağız. Şu anki yasalar böyle gerektiriyor. Biz çözüm partisiyiz, yasasını uygular, öyle yaparız" diye konuştu.

Kurt ayrıca son dönemlerde başlayan çatışmalı ortamın kendilerini üzdüğünü belirterek, "Bizim buraya geliş amacımız, çocuklarımızın cenazelerinin evlere gitmemesidir. Biz çatışmaları doğru bulmuyoruz, yaşanmamasını istiyoruz. Anaların gözyaşlarının silinmesini istiyoruz. Bunlar bizi üzen şeylerdir" dedi.