Alevi Çalıştay Raporuna Tepkiler

Hükümetin ‘Alevi Çalıştayları‘nın ardından hazırladığı nihai rapora, aralarında Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Derneği, Alevilik Araştırma Merkezi‘nin de bulunduğu bazı Alevi kuruluşlardan tepki geldi. Mülkiyeliler Birliği‘nde gerçekleştirilen basın toplantısında, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Fevzi Gümüş, rapora ilişkin ‘ortak görüşleri‘ni açıkladı.

Alevilerin, Madımak Oteli‘nin ‘Utanç Müzesi‘ olmasını istediğini belirten Gümüş, "Ama açıklanan raporda görüldü ki, iktidar orayı kütüphaneye çevirmek istiyor. Bir tarafını da ‘anı köşesi‘ yapacağını söylüyor" dedi.

Raporda, cemevleri gerçeğinin de kabul edilmediğini savunan Gümüş, "Maalesef cemevleri, Diyanetin, Sünni ulemanın zihniyet dünyasıyla algılanıyor, algılanmak isteniyor. Cemevlerinin ibadethane olduğu gerçeği kabul edilmiyor. Bunun yerine bir kültür merkeze teranesi sürdürülmek isteniyor. Aleviler, cemevlerinin ibadethane olduğu gerçeğinden asla vazgeçmeyeceklerdir" diye konuştu.

Gümüş, zorunlu din dersleriyle ilgili var olan uygulamanın AİHM kararı ışığında ve bunun gereği olarak kaldırılması gerekirken, var olan sistemin ikili sisteme dönüştürülmek istendiğini belirterek, "Yani Alevi çocukları, var olan uygulamayla asimilasyona tabi tutulurken, adeta psikolojik işkenceye uğrarken, bu siyasi iktidar bu işkenceyi iki katına çıkarmak istiyor" şeklinde konuştu.

"HÜKÜMET VATİKAN DEĞİLDİR, CEMEVLERİMİZİ TANIMLAYAMAZ"

Söz konusu raporda, Diyanet ile ilgili sistemin korunduğunu ifade eden Gümüş, şunları kaydetti:

"Alevilerin, Diyanet‘in kaldırılma talebi göz ardı ediliyor. Aksine, Aleviler Diyanet‘in içine sokularak, Türkiye‘de var olan sahte laiklik anlayışına Aleviler sokulmak isteniyor. Bunun anlamı Aleviliğin devletleştirilmesidir. AK Parti tıpkı Sünnilikte olduğu gibi, Sünniliğin devletleştirilmesi gibi, Aleviliğin devletleştirilmesini istiyor. Bu açık bir şekilde Aleviliğin öldürülmesi, yok edilmesi girişimidir. Biz buna asla ve asla izin vermeyeceğiz. Raporda AK Parti Aleviliği tanımlıyor. Kendince

Aleviliği bir gömleğe sokmak istiyor. Ve Aleviliği adeta Sünnilik içinde eriterek asimile etmeye çalışıyor. Bu çerçevede rapor, mezhepçi ötekileştirici bir bakış açısının ürünüdür."

Gümüş, raporda, Alevi dedelerinin ‘devlet dedeliği‘ statüsüne sokulmak istendiğine de işaret ederek, "Dedelerimizi devletleştirmeye yönelik bu çabayı, adeta ‘devlet imamlığı‘ gibi ‘devlet dedeliği‘ yaratmaya yönelik bu çabayı kabul etmiyoruz. Dedelerimiz devletten maaş almasını istemiyoruz" dedi.

"Hükümet Vatikan değildir. Cemevlerimizi tanımlayamaz" diyen Gümüş, "O yüzden cemevleri, Alevilerin ibadet merkezidir ve öyle olmaya devam edecektir" ifadesini kullandı.

"ALEVİLİK; MÜSLÜMANLIK, HIRİSTİYANLIK, YAHUDİLİK GİBİ BİR İNANÇTIR"

Alevilik Araştırmaları Merkezi Başkanı Ali Yıldırım ise, "Bu rapor, esas olarak Alevi açılımının değil, başta Aleviler olmak üzere Türkiye‘ye atılmış büyük bir çalışımın belgesinden başka bir şey değildir. Raporda, esas olarak Aleviler suçlanmaktadır. Alevilerin ne istediğini bilmediği ifade edilmektedir" dedi.

"Cemevleri konusu ne teolojik ne de hukuki bir tartışma konusu değildir. Aleviliği siz bugün bir mezhep, bir tarikat olarak değerlendiremezsiniz" diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Alevi toplumu bir bütün olarak, Aleviliği bağımsız bir inanç olarak değerlendirmektedir. Aleviliği bir tarikat, bir mezhep olarak algılarsanız Tekke ve Zaviyeler Yasası‘nın içinde değerlendirirsiniz. Tekke ve zaviyeler, mezheplerin ve tarikatların ibadet merkezidir. Halbuki Alevilik, bir tarikat, bir mezhep değildir. Bu yüzden bu yasa kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Aleviliği biz başlı başına bir inanç olarak değerlendiriyoruz. Nasıl Müslümanlık, Hıristiyanlık, Yahudilik nasıl bir inançsa

Alevilikte böyle bir inançtır."