Alzheimer'ın nasıl önlenebileceği kesin olarak bilinmiyor

Alzheimer'ın nasıl önlenebileceği kesin olarak bilinmiyor

’Çok özel bir beyin patolojisine ve klinik belirtilere neden olan, sinsi başlangıçlı ve ilerleyici bir bozukluk’ olarak tanımlanan Alzheimer’ın, yıllardır süregelen araştırmalara rağmen kesin bir nedeni veya tedavisi bulunamıyor.

Yapılan araştırmalara göre Türkiye'de 600 bin, dünya genelinde ise yaklaşık 20 milyon Alzheimer hastası bulunuyor. Ortalama yaşam süresi artarken, bilişsel fonksiyonların kaybı olan demans oranının da yükseldiği görülüyor. Mental fonksiyonlarda ortaya çıkan kötüleşme olarak tanımlanan demans, zamanla hastanın bağımsız yaşayabilme yetisini elinden alıyor. Yoğun bir bakım gerektirdiği için de hastanın kendi kadar yakınlarının da birçok problem yaşamasına neden olabiliyor.

“Zihinsel ve bedensel olarak aktif olmak yarar sağlıyor”

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Rabia Ay, nedeni tam olarak bilinmese de korunmak için zihinsel ve bedensel olarak aktif olmanın yarar sağladığını söyledi.

Hastalığın gelişmesine zemin hazırlayan birçok risk faktörü bulunmakla birlikte bunların içinde en önemlisinin genetik yatkınlık olduğunu söyleyen Rabia Ay, “Genetik yatkınlığın iki önemli göstergesi bulunuyor. Bunlar, ailede Alzheimer hikâyesinin varlığı ve hastalığın 40-60 yaş arası gibi erken yaşlarda başlaması olarak sıralanıyor. Bunun dışında öteden beri yaşlanma da bir risk faktörü olarak kabul edililiyor ve yaş ilerledikçe Alzheimer sıklığı da artıyor. Toplum çalışmalarına göre 65 yaşın üzerinde her 10 yılda bir görülme oranı ikiye katlanmakta. Bununla birlikte hastalığın 90'lı yaşlarda en az yüzde 50 oranında görüldüğü de bildirilmiştir. Yapılan araştırmalara göre ülkemizde 600 bin, dünya genelinde ise yaklaşık 20 milyon kişi Alzheimer hastası. Türkiye İstatistik Kurumu'nun 2014 yılındaki verilerine göre 2023 yılında ülkemizin 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranının yüzde 10'un üzerine çıkacağı ve bunama hastalıklarının sıklığının büyük bir hızla artmaya devam edeceği tahmin ediliyor” şeklinde konuştu.

Uzun süreli depresyon, riski iki kat artıyor

Hastalık riskini arttırıcı etkenler arasında kafa travmaları, uzun süreli depresyon varlığı, kronik alkol kullanımı ve hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve diyabet yer alıyor. Tekrarlayıcı kafa travmaları da beyinde kılcal düzeylerdeki damarlarda kanamalara neden olduğundan riski arttırıyor. Kronik alkol kullanımı ise beyinde belirgin yıpranma yaparak hastalığa zemin hazırlıyor. Down sendromuna neden olan 21. kromozomdaki anormallik, erken başlangıçlı Alzheimer hastalığı için de risk faktörü olarak biliniyor ve dolayısıyla çocukluğunda Down sendromu tanısı almış kişilerde 30-40 yaş arasında Alzheimer hastalığı geliştiği bildiriliyor.

Her hastada farklı seyrediyor

Alzheimer ilerledikçe hastanın günlük işlerini gerçekleştirmekte güçlük yaşamaya başladığını söyleyen Dr. Rabia Ay, “Sorduğu bir şeyi tekrar sorar, anlattığı bir şeyi harfi harfine tekrar anlatır, çok yakınlarını bile tanıyamaz hale gelebilir. Bu durum karşısında hasta psikolojik anlamda da sıkıntı yaşamaya başlar. Konuşma, yürüme, anlama, algılama gibi kabiliyetlerini yitirir. Bazı hastalarda yatağa mahkumiyet görülebilir” diye belirtti.

Sadece hastaların değil hasta yakınlarının da en fazla sıkıntı duyduğu belirtiler içinde; hastaların uykusuzluk yaşamaları, geceleri evin içinde gezmeleri, bağırmaları, çabuk sinirlenmeleri, saldırganlık göstermeleri, tuvalet alışkanlıklarını kaybetmeleri gibi davranışlarda bulunmaları geliyor.

“Hastalığın nasıl önlenebileceği kesin olarak bilinmiyor”

Zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalmanın, tansiyonu normal düzeyde tutmanın, emniyet kemeri ve kask gibi şeyler kullanarak kaza sonucu oluşabilecek kafa yaralanmalarına karşı korunmanın Alzheimer'in oluşma oranını azaltabileceği düşünülüyor. Hastalığın neden olduğunun ve nasıl önlenebileceğinin kesin olarak bilinmediğini ifade eden Ay, “Bunamanın Alzheimer hastalığı dışında da sebepleri var. Bunlardan bazılarının düzgün beslenme, egzersiz, sigara ve alkolü bırakmayla önlenebileceğinin de akılda bulundurulması önemlidir” dedi.

Erken tanıyla belirtilerin hızlı ilerlemesi engellenebiliyor

Günümüzde hala tedavisi bulunmayan Alzheimer hakkında Dr. Rabia Ay, “Hastalık tam tedavi edilemese bile çoğu hastada belirtilerin hızlı ilerlemesi engellenebilir” diye iletti. Araştırmacılar halen daha hafıza kaybının ve diğer belirtilerin nasıl olduğunu, bu değişikliklerin nasıl geriye çevrilip durdurulabileceğini veya önlenebileceğini bulabilmek için araştırmalar yapıyor. Henüz yapılan araştırmalarda net bir bulgu elde edilemese de, hastalığın erken dönemde yakalanması yine de önem taşıyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile