'Amasya Tamimi Yeni Bir Dönemin Başlangıcı Kabul Edilmiştir'

Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı: 'Milli Mücadele'nin başlangıç tarihi 19 Mayıs 1919'dur, bu böyledir. Fakat tarihçi olarak 'Şartların değerlendirilmesi ve olayın bantlanması açısından nedir' diye sorarsanız, bu Amasya Genelgesi'dir. Amasya Tamimi bütün cihanda, işgalci devletler arasında, komünist ihtilali kavgasını veren Rusya'da, Uzak Asya'da, Hindistan altı kıtasında, bir kavganın ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilmiştir'

Tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Amasya Genelgesi'nin Milli Mücadele'deki önemine değinerek, "Amasya Tamimi bütün cihanda, işgalci devletler arasında, komünist ihtilali kavgasını veren Rusya'da, Uzak Asya'da, Hindistan altı kıtasında, bir kavganın ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilmiştir." dedi.

Ortaylı, Amasya Genelgesi ile Milli Mücadele'nin 100. yılı etkinlikleri kapsamında Amasya Valiliği ve Belediyesi koordinatörlüğünde Belediye Kültür ve Kongre Merkezi'nde "Milli Mücadele'de Amasya" başlıklı konferans verdi.

Konuşmasında, Amasya Genelgesi'nin Türk tarihi açısından önemli bir kavram olduğunu vurgulayan Ortaylı, şöyle devam etti:

"Milli Mücadele'nin başlangıç tarihi 19 Mayıs 1919'dur, bu böyledir. Fakat tarihçi olarak 'Şartların değerlendirilmesi ve olayın bantlanması açısından nedir?' diye sorarsanız, bu Amasya Genelgesi'dir. Amasya Tamimi bütün cihanda işgalci devletler arasında, komünist ihtilali kavgasını veren Rusya'da, Uzak Asya'da, Hindistan altı kıtasında, bir kavganın ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Onun için bu tarih üzerinde ısrarla durmamız gerekir. Büyük mareşalimiz, kendisi bir şöhret sahibiydi, bunun da üzerinde ısrarla durmamız gerekiyor."

Bazı insanların, devlet fikrine, devlet ananesine ve Türklere saldırmayı marifet haline getirdiğini belirten Ortaylı, şunları kaydetti:

"Her milletin bazı mukaddesatı var. Bizim mukaddesatımızın başında devlet, ulu'l emre itaat ve askerlik gelir. Bu vasıfları kaldırdığınız takdirde Türkler hiçbir işe benzemez bir toplum haline gelir. İtalyanların operasız, resimsiz, heykelsiz bir toplum olabileceğini düşünüyoruz, olmaz. Fransızların felsefesiz, şiirsiz, edebiyatsız bir toplum olabileceğini düşünebiliyoruz, olamaz. Ama Ruslar ve Türkler, devletsiz ve ordusuz pek bir şey olmaz."

- Ayasofya

Konuşmasında İstanbul'un fethi ve Ayasofya'ya da değinen Ortaylı, Fatih Sultan Mehmet'in fetih sonrası haklı olarak orayı kendi mabedine çevirdiğini ve cami yaptığını söyledi.

"O devirde kim öyle bir yeri alırsa kendi mabedi yapar." diyen Ortaylı, şu ifadeleri kullandı:

"Litaretürde okuyacaksınız, bir sürü cahil Avrupalı bunu böyle yazıyor, 'Orayı cami yaptı' diye. Orayı cami yapmadan evvel haçlılar geldi, Ortodoks kilisesini Katolik kilisesi yaptı. O daha değişik bir işlem değildi ve üstelik insanca yapmadılar. Yani katırları soktular, eserleri sattılar, içeride ahlaksız ayinler yaptılar filan, o şekilde becerdiler bunu. Ayasofya şimdi aynı şekilde duruyor, bizim olduğunu gösterecek alametler, bir mihrap var, çok mütevazı bir hünkar mahfili var, son derece mütevazı levhalar var, üstünde Allah ve Muhammed yazıyor."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile