Kuzu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, dokunulmazlık dosyaları hakkında bilgi verdi. Kuzu ‘kapalı dolaplarda’ toplam 869 dokunulmazlık dosyası bulunduğunu belirterek, bunların 63’nün AK Parti milletvekilleri hakkında, 85’inin CHP, 21’nin MHP, 38’inin bağımsız, 1’inin KADEP ve 661 dosyanın da BDP milletvekilleri hakkında olduğunu söyledi.
Bir dosyanın da Adalet Bakanlığı’na intikal ettiğini belirten Kuzu, bunun gelmesiyle sayının 870’e çıkacağını söyledi.
Hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan milletvekili sayısının 116 olduğunu kaydeden Kuzu, bu milletvekillerinin 42’sinin AK Parti, 31’inin CHP, 13’ünün MHP, 4’ünün bağımsız, 1’nin KADEP ve 25’inin de BDP milletvekili olduğunu söyledi.
Bu 869 dosyanın üç adedinin savcılıktan gelen yazı üzerine geri gönderildiğini belirten Kuzu, “Yani şu anda Karma Komisyonda 866 dosya mevcut” dedi.
Türk siyasi tarihi boyunca 3 bin dokunulmazlık dosyası geldiğini belirten Kuzu, 42 dosya hakkında dokunulmazlığın kaldırılması kararı verildiğini bunların da Mehmet Ağar ve arkadaşları ile Leyla Zana ve arkadaşları hakkındaki dosyalar olduğunu hatırlattı. “DOKUNULMAZLIĞIN KALDIRILMASI İÇİN 3 KRİTER” Kuzu, bundan sonraki süreçte neler yapılabileceğine ilişkin de bilgi vererek, şunları kaydetti: “Bir, kamuoyunu çok meşgul eden bu son dosyalar başta olmak üzere o tür dosyalar kaldırılabilir. Bunların yanına başka cins suçlar da konabilir. Karma Komisyonumuzun bu konuda elinde bir kriter yok Yani İçtüzükte bu manada bir kriter mevcut değil. Uyguladığımız kriter, Senato İçtüzüğünün 140. maddesi. Teamül olarak hala bu uygulanıyor. Burada üç şeye bakılır; bir, suçun ciddiliği. Ciddilik konusunu biz çok belirleyemeyiz, savcı isnatta bulunmuşsa ciddi kabul edebiliriz.
İki; siyasi bir linç mi var, buna bakılabilir. BDP bunu son dönemde çok işliyor. 661 dosyanın 660’ı 2011 seçimini baz alırsanız 1 yılı aşkın süredir burada bekliyor. Demek ki siyasi linç olsa çoktan bu çalıştırılır ve dokunulmazlık çoktan kaldırılabilirdi. Demek ki ne komisyonun ne iktidar partisinin böyle bir niyeti olmadığı açık. Siyasi linç de söz konusu değil.
Üçüncü ölçü; kamuoyunun tepkisi ki en somut olanı bu. Çünkü en gözle görülür tablo. Türkiye genelinde bu kucaklaşma sahnesi çok yankı buldu. Bununla alakalı Başbakanımız da AK Parti grup toplantısında net olarak benim de katıldığım görüşleri sergiledi ve İspanya örneğini verdi. Avrupa insan Hakları Mahkemesi’nde ‘terörle bağı varsa, terörle mücadele kapsamında o tür vekillerin dokunulmazlığının kaldırılması ve partinin kapatılması’ makul görüldü.
İspanya’da Batasuna, ETA ile bağı var diye kapatıldı. Bu konuda açtığı davayı kaybetti. Biz BDP kapatılsın diye asla düşünmüyoruz. Bugüne kadar 6 kez kapatılmış, ‘nci kurulmuş; parti kapatmayı asla doğru bulmadık.” Kuzu, Avrupa’da taciz ve tecavüz olaylarında, özellikle de küçüklere yönelik suçlarda dokunulmazlığın otomatik olarak kaldırıldığını da bildirdi.
Kuzu, ya kucaklaşma dosyası ve taciz, tecavüz dosyası gibi dosyaların dikkate alınabileceğini ya da 866 dosya için ortalama 7-8 komisyon kurulabileceğini söyledi.
Bu komisyonların en fazla 2 ay çalışma süresi olduğuna işaret eden Kuzu, “Karma Komisyon sonunda bir karara varabilir. Yollardan biri tamamı hakkında kurmak ya da belli ölçülere göre seçmek” dedi.
Kuzu, Pazartesi günü TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerinin başlayacağını belirterek, parti grupları kanaatlerini net olarak ortaya koymuş olsa da onlarla da görüşebileceğini söyledi.
“DÜN BANA KARŞI ÇIKANLAR, BUGÜN DOKUNULMAZLIKLARI SAVUNUYOR” Kuzu, bütün dokunulmazlıkların kaldırılmasını hiçbir zaman doğru bulmadığını yineleyerek, “Her zaman milletvekillerinin çalışması bakımından dokunulmazlığı lüzumlu buldum. Enteresandır, dün ben bunu söylerken karşı çıkaranlar, bugün dokunulmazlıkları savunuyorlar. Hollanda dışında dünyada tüm ülkelerde dokunulmazlık var. Milletvekillerine isnatlar arttıkça mahkemeye gidip gelmekten buradaki gerçek işini göremez” dedi.
Ellerindeki tek gerçek ölçünün ‘kamuoyundaki yansımalar’ olduğunu, Avrupa’nın da bunu uyguladığını belirten Kuzu, “Başbakan, Meclis Başkanı ya da grup başkanvekilleri ile görüşmede başka bir tablo çıkarsa 866 dosya hakkında da alt komisyon kurabiliriz. Bunların tamamı dönem sonuna kalacaksa bu komisyona ne gerek var? Hiçbiri kalkmayacaksa yine bu komisyona niye gerek var?” diye konuştu.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Erdoğan ile görüşmek istediğini belirten Kuzu, bu görüşmeyi ne zaman yapacağının sorulması üzerine, “Pazartesi günü liderlerin konuşmaları var. Ondan sonra bütçe bir taraftan görüşülürken görüşmek istiyorum. Bu açıklamaları onlara da aktaracağım. Gizli kapaklı değil işin doğrusunu yapalım diyoruz. Kimseye garezimiz olamaz. Siyasi parti liderlerine de gitmek istiyorum. Kamuoyuna açıklama yaptılar ama bu konuda grup kararı alınamıyor. Gerçi oylamalar açık ve basit çoğunluk uygulanıyor” dedi.
CHP’Lİ MUHARREM İNCE’NİN TALEBİ CHP’li Muharrem İnce’nin dokunulmazlığının kaldırılması için verdiği dilekçenin hatırlatılması üzerine ise Kuzu, “Kaldırılsın talebini dikkate almıyoruz ama bu dosyanın önemli bir durumu var. Mağdur sadece kendisi olmuyor. Bir an önce aklanmalarında yarar var, kendileri ve çevresi bakımından” dedi.
Kuzu, AK Parti’nin ise kamuoyu gündeminde olan bir dosyası bulunmadığını söyledi.
Kuzu, Başbakan Erdoğan hakkında üç dosya bulunduğunu da söyledi.
BDP’li vekiller hakkındaki 661 dosyanın sadece birinin PKK ile kucaklaşma konusunda olduğuna işaret eden Kuzu, “O kucaklaşmadan çok çok daha ağır dosyalar var. Göz görmese gönül katlanır derler, suçun ağırlığı değil oradaki ölçü; kamuoyundaki yansıma” dedi
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu:
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, dokunulmazlık dosyaları konusunda TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşeceğini açıkladı.