Avrupa Parlamentosu genel kurulunda, AB Komisyonu'nun Türk vatandaşlarına haziran ayı sonunda vize muafiyeti getirilmesi konusundaki tavsiye kararı görüşüldü. Oturumda AB Komisyonu ve AB Konseyi temsilcileri vize serbestisini savundu.
AB Konseyi adına dönem başkanı Hollanda'nın Savunma Bakanı Jeanine Hennis-Plasschaert, Türk vatandaşlarına Schengen ülkelerinde vizesiz seyahati sağlayacak anlaşmanın 2013 yılında kararlaştırılan bir yol haritasının devamı olduğunu fakat 18 Mart'taki anlaşma ile bu sürecin hız kazandığını söyledi.
Hennis-Plasschaert, Türkiye ve AB arasında varılan mutabakatla ilgili “Sığınmacı akınları ve hayatını kaybedenlerin sayısında büyük düşüş söz konusu. Biyometrik pasaportların kullanılması aynı zamanda Schengen ve AB sınırlarını daha iyi korumamıza yarayacak.” diyerek vize muafiyetinin iki tarafın da menfaatine olduğunu ifade etti.
Türkiye ile varılan anlaşma ile zamana yayılan bir sürecin devam ettiğini söyleyen Hennis-Plasschaert, “Türkiye ile insan hakları, kişisel bilgilerin korunması konularını konuşmalıyız. Konuşarak daha ileri gidebilir, gelişebiliriz. 3 milyon sığınmacıyı barındıran Türkiye desteğimizi hak ediyor.” şeklinde konuştu.
AB Komisyonu adına söz alan Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu AB Komisyonu Üyesi Dimitris Avramopoulos, vize muafiyeti konusunda “Avrupa'nın bir B planının olmadığını” kaydederek, “Türk hükümeti önemli ilerlemeler gerçekleştirdi. Yunanistan'a kaçak geçenlerin sayısında çok büyük azalmaların olduğunu görüyoruz. İltica prosedürü konusunda da gelişmeler söz konusu. Hukuki iş birliği anlamında da olumlu gelişmelerin olduğunu söylemek istiyorum.” dedi.
Avramopoulos, “Tamamlanması gereken çok ilerlemeler var. Ne olursa olsun bu rapor uygulanacak. Komisyon görevini yapacak. Biz iyimseriz. Türk yönetimine yardımcı olmak için buradayız. Bu Türkiye için de AB için de faydaları olan bir anlaşmadır ve iki taraf arasında iş birliği gereklidir. Umuyorum vizesiz seyahat konusunda kararı verecek olan iki kurum da (AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu) olumlu ve hızlı bir karar verecek.” ifadesini kullandı.
Oturumda söz alan milletvekilleri, Türkiye'nin yerine getirmesi gereken 72 kriterin bulunduğunu ve bunların uygulamada takibinin yapılması gerektiğini vurguladılar. AP Başkanı Martin Schulz ve siyasi grup başkanlarının aldığı “Tüm kriterler yerine getirildikten sonra tasarı parlamentoda oylansın” kararını desteklediklerini bildiren milletvekilleri Avrupa ülkelerinin mülteci krizine gerekli ve sağlıklı bir yanıt verememesini de eleştirdiler.
AP Liberaller Grubunun Hollandalı Başkan Yardımcısı Sophie in't Veld'in “Bu anlaşmaya mecbur kaldık çünkü Avrupa olarak zayıf ve güçsüzüz.” ifadeleriyle Fransız aşırı sağının lideri Marine Le Pen'in “Vizesiz seyahat kararı çıkarsa sadece Türkler değil, Orta Asya'daki tüm Türk devletlerinin vatandaşları Avrupa'ya gelecekler.” ifadeleri dikkati çekti.
Yeşiller Grubunun Eşbaşkanı Alman Rebecca Harms ise sığınmacı kriziyle vize muafiyetinin birbirine karıştırılmaması gerektiğini söyledi.
AB Komisyonu 4 Mayıs'ta, kalan şartların yerine getirilmesi durumunda Türk vatandaşları için vizelerin en geç haziran ayı sonunda kaldırılmasını isteyen bir tavsiye kararı almıştı. Kararın yürürlüğe girmesi için Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyinin onayı gerekiyor. Onay için parlamentoda salt çoğunluk ve AB Konseyinde (üye ülkeler arasında) nitelikli çoğunluk gerekiyor.
Ancak AP başkanı Schulz ve parlamentoda temsil edilen siyasi grupların başkanları, ''Türkiye'nin tüm kriterleri yerine getirmesi'' çağrısı yapmış, bu konuda AB Komisyon'un yazılı güvencesi olmadığı müddetçe konunun AP gündemine alınmayacağını açıklamıştı.
Anlaşmaya mecbur kaldık, çünkü güçsüzüz
Türk vatandalarına vize muafiyetiyle ilgili rapor Avrupa Parlamentosu genel kurulunda görüşüldü AB Komisyonu ve AB Konseyi temsilcileri vize serbestisini savundu.