Sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Antalya Platformu, geçtiğimiz günlerde ’Kesik minare Antalya’nın hafızasından silinemez’ başlığı ile Şehzade Korkut Camisi önünde basın açıklaması yapan kesimi kınadı.
Antalya Platformu Dönem Başkanı Metin Doğan, ’restorasyon işini bilen kişilere, bilim adamlarına bırakalım’ diyen zihniyetin asıl derdinin Kaleiçi’ndeki eserin bilime uygunluğu filan olmadığını, yeniden cami olarak hizmete açılmasına karşı durmak olduğunu söyledi.
’Adı geçenler imzasına sahip çıksın’
Antalya’yı ilgilendiren her meselede seslerini yükselteceklerini ifade eden Doğan, "Kaleiçi Ortak Akıl Platformu ismi ile topladıkları 5-6 sivil toplum kuruluşu ile sanki bütün Antalya buranın açık hava müzesi yapılmasını istiyormuş algısı oluşturdular. Asıl dikkat çekici nokta şu. Destek verenler arasında ATSO var. 46 bin üyeli STK’nın mensupları basın açıklamasının altında imzalarının olduğunu biliyor mu? 46 bin kişi Şehzade Korkut Cami’nin açılmasına karşı mı bu ortaya konmalıdır aynı şekilde Büyükşehir Belediyesinin de imzası var. Belediye Başkanı mı yoksa belediyenin herhangi bir birimi mi karşı netlik yok. Adı geçenler isimlerine ve imzalarına sahip çıkmalıdır"dedi.
’Hiç bir bilimsel dayanağı yok’
Memur Sen Antalya Temsilcisi ve Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Mustafa Çoban ise Antalyalıların son günlerde, ideolojik ve art niyetli bir kısım insanların, bu toprakların en temel değerlerinden olan dini ve tarihi mirasına açıktan yaptığı sözlü ve yazılı saldırılarına şahitlik ettiğini söyledi.
24 Temmuz Çarşamba günü, “Kesik Minare Antalya’nın hafızasından silinemez” başlığıyla Şehzade Korkut Camisi önünde yapılan eylemi eleştiren Çoban, geçmişte cami statüsünde olmasına karşın tarihi ve bilimsel açıdan yaptıkları açıklamanın hiç bir bilimsel dayanağı olmadığını savundu.
’123 yıllık ihmale son vererek yaşatılmaya çalışılan ve maalesef hedefte olan tarihi eserin adı Şehzade Korkut Camisi’dir" diyen Başkan Çoban, Tarihi kaynaklarda, Hünkar Cami, Yenicami Sultan Korkud, Cumanın Camisi, Cami-i Kebir ve Ulu Cami gibi adlarla anılmaktadır ve bu topraklardaki varlığımız boyunca şehrin merkez camisi olduğu açık ve nettir" dedi.
’Mekan hafızasına ve şehre ihanet’
“Kesik Minare Antalya’nın hafızasından silinemez” demenin öncelikle “mekan hafızasına ve şehre” ihanet olduğunu da vurgulayan Mustafa Çoban, kentin ilk ve en eski camisine son yüzyılda Kesik Minare dendiğini ancak bin yıldır yaşanan bu topraklardaki varlığımızın yüzyıla indirilmesinin akıl tutulması olduğunu aktardı.
"Miras bırakma gayreti"
Çoban sözlerini şöyle sürdürdü: "Geçmişi sekiz asra dayanan bir tarihi eserin gerçek adını türlü hezeyanlarla Antalya’nın hafızasından silmeyi teklif etmek nasıl bir cürettir? Kentler bugünden yarına bir günde oluşmaz.” Çünkü o kenti o tarihe getiren bir medeniyet tasavvuru vardır. Bu toprakların hamurunda var olan Türk-İslam ruhu, medeniyeti oluşturan temel değerlerdendir. Bunun yansıması olan minarelere “sıradan” diyerek aşağılamak, bir camiyi aslına döndürmek ve korumak için yapılan minare külahının yıkılmasını istemek nasıl bir zihniyetin ürünüdür, anlamak mümkün değildir. Bu durum “kök”, “miras”, “değer” vurgusu yapan ortak akla kesinlikle yakışmamaktadır. Şehzade Korkut Camisi’ni aslına döndürmek şehrin siluetine ve hafızasına zarar vermez. Ama bu ülke yıllardır gördü ki cami minaresine külah değil ideoloji giydiren bu zihniyet, birlik ve beraberliğimize büyük zararlar verdi. Şehzade Korkut Camisi’nde yapılan restorasyon bir “fantezi” değil; bu toprakları bize yurt kılan ruha sahip çıkma, ecdadımızın bizlere emanet ettiği değerlerimizi genç nesillere miras bırakma gayretidir. Çeşitli ihmaller, engellemeler ve inkârcı yaklaşımlarla 123 yıldır kaderine terk edilmiş olan bu önemli eserin bir an önce ihya edilmesini ve tekrar ezan sesiyle buluşmasını dört gözle bekliyoruz. Bu manada, devam eden restorasyon çalışmalarının engellenmesine, milletimizin kutsalı, bu topraklardaki bin yıllık varlığımızın vesikası olan Şehzade Korkut Camisinin üzerine niteliksiz barınak veya dükkanların kondurulmasına daha da önemlisi, tekrar çevrede yaşayanların tuvaleti ve adeta çöplüğü olmasına asla izin vermeyeceğiz."
Destek verenler
Öte yandan basın açıklamasına destek veren siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları şu şekilde sıralandı: "Mimar Ve Mühendisler Grubu Antalya Şubesi, Sivil Düşünce Derneği, Alperen Ocakları, AGD, AKÇED, Akdeniz Derneği, AKDER, AKVA, AKİLDER, ASDER, ANSED, Ay Işığı Derneği, Birlik Vakfı, Cihannuma Derneği, Diyanet Vakfı, Eğitim Bir Sen, Kültür Memur Sen, Bayındır Memur Sen, Ensar Vakfı, Hayrat Vakfı, İhh, İlahiyat Derneği, İlim Yayma Cemiyeti, İMH, Kent Ve Medeniyet Derneği, Kırmızı Kitaplar, Kutup Yıldızı Gençlik Derneği, Liman Eğitim Derneği, Sözler Kültür Ve Eğitim Derneği, TÜGVA, YERYÜZÜ Vakfı, Diyanet Sen, Büyük Birlik Partisi Antalya İl Başkanlığı, Adalet Ve Kalkınma Partisi Antalya İl Başkanlığı, Milliyetçi Hareket Partisi Antalya İl Başkanlığı, Saadet Partisi , Yeniden Refah Partisi "
Antalya Platformundan, Kesik Minare Tepkisi
6 siyasi parti ve 30 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği Antalya Platformu, restorasyonu başlayan Şehzade Korkut Cami’nin Kesik Minare olarak kalmasını isteyenleri protesto etti.