ABD'nin New York kentinde düzenlenen "Myanmar'da Koruma ve Sorumluluk Uluslararası Konferansı"nda, katılımcılar, Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'da başta Arakanlı Müslümanlar olmak üzere ülkedeki azınlıklara yönelik yıllardır sürdürülen "etnik temizlik" kampanyalarına dikkati çekerek, bunların tekrarlanmaması için uluslararası toplumun irade göstermesi gerektiğini vurguladı.
Konferansın organizatörü Özgür Rohingya Koalisyonu Stratejik İlişkiler Koordinatörü Maung Zarni, AA için kaleme aldığı analiz yazısında, Myanmar'da Arakanlı Müslümanlar ve diğer azınlıkların maruz kaldığı zulme dikkati çekmeyi ve bu konuda çalışan farklı tarafları bir araya getirmeyi amaçlayan konferansın, uluslararası topluma harekete geçme konusunda güçlü bir mesaj verdiğini belirtti.
Zarni, Afro-Amerikalı aktivist ve akademisyen Angela Davis, toplumbilimde sömürge-sonrası çalışmaların öncüsü ve "Madun Konuşabilir Mi?" adlı makalenin yazarı Gayatri Chakravorty Spivak, Birleşmiş Milletler (BM) Myanmar Özel Raportörü Yanghee Lee, BM'nin Uluslararası Bağımsız Hakikatleri Araştırma Komisyonu üyelerinden Radhika Coomaraswamy, soykırım konusunda uzman akademisyenler Gregory Stanton ve Alex Hinton'un yanı sıra soykırımdan kurtulan azınlık mensupları ile aktivist ve akademisyenlerden oluşan 40 kadar konuşmacının, konu hakkında farkındalık yaratacak ufuk açıcı fikirlerini ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştığını ifade etti.
- "İnsanlığın meselesi olmalı"
Siyahi aktivist Angela Davis'in konferansta yaptığı konuşmada, ABD'li medeni haklar aktivisti Martin Luther King Jr.'dan mülhem "adaletin bölünmezliği" fikrini dile getirdiğini kaydeden Zarni, dünya üzerinde kim, nerede sistematik zulme ve haksızlığa maruz kalıyorsa insanlığın meselesi olması gerektiğini vurguladığını aktardı.
Zarni, sosyal bilimlerde sömürge-sonrası çalışmaların öncüsü, edebiyat eleştirmeni ve kuramcı Spivak'ın da Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara uygulanan zulme karşı vicdan sahibi insanlar, aktivistler ve düşünürlerin ortaya çıkıp somut dayanışma adımları atmaları gerektiğini belirtti. Zarni, bu yapılırken "kurbanları eğiterek güçlendirmeye" dayalı Batılı sömürgeci söylemi tekrar etmek yerine Arakanlı Müslümanları insanlıktan çıkaran, onları potansiyel terörist olarak görerek şeytanlaştıran ve yoksunluğa mahkum eden anlayışa karşı küresel bir bilinç oluşturulmaya çalışılması gerektiğini ifade ettiğine dikkati çekti.
BM Myanmar İnsan Hakları Özel Raportörü Yanghee Lee'nin de konferansa önceden kaydedilen bir video mesajla katkı sağladığını belirten Zarni, Lee'nin mesajında Myanmar'ın Ang San Suu Çii'nin seçilmiş liderliğinde demokrasiye geçiş sancıları yaşadığı fikrine karşı çıkarak, Myanmarlı generallerce hazırlanan 2008 Anayasası'nın orduyu toplumun üzerinde bir yere konumlandırarak her türlü hesap verilebilirlik ve denge-denetim sorumluluğundan muaf kıldığını, böyle bir anayasal düzenin herhangi bir demokratik gelişime imkan tanımayacağını vurguladığını ifade etti.
- "Bu çığlıkları duyuyor ve anlıyoruz"
Zarni, eski BM'nin Arakan eyaletinde yaşananları ortaya çıkarmak için kurduğu Uluslararası Bağımsız Hakikatleri Araştırma Komisyonu üyelerinden Radhika Coomaraswamy'nin de Myanmar ordusunun uluslararası hukukun koruması altındaki bir azınlığa yönelik etnik temizlik girişimde bulunarak açık bir suç işlediği, emir komuta zinciri içinde bu suçun tüm sorumlularının yargı önünde hesap vermesi gerektiğinin altını çizdiğini kaydetti.
Zarni, katılımcıların büyük çoğunluğunun hükümetleri insanlığa karşı işlenen suçların vahameti karşısında atalet içinde olmakla ve süregelen zulme kayıtsız kalmakla suçladığına işaret etti.
Zarni, "Kişiliksiz devletler- insan yapımı Frankenstein kurumlar- Arakanlı Müslümanların ve Myanmar'da zulme maruz kalan diğer azınlıkların çığlıklarını duymuyor, acılarını hissetmiyor olabilir. Fakat bizler, vicdan ve merhamet sahibi insanlar olarak bu çığlıkları duyuyor ve anlıyoruz. Ve ancak bizler onlar için 'Bir daha asla' dileğini gerçeğe dönüştürebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 725 bine ulaştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
Bangladeş, ülkedeki Arakanlı mültecilerin yurtlarına dönüşü için Myanmar ile vardığı anlaşmayı uygulamaktan vazgeçerken, uluslararası medya ve yardım kuruluşlarının Arakan bölgesine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanların dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri yerine getirmedi.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
İnsan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanların gerekli güvenli ortam sağlanmadan Myanmar'a dönmelerinin, yeni bir etnik temizlik kampanyasına yol açacağı endişesini taşıyor.
Arakan Konferansında 'Bir Daha Asla' Çağrısı
Akademisyenler, aktivistler ve soykırımdan sağ kurtulanlar, Myanmar'da yaşananların bir daha tekrarlanmaması için olanlardan ders çıkarılması gerektiği mesajını verdi Özgür Rohingya Koalisyonu Stratejik İlişkiler Koordinatörü Maung Zarni:'Kişiliksiz devletler insan yapımı Frankenstein kurumlar Arakanlı Müslümanların ve Myanmar'da zulme maruz kalan diğer azınlıkların çığlıklarını duymuyor, acılarını hissetmiyor olabilir. Fakat bizler, vicdan ve merhamet sahibi insanlar olarak bu çığlıkları duyuyor ve anlıyoruz. Ve yalnız bizler onlar için 'Bir daha asla' dileğini gerçeğe dönüştürebiliriz'