Ortadoğu’nun vazgeçilmez lezzeti olan falafel, Türkiye’de öncelikli olarak vejetaryenler tarafından keşfedilmiş ve hayvansal ürün tüketmeyenlerin ilgi odağı olmuştu. Arapların ’fast-food’u olarak adlandırılan bu lezzet, Suriye’deki iç savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan göçmenler sayesinde Anadolu’da da tanınmaya ve yaygınlaşmaya başladı.
Ömer Abyad isimli göçmen de peyzaj işlerinde işçilik yaparak kazanıp biriktirdiği parayla Adana’nın Seyhan ilçesinde göçmenlerin yoğunluğu nedeniyle ’Küçük Suriye’ olarak adlandırılan Kocavezir Mahallesi’nde falafel dükkanı açtı ve kısa sürede fenomen oldu.
FALAFEL TEZGAHI YOLLARA DA TAŞTI
Falafelin ekonomik ve lezzetli olması, dükkanın önünde kuyruklara yol açtı. Abyad, dükkana gelen vatandaşların yanı sıra telefon siparişlerine de yetişemez oldu. Tanesi 2.5 liradan günde yüzlerce dürüm sattığını belirten Abyad, falafelin nasıl hazırlandığını şöyle anlattı:
“Nohut köftesini kızartıyoruz. Daha sonra fırında kendi ürettiğimiz açık ekmeğin arasına kızarmış köfteleri humus, tahin, domates, marul ve naneyle dürüm haline getiriyoruz. İnsanlar yoğun ilgi gösteriyor.”
“ÇALIŞANLAR ÇOK SICAK KANLI”
Deniz Eroğlu isimli vatandaş ise dünya mutfağı yemeklerini denemeyi çok sevdiğini belirterek şunları söyledi:
“Buraya bir arkadaşın tavsiyesiyle geldim. Birkaç sefer gelince alışkanlık yaptı. Özellikle vegan beslenmeye önem veren insanlar buraya gelebilirler. Atıştırmalık olarak geçen bir yiyecek. Çok doyurucu. Ben lezzetli buluyorum. Çalışanlarla dil konusunda anlaşmakta zorluk çekiyoruz ama hepsi çok sıcak kanlı, çok cana yakın kişiler. Birbirimizi anlıyoruz. Ortadoğu mutfağı buraya taşınmış durumda. Sanırım Türkiye’nin farklı bölgelerinde de aynı şekilde Suriyeli vatandaşların oluşturduğu küçük semtler var.”
(Nuri Pir - Erdal Can İçelli / İHA)
Arap Fast-Food'una Yoğun İlgi
Türkiye’de genellikle vejetaryenlerin tükettiği falafel (kızarmış nohut köftesi), Suriyeli bir göçmen girişimciyle Adana’ya taşındı ve büyük ilgi gördü.