Arınç, memleketi Manisa'da Devlet Bakanı Faruk Özak, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi ile birlikte AK Parti Manisa İl Teşkilatı'nın yeni il binası açılışı ile Saruhanlı ilçesine bağlı Paşaköy Belde Belediye Başkanı Dilşat Ulaş ve meclis üyelerinin partiye katılım töreninde hazır bulundu.
Sokaktaki herkesin 'Baykal'ın ileriye yönelik olumlu cümle kurmadığını' söylediğini ifade eden Arınç, "Pozitif bir şey yok. Kardeşim bu kötü peki sen ne yapacaksın? Bunu yapmaya çalışanları niye bu kadar kötülüyorsunuz? Şu anda bir senaryo olsa AK Parti 'hükümetten çekiliyorum' dese, 'Sayın Baykal bugün hükümeti kur' dense, inanın kaçar, iktidara hazır değil. 'Ne yaparım da ülkeyi daha ileri götürürüm' diye düşüncesi yok. 'Bugün kim iktidar olur?' diye sorarsanız, bütün köşe yazarları, anketler 'AK Parti rakipsiz' diyor. Keşke rakibimiz olsa biz ciddi rakiplerle mücadele etmekten mutlu oluruz." diye konuştu. Bülent Arınç, konuşmasında MHP'deki genel başkanlık yarışına da değinerek, "Bahçeli'nin karşısına aday çıkacağı söylendi. Adaylardan bir tanesinin İzmir'de başına gelenleri gazetelerde okudunuz. O kişi MHP tabanına uzak değil ama İzmir'de hayatını zor kurtardı." açıklamasında bulundu.
ARINÇ, ANAVATAN PARTİSİNİ HATIRLATTI
Bu partinin 12 Eylül'den sonra halk hareketi olarak doğduğunu belirten Arınç, "Özal'ın önderliğinde kurulmuştu. Siyasi yasaklıydım ve günü gününe takip ediyorum. Milli Güvenlik Konseyi vardı. Partilerin hangisi kurulacak, kurulmayacak karar verirdi. Seçimlerde adayları veto etme yetkisi vardı. Siyasi partilerin seçimlere katılıp katılmamasını belirlerdi. Refah Partisi, SODEP, Doğru Yol Partisi'nin seçime girmesi yasaklandı." şeklinde konuştu.
Anavatan Partisi'ni Kenan Evren'in istediğini hatırlatan Arınç, seçime bir kaç gün kala Evren'in yaptığı konuşmada, 'bunlara oy vermeyin' çağrısında bulunarak Milliyetçi Demokrasi Partisi'ni işaret ettiğini vurguladı.
Arınç, şunları söyledi: "Çünkü Milliyetçi Demokrasi Partisi'nin başında emekli bir orgeneral vardı. Ona bilerek o partiyi kurdurmuşlardı. Herkes o partiye geçmeye başlamıştı. Halk sandıkta cevap verdi ve Anavatan Partisi'ni tek başına iktidara getirdi. 83'te tek başına iktidar 87'de tekrar iktidar. Sonra düşüş başladı. Kendini feshedecek noktaya geldi. Biz tabii ölümlerden yanayız, intiharlardan yana değiliz. İnsan hayatında tabii ölümle karşılaşır. Ama durup dururken bir insanın intihar etmesini arzu etmeyiz. Böyle yapanlara da 'Allah taksiratını affetsin' demekten başka bir şey yapamayız. Halkın teveccühüne mazhar olmuş bir parti, rahmetli Özal'ın partisi, Türkiye'de geçmişte hayal bile edilemeyecek birçok şeyi başarmış parti, kendi hayatına son veriyor. Demokrat Parti'yle birleşiyor. Lideri kim hepiniz biliyorsunuz, filan kişi. Bu tabii bir ölüm değil, kendisine hayat vermiş unsurlar tek tek partiyi terk etmiştir. Yıldırım Akbulut dönemlerinde, Mesut Yılmaz dönemlerinde daha sonraki dönemlerde, 28 Şubat'ta takındıkları rolleri de iyi biliyoruz. Bugün geldikleri noktadan dolayı onlara acıyorum ve üzülüyorum. Rotadan sapınca, yoldan çıkınca halk desteğini kaybedince bir parti yaşayamaz. Majestelerinin iktidarı olmaz. Sizi el bebek gül bebek bir yere oturtabilirler. Ama 'Yürü aslanım' derler yürüyemezsiniz. Bugün, AK Parti'ye güç veren şey halkımızın desteğidir. Bugün, zorla bitkisel hayata tutunan partiler umut ışığı olamazlar. Size umut ve güven vermiyorsa o partinin hayatı devam etmez."
Arınç, hükümetin 'zorların en zoruyla' karşı karşıya olduğunu ifade ede etti.
Huzurlu, birlik, bütünlük içinde yaşamak istediklerini anlatan Arınç, "Kavga olmasın, ayrımcılık olmasın, milyarlarımızı kötü işler için dökmeyelim" demenin cesaret istediğini belirtti.
Arınç, "AK Parti maval anlatmıyor, 30 yıldır Türkiye'ye gözyaşı döktüren konuda çare bulmak lazım diye acı reçetelerle yola çıkmış bir iktidar var. Bunu birileri istismar ediyor, 'vatan hainliği' diyor ama halk öyle demiyor. Birileri bunun üzerinden kendi partisinin propagandasını yapacağım diye fırsatçılığa gitmemeli. Göğsümüzü gere gere söylüyoruz. Bu acı ilacı içersek hastalıktan kurtulacağız. 'Akan kan dursun' diyenle 'Kan akmaya devam etsin' diyen arasındaki fark AK Parti'nin farkıdır. Biz bir başkasıyla milliyetçilik açısından kıyaslanmayı zül kabul ederiz. Ülkenin birliği bütünlüğü için çare bulmayı kabul ediyoruz. Biz diyeceğiz ki halka takdir ediyorsan buradayız." ifadesini kullandı.
Arınç:Baykal'ın ileriye dönük hedefi yok
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın iktidara hazır olmadığını, ülkeyi daha ileriye götürme düşüncesinin bulunmadığını belirterek, 'Hükümeti kur dense kaçar.' dedi.