Aşırı Sıcaklarda Kalbinizin Sesini Dinleyin

Aşırı Sıcaklarda Kalbinizin Sesini Dinleyin

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, sıcaklıkların 40 dereceyi aştığı bugünlerde özellikle kalp hastalarının kendilerine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayarak, ritim bozukluğu hakkında merak edilen konularda bilgiler verdi.

Acıbadem Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Batur, "Yaz aylarında artan sıcaklıklar pek çok hastalığının tetiklenmesine neden oluyor. Kalbin çalışmasını da olumsuz etkileyen aşırı sıcaklar, kalp ritmini bozarak bazen hayati risklerinin oluşmasına da yol açabiliyor. Sıcakların 40 dereceyi aştığı bu bunaltıcı günlerde özellikle kalp hastalarının kendilerine dikkat etmesi gerekiyor" dedi.

İnsan kalp hızının istirahat halinde dakikada 60-100 atım arasında olduğunu belirten Prof. Dr. Batur, alt limit olan 50 atımın da normal sınırlar içerisinde kabul edildiğini söyledi.

Prof. Dr. Batur, kalp hızının bu sınırları aşması veya atım düzeninin normal seyrinin dışına çıkması durumunda kalp ritim bozukluğundan bahsedilebileceğini kaydetti.

Nabzı yavaş olanların zaman zaman baş dönmesi, halsizlik veya baygınlık hissedebileceğini, hızlı olanlar göğsünde kuş kanadı çırpması, bazen kalp göğsünden çıkacakmış hissi yaşayabileceğini belirten Prof. Dr. Batur, "Kalbin atımında düzensizlik yaşayanlar, ‘kalbim ağzıma gelecek’ ya da ‘kalbim duracakmış gibi’ ifadeler kullanırlar. Bu durum, bazen insanların ölecekmiş hissi yaşamasına yol açar ve sıklıkla panik atak geçirmelerine neden olabilir” diye konuştu.

Ritim sorunlarına bağlı emboli olarak tanımlanan pıhtı oluşumunun değişik organlara atmasına bağlı olarak görme kaybı, felç, organ veya el ve ayaklarda kangrene neden olabileceğine değinen Prof. Dr. Batur, “Yine bir kısım ritim sorunları tamamen insanın bilincini kaybetmesine yol açabilir ve bu durum bayılma daha da önemlisi ani ölüm ile sonuçlanabilir” dedi.



"Kalpten bağımsız sorun ve hastalıklar da ritim sorunlarına neden olabilir”

Ritim sorunlarına kalpten bağımsız sorun ve hastalıkların veya kalbi ilgilendiren hastalıkların neden olabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Batur, “Kalpten bağımsız olan sorunlar arasında enfeksiyon veya ateş varlığı, kansızlık, kalp ritmini etkileyebilen ilaçlar, kafein içeren içecekler, stres, panik atak, tiroit veya hormon bozuklukları yer alır” şeklinde konuştu.

Ritim bozukluklarından korunmak, bu sorunlara sebep olabilecek dış etkenleri ortadan kaldırmak için basit ama etkili önlemlerin olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Batur, “Çarpıntı yakınması olan birisinin kahve içmesi doğru değil. Enerji içeceklerinin yanı sıra solunum yolu hastalıklarında ve kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların ciddi kalp ritim sorunlarına yol açabiliyor” ifadelerini kullandı.

"Kalp ritim bozukluklarının tedavisi üç aşamalıdır”

Kalp ritim bozukluklarının tedavisinden de bahseden Prof. Dr. Batur, tedavinin üç aşaması olduğunu kaydederek, "İlk aşamada yukarıda bahsedilen ritim sorunlarına yol açabilecek kalp dışı ve kalbi ilgilendiren faktörlere yönelmeli, mümkünse bu faktörler elimine edilmeli veya tedavi edilmelidir. İkinci aşamada ritim sorunlarına yönelik ilaçlar ile bu ritim bozuklukları baskılanır, ortadan kaldırılır, ritim sorunlarına bağlı oluşabilecek ikincil sorunlara yönelik ilaç tedavisi başlanır. Üçüncü aşama direk kalbin uyarı ve ileti sistem bozukluklarına karşı yapılan tedavilerdir. Kalp hızı çok yavaşsa bazen kalp pili kullanılır. Yine hastada ani ölüme yol açabilecek kalp ritim sorunları varlığında veya bazen korumak amacıyla şok özelliği olan kalp pilleri kullanılır” diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile