AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, Avcılar’da bir otelde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun kanaat önderleri ile kahvaltı programında bir araya geldi. Programa Kurtulmuş’un yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım ve Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinin kanaat önderlerinden çok sayıda isim katıldı.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım da telekonferans sistemiyle programa bağlanarak vatandaşlara seslendi. Binali Yıldırım’ın konuşmasının ardından vatandaşların görüş ve önerilerini dinleyen Kurtulmuş, daha sonra bir konuşma yaparak 31 Mart yerel seçimlerinin Türkiye açısından önemini anlattı.
“SURİYE’DE VEKALET SAVAŞLARI DİYE BİR ŞEYDEN BAHSEDİLİYOR”
31 Mart seçimlerinin Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli olduğunu ifade eden AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, “Suriye’de vekalet savaşları diye bir şeyden bahsediliyor. Bu fakir, 7-8 sene evvel vekalet savaşlarına dikkati çekmiş olan birisi olarak şimdilerde ne yazık ki çok rahat bir şekilde konuşuyorum. Vekalet savaşı şu; emperyalist güçler ateşe elini sokmadan maşalarıyla, vekilleriyle Orta Doğu’yu tanzim ediyor. Şimdi bana IŞİD’in yani DAEŞ’in nasıl kurulduğunu, nasıl bu hale getirildiğini, nasıl silahlandığını dünyada kim kalkıp da anlatabilir. Orta Doğu’da bir örgüt kurdular, adına da dediler ki IŞİD, bizim deyimimizle DAEŞ. Bir İslam devleti adı altında orada bir terör grubu oluşturdular ve bu insanların nasıl bir araya geldiklerini birisi anlatsın. Ama hiç şüpheniz olmasın, nasıl ASALA’yı çöp tenekesini attılarsa, bu DAEŞ’i de çöp tenekesine atacaklar. Bir müddet sonra işleri bittiği zaman PYD’yi, YPG’yi de çöp tenekesine atacaklar. PKK’yı da çöp tenekesine atacaklar. Ama şimdilik işleri var, kullanıyorlar. Bundan 6-7 sene evvel Allah aşkına Suriye’nin kuzeyinde PYD, YPG diye bir siyasi kimlik ya da bir örgüt var mıydı? Yoktu. Binlerce tır silah verildi.
Hatta öyle ki, uçaksavarlardan helikopterleri düşürecek ağır silahlara kadar verildi.
Neden? Bu gavurlar Kürt kardeşlerimizi çok mu severler. İnanın ki günahları kadar sevmezler. Mesele ne Kürt’ü severler, ne Arap’ı severler, ne Türk’ü severler, ne Acem’i severler. Bunların sevdikleri kendi menfaatleridir, kendi çıkarlarıdır. Bunların sevdikleri ve istedikleri Orta Doğu’da zillet içerisinde yaşayan Müslüman toplulukların var olmasıdır” diye konuştu.
“ASLOLAN KUKLAYI OYNATAN ELİ KIRMAKTIR”
"Bu oyun büyük bir oyundur" diyerek konuşmasını sürdüren Kurtulmuş, “Bu oyun Ortadoğu halklarına ihanet eden bir oyundur, bu oyun yeni emperyal bir oyundur ve Türkiye olarak Allah’ımıza çok şükür bu oyunu gayet güzel bir şekilde görüyoruz. Biz sadece kukla ile uğraşmıyoruz. Kuklalar kolay. Dün bir kuklayı kullanırlar, yarın başka bir kuklayı kullanırlar. Kuklayı kaldırır atarlar. Aslolan kuklayı oynatan eli kırmaktır. Aslolan kuklacıyı tanımaktır. Biz işte Türkiye olarak Allah razı olsun Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimiyle oynanan oyunu görüyor ve bu oyunu gördüğümüzü de cümle aleme ifade ediyoruz. Tam da sıkıntının sebebi bu aslında. Allah bu oyunu bozabilecek basireti, feraseti, gücü ve kuvveti bizlere nasip etsin. Bunun yolu da dirliğimizi ve birliğimizi korumak. Hep beraber bu oyunu bozacağız” şeklinde konuştu.
“CUMHURİYET HALK PARTİSİ 15 TEMMUZ DARBE TEŞEBBÜSÜNE DE TERSİNDEN DESTEK VERDİ”
"Siyaseten yenemedikleri Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ı ve AK Parti’yi antidemokratik yollarla, darbelerle, çukurlarla yıkmaya çalıştılar" diyerek konuşmasına devam eden Kurtulmuş, “Çok şükür o tutmadı. İnsanın üzüldüğü taraf şu; bu eylemlerin içerisinde sadece bazı terör örgütleri olsa, dersin ki adı üzerinde terör örgütü. İşi gücü bu. Bunu yapacak ama bu olayların hepsinin içerisinde ne yazık ki muhalefet partilerinin bir kısmının da adamları var. Fiilen işin içerisindeler. Örnek olarak söylüyorum. Gezi Parkı eylemleri içerisinde duvara Cumhurbaşkanımıza küfür yazacak kadar aşağılaşan o terör örgütlerinin yanında Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekilleri gittiler, onları ziyaret ettiler. CHP Gurup Başkanı grup toplantısında diyor ki, ’ben Gezi Parkı’nda Türkiye’nin özgürlüğü için mücadele eden genç evlatlarımızı gözlerinden öpüyorum’ diyor. Eğer siyaset bunlara bu desteği vermeseydi bunlar bu kadar şirret, bu kadar azgın olamazlardı. Eğer siyaset işin içerisinde olmasaydı, 6-8 Ekim olayları o kadar şiddetli olmazdı. Aynı şekilde terör örgütünün gölgesindeki siyaset eğer hendekleri savunmasaydı hendeklerle ilgili o mücadele o kadar şiddetli olmazdı. O kadar çok insan hayatını kaybetmezdi. Yine 15 Temmuz’un hemen sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkan düzeyindeki ve üst düzey yöneticileri nezdinde söylediği şu sözleri de unutmuyoruz. ’Bu bir örtülü darbedir. Bu bir tiyatrodur. Bu bir oyundur’ diyerek Cumhuriyet Halk Partisi 15 Temmuz teşebbüsüne de tersinden destek verdi. Rakip partinin içerisindeki önemli unsurlar FETÖ’ye de, PKK’ya da, bir takım diğer irili ufaklı terör örgütlerine de sözleriyle ve varlıklarıyla destek oldular. Onun için diyoruz ki, bu seçim başka bir mücadeleye şahit oluyoruz. Bu seçimde de meydanlarda yıkamadığı Tayyip Erdoğan’ı sandıklarda bir şekilde nasıl bir araya geliriz de yıkarız diye mücadele ediyorlar. Hiç şüpheleri olmasın. Allah’ın izniyle millet nasıl meydanlarda Cumhurbaşkanımıza, AK Parti’ye, istiklaline, istikbakline sahip çıktıysa sandıklarda da sahip çıkacak. Ve inşallah bu anlamda muhalefete bu anlamda fırsat vermeyecektir, sandıklarda” ifadelerini kullandı.
“BUNLAR BREMEN MIZIKACILARI İTTİFAKI”
"Muhalefete ’ittifak yapıyorsunuz’ deyince bozuluyorlar" diyerek konuşmasına devam eden Kurtulmuş, “Yani ittifak yapmıyoruz. Şimdi İstanbul’da, Ankara’da, Adana’da, İzmir’de, bazı yerlerde HDP’nin aday çıkartmaması ne anlama gelir. Açıkça Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayını desteklediği anlamına gelir mi? Gelir. Öyle örtülü bir ittifak da değil. Açık açık bir ittifaktır. Örtüsü üzerinden düşmüştür. Birçok yerde CHP aday göstermiyor, HDP’li adaylar ortaya çıkıyor. Ama en ilginçlerinden birisi de, Şanlıurfa seçimidir. Şanlıurfa’da AK Parti’nin adayı karşısındaki aday Doğru Yol Partisi kökenli bir aileden geliyor. Oyları HDP’den ve CHP’den. Seçime girdiği parti ise Saadet Partisi. Şimdi bu dört partiyi hangi yapıştırıcı unsur bir araya getirdi. Anlamakta zorluk çekiyoruz. Ortalama bir Kürt kardeşimiz HDP’ye bir şekilde oy vermiş olan birisi, Allah aşkına yıllarca Kürtlerin kimliklerini baskılayan, CHP zihniyetine nasıl oy verecektir. Ya da Atatürkçü, Kemalist, kendisinin bu ülkeye bağlı olduğunu söyleyen birisi nasıl olacak da dağın kontrolündeki terör örgütüyle irtibatlı bir adaya oy verecektir. Hayatı boyunca CHP zihniyeti ile mücadele eden Erbakan hocanın bir şekilde yolundan gittiğini söyleyenler nasıl olacak da CHP’li bir adayı destekleyecektir. Milliyetçi bir taraftan geldiğini iddia eden ve bugün İyi Parti’ye destek veren bir kardeşimiz nasıl olacak da CHP’nin ya da HDP’li bir adaya oy verecektir. Bunları inanın bir masanın etrafına toplayın 4 tane ortak kelimeleri yoktur. Ama bir ittifak yapıyorlar. Türkiye’nin her yerinde yapıyorlar. Öyle örtülü falan da değil. Söylediğin zaman utanıyorlar. Sen ittifak yapmaktan utanmayacaksın da biz senin ittifakını söyleyince neden utanıyorsun. Milleti kandırma. ’Benim dirsek temasım var.’ Hayır dirsek temasınız falan değil, gönül temasınız olmaya başlamıştır. Bremen Mızıkacıları vardır ya. Birbirine benzemeyenler bir araya gelir, hepsi başka bir şey söyler. Bunlar Bremen Mızıkacıları ittifakı. Yani benzemezler ittifakını ortaya koyuyorlar” dedi.
"31 MART SEÇİMLERİNDE BU KARDEŞİNİZE DESTEĞİNİZİ ESİRGEMEYİN"
Programa telekonferans sistemiyle bağlanarak vatandaşlara seslenen AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ise, “31 Mart’ta İstanbul’u Cumhuriyetin yüzüncü yılına taşıyacak kadroları seçerken ideolojik saplantıların ötesinde şehri kalkındırmak, şehri daha da zenginleştirmek, trafik sıkıntısını çözme, insanlarımızın hayatını kolaylaştırma, İstanbul’da yaşayanların hayat kalitesini yükseltmek için canla başla çalışacak kadrolara özellikle destek vermenizi istiyorum. Bu bağlamda Esenyurt ilçesinde Azmi Ekinci kardeşimi 31 Mart seçimlerinde destekleyeceğinize yürekten inanıyorum. Sadece Azmi Ekinci değil İstanbul’da 15-16 yıl bu ülke için, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gece gündüz demeden hizmet eden, yolları bölen, hayatları birleştiren, yolları bölen, milleti birleştiren, havayolunu halkın yolu yapan bu kardeşinize de desteğinizi esirgemeyin” şeklinde konuştu.
“BİZİ BÖLMEK İSTEYENLER VAR”
PKK bölücü terör örgütünün Avrupa’daki üst düzey yöneticilerinden olan Remzi Kartal’ın ağabeyi Necip Kartal ise Binali Yıldırım’a destek verdiğini ifade ederek, “İstanbul bir devlettir, bir eyalettir. Buraya hepimizin canı gönülden hizmet etmesi lazım. Biz kimsenin hakkı için çalışmıyoruz, kendi namusumuz ve şerefimiz için çalışıyoruz. Kardeşliğimiz için çalışıyoruz. Bizi bölmek isteyenler var. Aramızda yakınlarımız olanlar da var bu bölmeyi isteyenlerin. Biz kendi beynimize danışacağız, kendi gözümüze inanacağız, kendi aklımızı kullanacağız. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini iyi düşünmemiz lazım. Birisi başbakan olmuş, birisi reis-i cumhur olmuş, onlar gelecekleri yere gelmişler ama bundan sonra görevini iyi bir şekilde layıkıyla yapabilecek, layıkıyla belediye başkanlığını yapabilecek bir insanı seçmezsek bunun cezasını yine biz çekeriz. İyisi gelirse hepimiz evimizde, memleketimizde, şehrimizde rahat ederiz. İşte bugün o gündür” diye konuştu.
(Emrah Kuş - Murat Ergin/İHA)
'Aslolan Kuklayı Oynatan Eli Kırmaktır'
Orta Doğu’da büyük oyunlar oynandığını söyleyen AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş, “Türkiye olarak Allah’ımıza çok şükür bu oyunu gayet güzel bir şekilde görüyoruz. Biz sadece kukla ile uğraşmıyoruz. Aslolan kuklayı oynatan eli kırmaktır. Aslolan kuklacıyı tanımaktır” dedi.