İslamofobi Avrupa'da skandal boyuta ulaştı...
Çok sayıda sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Filistin Dayanışma Platformuna ait sosyal medya hesabından, 9 Kasım Pazartesi polisin terörle mücadele kapsamında 60 adrese düzenlediği operasyon sırasında yaşananlar ve emniyet güçlerinin Müslümanlara yönelttiği soruları içeren bir paylaşım yapıldı.
Arap Filistin Kulübü tarafından hazırlanan metinde, operasyonlara ilişkin İçişleri Bakanı Karl Nehammer'ın "siyasal İslam'ın köküne darbe vurulduğu" yönünde ifadelerine dikkat çekilerek, gözaltı ve aramaların teröre finansal destek sağlamak, terör oluşumu teşkil etmek gibi suçlamalar nedeniyle yapıldığı hatırlatıldı.
ŞAHİTLERE TERÖRİST MUAMELESİ
Polisin suç isnat ettiği veya "şahit" olarak gözaltına aldığı Müslümanların evlerine, sabah 05.00'te baskınlar düzenlendiği, çok sayıda meskenin kapısı kırılarak içeri girildiği, soğuk havada çocuklar dahil aile bireylerinin apar topar dışarı çıkartıldığı, hava koşullarına uyumlu kıyafetler almalarına izin verilmediği, polisin küçük çocuklara "babanız paraları nerede saklıyor" gibi sorular yönelttiği kaydedildi.
Açıklamada, Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Birimi (istihbarat) tarafından sorgulanan kişilere, baskınlara gerekçe gösterilen suçlamalarla ilişkisi olmayan, bireylerin özel hayatlarına yönelik soruların yöneltildiği ifade edildi.
Söz konusu operasyonların hemen sonrasında iktidarın "siyasal İslam'a" savaş ilan ettiği, bu doğrultuda yeni düzenlemeler hayata geçirmeyi duyurmasının kaygı verici olduğu belirtilen açıklamada, bir düşüncenin yasaklanmak istenmesinin hem insan hakları açısından hem de hukuken çok sorunlu olduğu vurgulandı.
Açıklamada, gözaltındakilere "camiye gidiyor musunuz", "dini ritüelleri ne sıklıkta evinizde yapıyorsunuz" gibi soruların sorulduğuna dikkat çekilerek, hükümetin bir kişinin "siyasal İslamcı" ya da bir derneğin radikal bir yapı olup olmadığına bu tür sorularla mı karar vereceği düşüncesinin akıllara geldiği belirtildi.
POLİSİN SORDUĞU KIŞKIRTICI SORULAR
Gözaltına alınan mağdurlardan edindiği bilgilere göre, istihbarat biriminin gözaltına alınanlara yönelttiği 70'e yakın soru arasında şunlar da bulunuyor:
"Müslüman olamayan Avusturyalılarla arkadaşlık bağlarınız bulunuyor mu?"
"Camiye gidiyor musunuz, gidiyorsanız ne sıklıkla gidiyorsunuz?"
"Evde dini ibadetlerinizi yapıyor musunuz?"
"9 yaş ve üzeri bir kızın evlendirilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?"
"Kadınların sünnet edilmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?"
"Kadın ve erkekler sizce tamamen eşit olmalılar mı? Eşiniz başörtüsü takıyor mu? Sizin görüşünüze göre eşiniz başörtüsü takmak zorunda mı? Bir kadın başörtüsü takmayı reddedebilir mi?"
"Şeriat kurallarına göre bir Müslüman kadın Müslüman olmayanlarla evlenemez siz de bu görüşte misiniz?"
"Oğlunuzun kiminle evleneceğine karar veriyor musunuz? Çocuklarınızın ibadetlerini yapıp yapmadığına dikkat ediyor musunuz?"
"Kadın ve çocukların 04.00'da sabah namazına kaldırılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?"
"Ramazan ayında oğlunuz gün içi yiyip içebilir mi? Kaç yaşından sonra çocuklar oruç tutmalıdır?"
"Eşiniz tek başına alışverişe gidiyor mu?"
Avusturya polisinden ırkçı sorular!
Avusturya’da geçen pazartesi terörle mücadele gerekçesiyle gözaltına alınan, kamuoyunun yakından tanıdığı 30 Müslüman aktivist ve akademisyene polisin yönelttiği sorular tepkilere yol açtı. İslam'a Haçlı gözüyle bakan ve ırkçılığın gelişmiş düzeyde olduğu Orta Avrupa ülkesinde, "babanız paraları nerede saklıyor, camiye gidiyor musunuz, dini ritüelleri ne sıklıkta evinizde yapıyorsunuz" gibi düşmanca sorular yöneltildi.