Özer, kendisine bakmadığını ve seslendiğinde tepki vermediğini fark ettiği oğlu Fatih'i bir yaşındayken doktora götürdü. Göz ve kulak bölümlerinden bir sonuç alamaması üzerine arkadaşlarının tavsiyesiyle oğlunu nöroloji uzmanına götüren Özer, çocuğunun otistik ve epilepsi hastası olduğunu öğrendi.
Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, oğlunun rahatsızlığını öğrenince Lüleburgaz Rehberlik ve Araştırma Merkezinden otizmle ilgili bilgi aldığını, çocuğunu geliştirmek ve yaşıtlarıyla aynı düzeye getirmek için büyük azimle çalıştığını söyledi.
Uzmanların desteğiyle oğluna, çok çaba sarf ederek evde bakmaya başladığını belirten Özer, doktorların tavsiyesi üzerine bir süre sonra oğlunu kreşe yazdırdığını ifade etti.
Oğlunun, güçlükle de olsa kreşe alışmasını sağladığını aktaran Özer, şunları anlattı:
"Kreşe gitmekte zorlandı. Önce günde bir iki saat, daha sonra normal şekilde kreşe devam etmeye başladı.
3 yıl kreşe devam ettik, ardından da anaokuluna başladı.
Anaokuluna başladığımızda oğlum yavaş yavaş kelimeleri söylemeyi öğrendi. Birinci sınıfta öğretmeni konuşmasını anlayamıyordu. Ben evde onunla sürekli konuştum, çalıştım. Şimdi bu seviyeye geldi. Şu anda Fatih 11 yaşında ve kaynaştırmada 4. sınıfta okuyor. Oğlum yaşıtlarının seviyesine geldi."
Fatih Özer ise annesini ve okulunu çok sevdiğini, derslerinin iyi olduğunu söyledi.
Futbol oynamanın ve bilgisayar başında zaman geçirmenin kendisini mutlu ettiğini dile getiren Özer, büyüyünce doktor olmak istediğini ifade etti.
- "Annesi sayesinde"
Lüleburgaz Rehberlik Araştırma Merkezi Özel Eğitim Bölüm Başkanı Psikolojik Danışman Barbaros Görkem Şinikoğlu da, Fatih Özer'de kendilerine geldiğinde, iletişimde sınırlılık, kendini ifade etmede güçlük, bilişsel yetilerinin yaşıtlarına göre daha farklı olması gibi belirtiler olduğunu söyledi.
Raporunda Özer'e, çocukluk otizmi ile epilepsi tanısı konduğunu gördüklerini belirten Şinikoğlu, şöyle konuştu:
"Fatih'i uzunca bir süre takip ettik. Rahatsızlığı bir yılda yüzde 20 oranında geriledi. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesindeki zeka testinde de yaşıtlarına göre zekasında herhangi bir farklılık olmadığı görüldü.
Fatih'in bu kadar kısa sürede bu kadar çabuk iyileşmesi annesinin özverisi sayesinde oldu. Yasemin hanımın direk evde uygulamış olduğu etkinlikler, çocuğunun her anını eğitime çevirme isteği Fatih'in bu noktaya gelmesinde en büyük etkendir. Fatih, Yasemin hanımın çabasıyla bu kadar kısa sürede gelişme gösterdi."
Azmiyle, Otistik Oğlunun Yaşamını Değiştirdi
Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde yaşayan Yasemin Özer, otizm ve epilepsi hastalığıyla dünyaya gelen oğlunu, desteği ve büyük uğraşı sayesinde yaşıtlarıyla aynı seviyeye getirmeyi başardı.
