Kamuoyunda 4. Yargı Paketi olarak bilinen ‘İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’, Adalet Komisyonu’nda görüşülmeye başlandı. Görüşmenin başında CHP’li üyeler, toplantıda üniversitelerden ve sivil toplum kuruluşlarından yeterli sayıda kişinin bulunmadığı eleştirisinde bulundu. Bunun üzerine Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, toplantıya çağrılan akademisyenlerin mazeretlerini belirterek toplantıya gecikeceklerini bildirdiklerini aktardı. Ardından, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e söz verdi. Adalet Bakanı Ergin, Türkiye’nin hakkında en çok ihlal kararı verilen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekti. Bu tablonun değiştirilmesi için son dönemde bazı çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.
Bir yıldır hükümetin gündeminde olan tasarı ile özgülük ve güvenlik hakkının iyileştirilmesi, ifade özgürlünün geliştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ihlal kararlarına konu olan bazı kanunlarda değişikliğin öngörüldüğünü kaydetti.
Ergin madde gerekçeleri hakkında da bilgi verdi. Tasarı ile Ceza Muhakemesi Yasası'nın 172. maddesine eklenecek fıkra ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin AİHM kararı ile tespit edildiği hallerde, başvuru üzerine yeniden soruşturma açılması imkanı getirildiğini aktardı. CEZA KANUNU'NA GEÇİCİ MADDELER EKLENMESİCeza Muhakemesi Kanunu’nda geçici madde eklenmesine ilişkin olarak tasarının 17. Maddesi ile ilgili de görüşlerini paylaşan Ergin, “Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından bugün itibariyle toplam 221 kararın icra süreci denetlenmektedir. Asıl ihlal konusu olan DGM’ler 2004 yılında kaldırılmasına rağmen CMK'nın 311. Maddesi'nde yer alan zaman kısıtlaması nedeniyle söz konusu davaların başvuranları yeniden yargılanma imkanından yararlanamamakta ve ülkemiz uluslar arası arenada eleştirilere maruz kalmaktadır.” dedi.
Bu konuda teröristbaşı Abdullah Öcalan’a yeniden yargılama imkanı getirileceğine dair iç kamuoyunda tartışmalar yapıldığına dikkat çekti. Abdullah Öcalan’ın Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilmesi, uzun süre gözaltında tutulması, DGM’de yargılanması, idam cezasına çarptırılması ve savunma haklarının kısıtlanması iddiaları ile ilgili 1999 yılında yaptığı başvurunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin 12 Mayıs 2005 tarihli ihlal kararı ile kesin olarak sonuçlandığını aktaran Ergin, şöyle devam etti: “Büyük Daire kararında, Öcalan’ın başvurusunda ihlal edilmiş olan adil yargılanma hakkının kullanılabilmesi için ya yeniden yargılanmasını ya da yargılama dosyasının yeniden açılmasını öngörmüştür. Hükümlü avukatlarının Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptıkları yeniden yargılanma talebi, usulden reddedilmiştir. Hükümlünün avukatlarının itirazları üzerine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, AİHM Büyük Dairesi'nin öngördüğü ikinci seçeneği benimsemiş, hükümlünün kanundaki açık süre sınırına rağmen DGM’deki yargılama dosyası duruşma yapmaksızın esastan incelenmiş ve 21 Temmuz 2006 tarihinde yeniden yargılama talebini esastan reddetmiştir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu kararını , AİHM’in kararında belirtilen ikinci seçeneğe uygun bularak, Türkiye sözleşmenin 46. Maddesi'ndeki yükümlülüklerini yerine getirdiği gerekçesi ile ihlal kararının gereğinin yerine getirildiğini kabul ederek 14 Şubat 2007 tarihinde nihai olarak gündeminden çıkarmıştır. Bu suretle Bakanlar Komitesi önündeki süreç kapatılmıştır. Bakanlar Komitesi tarafından söz konusu ihlal kararının sözleşmenin 46. Maddesine uygun olarak icra edilmiş sayılmasına karar verdikten sonra, hükümlünün AİHM’e yaptığı ve Türkiye’nin bu ihlal kararını icra etme usulünün sözleşmenin 6. Maddesine aykırı olduğu iddiasını içeren 19 Ocak 2007 tarihli başvurusu da mahkemenin oy birliği ile 6 Temmuz 2010 tarihli kararı ile kabul edilemez bulunmuştur. AİHM bu kararında, Türkiye’nin başvurana sağladığı yargılama dosyasının yeniden açılması usulünün iç hukukundaki yargılamanın yenilenmesi yada gözden geçirilmesine eşit olduğu kanaatine varmıştır. Hukuki durum bu şekilde olmakla birlikte Ceza Muhakemesi Yasası'nın 311/2. Maddesi'nden kaynaklanan bu problemin çözümlenmesi için 2009 yılında bir girişim yapılmış, kanun tasarısı Adalet Komisyonu’na kadar gelmiş ancak bu konudaki endişeler dile getirilince gündemden çıkartılmıştır. Komisyonun bu yaklaşımı da gözetilerek bu defa, söz konusu spekülatif tartışmaların yeniden doğmasını önlemek amacı ile 311. Maddenin 2. Fıkrasındaki süre sınırlandırmasının kaldırılması yerine, belli bir tarihte Bakanlar Komitesi önünde icra edilmeyi bekleyen derdest kararların icrasını hedefleyen bir düzenleme huzurlarınıza getirilmiştir. Bu beyanda, Avrupa Konseyi Hukukunun üstünlüğü ve İnsan Hakları Genel Müdürlüğü’nün 25 Kasım 2011 tarihli ve Avrupa Konseyi Daimi Temsilcisi Rauf Engin Soysal’a muhatap ve hükümlünün söz konusu mahkumiyetine ilişkin olarak yargılama sürecinin gerek Bakanlar Komitesi gerek AİHM önünde yeniden esastan incelenmesinin mümkün olmadığına ilişkin resmi yazışmaları da söz konusudur. Buna ek olarak Avrupa Konseyi, AİHM kararlarının icra dairesinden alınan 15 Haziran 2012 tarihli mektup, bu tarih itibariyle Bakanlar Komitesi önünde icra süreci denetlenmekte olan toplam dava sayısı belirtilmiştir.” Buna göre, 15 Haziran 2012 tarihi itibariyle CMK 311/2’den bekleyen dosya sayısının 221 olduğunu ifade eden Ergin, “Geçici maddenin mevcut şekli ile kabulü halinde doğrudan bu maddeden yararlanacak kişiler arasında, gerek 15 Haziran 2012 tarihi itibariyle icra edilmeyi bekleyen tüm derdest kararlar listesinde gerek yeniden yargılama yolu ile icra edilmeyi bekleyen 221 karar içerisinde Abdullah Öcalan’ın icra edilmeyi bekleyen herhangi bir kararı bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
Ergin, “Ceza Muhakemesi Kanunu'na eklenen geçici madde ile 15 Haziran 2012 tarihi itibariyle, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi önünde icra süreci denetlenmekte olan AİHM’in kesinleşmiş kararlarına ilişkin olarak CMK’nın 311.maddesinin ikinci fırkasındaki zaman sınırlamasına bakılmaksızın yeniden yargılama müessesesinin uygulanması imkanı geçici madde ile getirilmektedir.” diye konuştu.
"TASARIYI KÖTÜLEMEK DOĞRU DEĞİL"Bazı beklentileri karşılamadığı gerekçesi ile tasarıyı kötülemenin doğru olmadığını söyleyen Ergin, “İçi boş olduğu yönündeki eleştiriler de insaflı ve gerçekçi değildir. Bu tasarı, ülkemiz hakkında AİHM tarafından verilen ihlal kararlarının değerlendirilmesi ile şekillenmiş içeriği ve amacı bu doğrultuda belirlenmiştir. Bu tasarının hazırlanmasında ülkemizin 1950 yılında başlattığı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne yönelik sürecin dışında hiçbir sebep ve saik aranmamalıdır.” ifadelerini kullandı .
Bakan Ergin: Öcalan’ın İcra Edilmeyi Bekleyen Kararı Bulunmuyor
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 4. Yargı Paketi’nin 17. Maddesi ile ilgili, “Geçici maddenin mevcut şekli ile kabulü halinde doğrudan bu maddeden yararlanacak kişiler arasında, gerek 15 Haziran 2012 tarihi itibariyle icra edilmeyi bekleyen tüm derdest kararlar listesinde gerek yeniden yargılama yolu ile icra edilmeyi bekleyen 221 karar içerisinde Abdullah Öcalan’ın icra edilmeyi bekleyen herhangi bir kararı bulunmaktadır.” dedi.