Balbay: Delil Yokluğundan Tutuklu Yargılanıyoruz

 İkinci ‘‘Ergenekon‘‘ davasının tutuklu sanıklarından Mustafa Balbay, ‘‘Arif Doğan delil çokluğundan serbest bırakılırken biz delil yokluğundan tutuklu yargılanıyoruz. Türkiye‘nin açık hava hapishanesine dönmesine izin vermeyin‘‘ dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi‘nde oluşturulan salondaki duruşmada söz alan tutuklu sanık Mustafa Balbay, davanın tutuksuz sanığı Engin Aydın‘ın 2009 yılının ocak ayında tutuklandığını, 11 gün tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldığını, aynı yıl 29 Şubatta akciğer kanseri olduğunu ifade etti.

Engin Aydın‘ın tek dileğinin savunmasını yapabilmek olduğunu ifade eden Balbay, geçen 4 Şubatta yaşamını yitirdiğini belirtti.

‘‘Ergenekon‘‘ davası süresince 5 kişinin yaşamını yitirdiğini kaydeden Balbay, ‘‘İnsanlar organ yetmezliği, solunum yetmezliği nedeniyle yaşamını yitirirdi, şimdi yeni bir ölüm nedeni daha çıktı, hukuk yetmezliği. Engin Aydın‘ın ölüm nedeni hukuk yetmezliğidir. Bu süreç tutukluluktan çok daha başka kırgınlıklarla karşı karşıya bırakıyor. Siz insanı kanser edersiniz. Yaşamı hukukla geçmiş, meslek hayatının son dönemlerinde Adalet Bakanlığında yüksek kademelerde görev yapmıştır. Bir hukukçuya nasıl terörist dersiniz? Tutuksuz yargılama esastır derken günümüzde hukuksuz yargılama esas haline geldi. Türkiye‘de hukuk yetmezliği ölüm nedenlerinden biri haline geldiği gibi hukuksuz yargılamak gibi bir tabloyla da karşı karşıyayız‘‘ dedi.

İddianamenin kendisiyle ilgili bölümünde Engin Aydın‘la 301 kez görüştüğünün yer aldığını belirten Balbay, şöyle konuştu:

‘‘İddianamenin Engin Aydın‘la ilgili bölümünde benimle 326 kez görüştüğü belirtiliyor. Savcı Zekeriya Öz bunu bana sorduğunda görüşmüş olabileceğimi söyledim ancak 301 görüşmenin fazla olduğunu belirttim. Çünkü Cumhuriyet gazetesinin Ankara bürosunun telefonları üzerime kayıtlıymış.

Arif Doğan ‘adam öldürdüm‘ diyor. Arif Doğan delil çokluğundan serbest bırakılırken biz delil yokluğundan tutuklu yargılanıyoruz. Türkiye‘nin açık hava hapishanesine dönmesine izin vermeyin.‘‘

Bu sabah araştırmacı-yazar Soner Yalçın‘ın evinde arama yapıldığını belirten Balbay, ‘‘Burada içeri alınacaklar listesi hazırladık. Bu listenin başında da Soner Yalçın yer alıyordu. ‘Böyle gazetecilik yaparsan böyle olur‘ diye düşünüyorduk. Listedeki diğer isimleri açıklamak istemem‘‘ dedi.

Balbay, önemli bir seçim sürecinin yaklaştığını hatırlatarak, ‘‘Bizi siyasi iktidarın malzemesi yapmayın‘‘ diye konuştu. 

-SALONDA GERGİNLİK-

Balbay‘ın ardından söz almak isteyen Tuncay Özkan‘ın talebini Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün reddetti. 

Bunun üzerine Şengün ve Özkan arasında tartışma yaşandı.

Özkan‘ın söz almak için ısrar etmesi üzerine Şengün‘ün, ‘‘Mahkemeyi yöneten başkan olarak söz hakkı vermiyorum. Bunu bu hale getirmeyin‘‘ demesi üzerine Özkan, ‘‘Neden söz vermediğinizi açıklayın. Daha konuşmadım. Neyi gördünüz? Tebrik ederim sizi. Konuşma hakkı da yok, ne güzel bir uygulama oldu. Çok yakıştı mahkemeye‘‘ diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Şengün, sanıkları arasında avukat Yusuf Erikel‘in bulunduğu 8 sanıklı dava dosyasının bu dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verildiğini ve aynı dosya üzerinden işlem yapılacağını söyledi. 

Bunun üzerine, Tuncay Özkan, ‘‘Birleştirme kararına itiraz ediyorum. Buna da hakkım yok mu?‘‘ dedi.

Başkan Şengün, Özkan‘ın dışarı çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine, avukatı Celal Ülgen, Özkan‘ın yanına gidip alnından öperek yatıştırdı.  

Daha sonra, tutuklu sanık Mustafa Dönmez, savunmasını yapmaya başladı. 

Avukat Celal Ülgen, avukatı olmayan sanıkların avukatlığını kendisinin üstlendiğini, Dönmez‘in de avukatlığını kendisinin yapacağını söyledi.

Tutuklu sanıklardan Mustafa Dönmez de tutukluluğunun 25 ayı bittikten sonra savunma yapma sırasının kendisine geldiğini belirterek, herkesin kandilini ve Sevgililer Günü‘nü kutladı.

Bu mahkemede suçlandığı konularla ilgili olarak askeri mahkemede de yargılandığını hatırlatan Dönmez, bu mahkemede kendisi hakkındaki dosyanın Ankara‘ya Genelkurmay Askeri Mahkemesine gönderilmesini istedi.

Mustafa Dönmez, ‘‘Milletin değerleriyle oynamanın ateşle oynamak anlamına geldiğini tarihte görmüştük. Halkın adalete güveni zedelenmiştir‘‘ dedi.

Duruşma, Dönmez‘in savunma yapmasıyla devam ediyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile