Balbay'ın, Koğuşuyla İlgili Şikayeti Bir Yıl Önce Mahkemeden Dönmüş

İnfaz Hakimliğince 9 Mart 2011 tarihinde şikayet dilekçesinin geri çevrildiği, Balbay'ın avukatları tarafından bu karara itiraz edildiği, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da 17 Mart 2011 tarihinde İnfaz Hakimliğinin kararının yerinde bulunduğuna ilişkin karar verildiği öğrenildi. Avukatları tarafından 3 Mart 2011 tarihinde verilen dilekçede İkinci Ergenekon davası tutuklu sanığı Mustafa Balbay'ın tek başına ayrı bir koğuşa konulması ve diğer bazı uygulamaların, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki kanuna ve tüzüklerine aykırı olduğunun iddia edildiği öğrenildi. Ayrıca şikayet dilekçesinde Balbay'ın 1 Nolu cezaevine sevkinden sonra kalmaya başladığı koğuşun ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı için öngörülmüş odalardan olduğu öne sürüldü. Şikayet dilekçesinin Silivri İnfaz Hakimliğine verilmesinin ardından Silivri Cezaevi yönetimine yazı yazılarak Balbay'ın kaldığı 1 Nolu L Tipi kapalı Cezaevi F Blok F/3 nolu odasının yasal mevzuata uygun olup olmadığının tespiti için 7 Mart 2011 tarihinde koğuşta keşif yapıldığı ve bilirkişi raporu hazırlandığı anlaşıldı. Hazırlanan raporda Balbay'ın, 3. dereceye kadar kan ve kayın hısımları ile yarım saatten az ve bir saatten fazla olmamak üzere haftada bir ve 3'ü kapalı biri açık olmak üzere ayda 4 kez görüşmesine izin verildiği, dolayısıyla da ziyaret hakkından yararlandığı belirtildi. Savcılık izni ile ziyaretçilerinde hiçbir kısıtlama olmaksızın görüştürüldüğü bilgisine de yer verildi.

Her hafta 10 dakika olmak üzere telefon görüşmesine de izin verildiği belirtilen raporda Balbay'ın, "Örgüt kurma ve yönetme" suçundan yargılanıyor olması nedeniyle halen kaldığı yüksek güvenlikli koğuşa naklinin sağlandığı anlatıldı. Mustafa Balbay'ın tecrit altında tutulduğu şeklinde çok kez açıklama yaptığı koğuşuna ilişkin anlatımların da yer aldığı raporda Balbay'ın, biri mutfak olarak kullanılan 4 odalı bir koğuşta kaldığı bilgisine yer verildi.

Balbay'ın 3 Nolu odada kaldığı, 1,2 ve 4 nolu odaların boş olduğu ifade edildi. Odalardan her birinin 10,76 metrekare genişliğinde olduğu, her odada 1,2 metre yüksekliğinde, 1 metre genişliğinde bir pencere bulunduğu, pencerenin de odaların havalandırma alanına baktığı tesbitine yer verildi.

Ayrıca her odada bir ranza ile bir dolabın bulunduğu, odanın girişinde sağda banyo ve tuvalet ünitesinin yer aldığı, Balbay'ın kullandığı odada ise ayrıca bir TV sehpası ile bir televizyonun bulunduğu anlatıldı. 5 Nolu mutfak olarak kullanılan odadan 65,12 metrekarelik havalandırma alanının yanı sıra odaların önünde de 26 metrekare genişliğinde koridor bulunduğu kaydedildi. Şikayete ilişkin savcılık mütalaasında Balbay'ın, aynı dava sanıklarından Tuncay Özkan haricinde kimse ile kalmak istemediğine dair cezaevi yönetimine dilekçe verdiği bilgisi verildi.

Ancak örgütlü suçlardan mahkum olanlar ve tutuklu yargılananların yasa gereği yüksek güvenlikli kapalı cezaevlerinde kalmaları gerektiği, maddi imkanlar el verdiğinde suç türleri ve taşıdıkları güvenlik riskine göre ayrı odalarda barındırılacaklarını, aralarında husumet bulunanlar ile iştirak halinde suç işlemiş olanların aynı odalarda barındırılmayıp, birbirleri ile temas etmelerini engelleyerek tedbirler alınmasının da yasa ile belirlendiği belirtildi. Bu nedenle savcılık mütalaasında Balbay'ın şikayet talebinin reddine karar verilmesi istendi. Bilirkişi raporu ve savcılık mütalaasının ardından İnfaz Hakimliği, Balbay'ın şikayet dilekçesini değerlendirdi. Silivri Cezaevi kampüsü içerisinde 2 yeni cezaevinin kullanıma açılması nedeniyle Balbay'ın da aralarında bulunduğu 54 kişinin, 1 No'lu cezaevine sevkine karar verildiği belirtildi. Koğuşundan şikayet eden Mustafa Balbay'ın açılan kamu davası ile 'Silahlı terör örgütüne üye olma', 'Türkiye Cumhuriyeti hükumetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme, amacı dışında kullanma, hile ile alma, çalma', 'Türkiye Cumhuriyeti Hükumetine karşı silahlı isyana tahrik etme', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme' ve 'Açıklanması yasak gizli bilgileri temin etme' ile suçlandığı hatırlatılan infaz hakimliği kararında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı hakkındaki kanunun 9'uncu maddesinin, 11 maddesi dikkate alındığında tutuklular için de kullanılabileceği açıklaması yapıldı. Ayrıca Balbay hakkında örgüte üye olma ve örgüt lideri olma iddiası ile kamu davası açılmış olması nedeniyle 1 veya 3 kişilik odaları bulunan koğuşta kalmasının yasal mevzuata uygun olduğuna hükmedildi. Açıklanan bu nedenlerle Balbay'ın şikayetinin reddine karar verildi.

Daha sonra Balbay'ın avukatları, İnfaz Hakimliğinin bu kararına itiraz etmek için Silivri Ağır Ceza Hakimliği'ne de ayrıca bir dilekçe verdi. Ancak rarar değişmedi. Ağır Ceza Mahkemesi, İnfaz Hakimliğinin kararına yerinde bularak itirazın reddine karar verdi. Bu kararın, yaklaşık 14 ay önce kesinleştiği öğrenildi. Öte yandan yazdığı mektuplarla koğuşunda tek başına kaldığından yakınan ve bir kedi isteyen Odatv sanığı Müyesser Yıldız'a da isterse Bakırköy Kadın ve Çocuk ceza ve tutukevine sevkinin yapılabileceğinin teklif edildiği, ancak Yıldız'ın bu teklifi geri çevirdiği öğrenildi .