Seçim çalışmaları kapsamında partisinin Manisa mitingine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada muhalefet partilerini eleştirdi.
Miting öncesi Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran partililer ellerindeki bayraklarla seçim şarkılarına eşlik etti. Meydandaki binalar AK Partili bayraklar ve fotoğraflarla donatıldı. Helikopter ile İzmir’den Manisa’ya gelen Davutoğlu, meydanı dolduran Manisalılar tarafından coşkuyla karşılandı. Davutoğlu’na Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Manisa milletvekilleri eşlik etti. Sözlerine Manisa’da yaşamış tarihi şahsiyetleri ve ilçelerini selamlayarak Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bu ne güzel karşılama, bu ne yürekten sesleniş. Ben de aynı yürekten selamlıyorum sizleri. Burada yetişen Osmanlı şehzadelere ile gurur duyuyoruz. Birileri bu tarihe meydan okuyabilir, birileri Osmanlı ile cumhuriyetin arasına bir uçurum koymaya çalışabilir ama biz AK Parti hareketinin neferleri tarihin sürekliliğine inanıyoruz. Biz Selçuklu’nun varisleriyiz, biz Osmanlı’nın mirasçıyız, biz Cumhuriyetin çocuklarıyız. Osmanlı denince tüyleri diken diken olup da Osmanlıca’ya düşmanlık ilan edenler Osmanlıca’yı yabancı bir dil zannedenler Manisa’ya gelip selam veremezler. Manisa, siz tarihin sürekliliğini temsil ediyorsunuz. Manisa siz siyasetimizin ahlakını, erdemini temsil ediyorsunuz. İşte yine huzurundayız. AK Parti hareketi, devlet adamı fidanlığı hareketedir. Aynen Manisa gibi. Cumhuriyetimizin fidanlığı AK Parti’dir, AK Parti. AK Parti 2 Cumhurbaşkanı, 3 Başbakan, 4 meclis başkanı çıkardı kendi içinden aynen Manisa gibi. Bizim hareketimiz devlet adamı yetiştirir. Bizim hareketimiz. Bizim hareketimiz devlete sahip çıkar, devlet ile millet arasındaki bütün uçurumları kapatır. Biraz önce Manisa’nın evladı duygusal bir konuşma yaptı. Ben buradan kendisini TBMM Başkanı olarak Manisa’da temsil ettiği dönemdeki büyük hizmetleri dolayısıyla bir kez daha selamlıyorum. Dün de Karabük’teydik. Orada da Mehmet Ali Şahin meclis başkanımız. Her ikisi de 3 dönemlerini tamamladı. Bir dönem ara verecekler. Davaya değil, sadece vekilliğe ara verecekler. Bizim için dava doğumdan mezara kadardır, kıyamete kadardır. Hiçbir burukluk olmadan gururla, onurla yeni arkadaşlarına alan açıyorlar. Başka partilerde böyle mi ? Birbirleri ile yarışıp, birbirlerini linç etmeye çalışan siyasi partilere karşı AK Parti devlet ahlakının zirvesidir. Çünkü biz devlet adamı olmanın ne demek olduğunu Manisa’dan öğrendik. İşte aramızdaki fark bu.” diye konuştu.
“CUMHURİYETİMİZ TAM FETRETE DÜŞMÜŞKEN AK PARTİ GELDİ VE BU FİDANA BİR AŞI YAPTI”
AK Parti iktidarından önceki hükümetlere atıfta bulunarak sözlerine devam eden Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: 2002 yılında; şehitlerimiz, Kuvay-i Milliye şehitlerinin kurduğu cumhuriyet, Gazi Mustafa Kemal’in İzmir’den Manisa’ya bütün bölgede istiklalin mührünü vurarak kurtardığı memleket üzerinde kurulan cumhuriyetimiz, aynen Osmanlı’da Çelebi Sultan Mehmet dönemindeki gibi bir fetrete düşmüştü. Nasıl bir fetret bakın. 2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde devlet kendi memurunun maaşını ödeyemiyordu. Devlet, tarımsal desteklerin tümünü kesmişti. Kemal Derviş gidip gübre desteğini, her şeyi kesmişti. Öyle ki Başbakanlık’tan diğer bakanlıklara yazı gidiyordu. ‘Bizim hazinede para kalmadı siz kendi başınızın çaresine bakın’ diye. Dün Kocaeli ve Sakarya’daydım. Deprem olduğunda devlet Ankara’dan Kocaeli’ye, Sakarya’ya 4 gün ulaşamamıştı. Yollar kapanmıştı. Tam bir fetret devri. Devlete bir aşı lazımdı. O fetret döneminde IMF’ye borçlandık. Memurlar maaşlarını alır almaz gidip dolara çeviriyorlardı. Türk Lirası’nın kıymeti kalmamıştı. Bir piyade tüfeğinde dahi yabancıya muhtaçtık. Bu fetret devrine kim son verdi, AK Parti. Cumhuriyetimiz tam fetrete düşmüşken, yurt dışında hasta adam denirken AK Parti geldi ve bu fidana bir aşı yaptı. Devlet aşısı, Osmanlı, Selçuklu aşısı yaptı. Sonra devlet kendini toparladı. Yavaş yavaş toparladı. 12 yıl içerisinde tekrar fidandan büyüyüp çınar olmaya başladı.
2002 yılında en küçük projeleri bile hayata geçiremiyorduk. 2 gün önce Sayın Cumhurbaşkanımız ile birlikte Ordu-Giresun havalimanını açtık.
Denizin üzerine dolguyla hava limanı yaptık. Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul önlerine geldiğinde, bakar ki Haliç’i zincirlemişler. Bir sultan Manisa’da yetişmiş bir şehzade Allah aşkına engel tanır mı ? Dedi ki ‘madem ki orası kapalı, biz gemileri karadan yürütürüz karadan.’ Bir gece de yürüttü. İşte aynı mantıkla, aynı inançla çalışıyoruz. Daha neler yapacağız. Daha maçın ilk yarısı bitti, ikinci yarı başlıyor, ikinci yarı! 12 yılda devletimiz ilerledi toparladık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde. 6 bin kilometreye, 18 bin kilometre duble yol ekledik ya, şimdi de inşallah bu duble yolları otoyollara çevireceğiz.”
“NEREDE AK PARTİ KUVVETLİYSE BİR BAKIYORSUNUZ CHP VE MHP EL ELE”
Yeni bir Türkiye’den birilerinin rahatsız olduğunu vurgulayan Başbakan Davutoğlu, muhalefet partilerine yüklendi. Davutoğlu “İzmir-İstanbul otoyolunu yapıyoruz. İstanbul Manisa arası 3 saate kadar düşecek. Artık şehzadelerin şehri ile sultanların şehri buluşacak. Bizim vizyonumuz bitmez. 81 kilometre duble yol vardı Manisa’da şimdi 411 kilometre. Şimdi bunları inşallah İstanbul’a otoyol ile bağlayacağız. Trenleri konversonel trenleri rehabilite ettik. Hızlı trene geçtik, sonra yüksek hızlı tren sonra süper yüksek hızlı tren Ankara- İstanbul arası bir buçuk saate düşecek. Yine aynı şekilde İzmir-Ankara hızlı trenini yapacağız. Bütün yolların kavşağı, bütün yolları durağı Manisa olacak. Siz bilirsiniz nerden nereye geldiğimizi. Şimdi bütün bu hamleler, dünyanın en büyük hava limanını yapıyoruz. Dünyanın en uzun asma köprülerinden birini Çanakkale’de yapıyoruz. Dünyanın ilk 3 katlı tünelini İstanbul’da yapıyoruz. Kanal İstanbul’u yapıyoruz. Ama birileri bundan rahatsız. CHP rahatsız, MHP rahatsız, HDP rahatsız bunlar legal görünenler. Ya CHP’nin Allah aşkına Manisa’da Türkiye’de bir dikili ağacı var mı ? ‘şurası da bizim eserimiz’ dedikleri bir şey gösterebilirler mi ? Şimdi çıkıp hiçbir hesap bilmeden bir takım vaatlerde bulunuyor. Bekara hanım boşamak kolay derler. Onlar devlet ne demek bilmezler, onlar millet ne demek bilmezler. Milletin Diyaneti’ne savaş açarlar. İmam hatipleri tekrar kapatmak için 1+8, 1+4 derler. Sonra da yok İmam Hatipleri kapatmayacağız derler. 28 Şubat kesintisiz 8’leri siz de 1+8, 1+4 diyorsunuz. Aynı kapı. Ha kulağı böyle göstermişsin, ha böyle. Kılıçdaroğlu milleti aldatabilir mi ? Gelelim Bahçeli’ye. Buraya gelip de milliyetçilik ifadeleri ile halkımıza hitap etmek kolay. Soruyorum , MHP bu seçim kampanyasında 81 ilde bu al bayrağı dalgalandırabildi mi? Bu 59.mitingimiz, Allahın izniyle 81 ilimize gideceğiz. 81 ile tek giden AK Parti’dir. Bunların hepsi perde gerisinde bir çatı halinde birleşti. 2002’de Türkiye fetreti yaşarken Bahçeli Başbakan Yardımcısıydı. 28 Şubat zihniyetini perde gerisinden destekledi. Kolay mı bu dönemde baş örtülü aday göstermek. Peki 28 Şubat’ta 1999’da bir muhterem hanım efendi baş örtülü meclise girdi. Onun üzerine ‘dışarı dışarı’ diye tempo tuttu birileri. O günkü CHP zihniyeti temsilen DSP’ydi. Peki MHP ne yaptı, milletvekilleri ile birlikte o da onlara alkış tuttu. Şimdi MHP bize milli-manevi değerlerden nasıl bahseder ? Aynı şekilde bir MHP’li milletvekili de baş örtülüydü, talimat geldi, ‘bunun başı açılsın’ diye. O MHP hanımefendinin başını açıp öyle soktu meclise. 28 Şubat’a direnemediniz, bari bugün millet düşmanlarına direnin. İş birliği yapmayın. Ama yapıyorlar. Nerede AK Parti kuvvetliyse bir bakıyorsunuz CHP ve MHP el ele. Bahçeli o kadar iktidara meraklı ise neden 99 seçimlerinde diğer partiler ‘gel başbakan ol’ dediğinde ‘hayır biz sol ile ittifak yapacağız’ diyip diğer partileri reddetti. Çünkü niyeti iktidar olmak değil, yükselecek AK Parti hareketini o günden kesmekti. O gün 28 Şubat kime savaş ilan ettiyse işte biz onların sözcüsüyüz” dedi.
“HDP İLE MHP BİRBİRİNİ GERİDEN PASLAŞARAK DESTEKLİYOR”
Sözlerine HDP ve MHP’yi eleştirerek devam eden Davutoğlu, “Şimdi de bakıyorsunuz. HDP ile MHP birbirini geriden paslaşarak destekliyor. Bu akla gelir miydi ? Geçen gün Adana’da, Mersi’de HDP binalarına saldırıldı. HDP’liler dedi ki ‘bunlar MHP işareti yapıyor ama biz MHP’nin yaptığına inanmıyoruz. Mutlaka AK Parti yapmıştır.’ MHP’liler hemen aldı topu ve dediler ki ‘doğru’. Yani HDP’yi teyit ettiler. ‘Biz yapmadık, AK Parti yaptı’ Birden koalisyon oluştu karşımızda. Daha önceden bu paralelden bahseden ulusalcı CHP, paralelcilerle onların mekanlarında görüşüyor. Onların yayın organlarını ziyaret ediyor Kılıçdaroğlu. Bakıyorsunuz paralelin yayın organları da gidip Bahçeli’yi MHP’de ziyaret ediyor. Gülten Kışanak’ı da. HDP belediye başkanını da arka kapıdan ziyaret ediyor. Koalisyonu görüyor musunuz ? HDP-MHP-CHP legal üç parti. Bunun yanında da 3 tane illegal yapı var. Paralel çete, HDP’ye talimat veren Kandil, bir de şimdi bütün bu saldırıların arkasında olan DHKP-C ve o da açıkça HDP ile paslaşıyor. 3 tane illegal terör örgütü yapılanması da bunları destekliyor. Dikkat edin DHKP-C nedir ? Terör örgütü. Savcımız Mehmet Selim Kiraz’ı şehit ettiler. Ama bir baktınız bu saldırıların arkasından DHKP-C çıkınca HDP tuttu dedi ki ‘hayır bunu DHKP-C yapmamıştır’ Onların avukatı. Terör örgütünün avukatından demokrasi çıkar mı? Hemen DHKP-C açıklama yaptı. ‘Hayır biz HDP’yi destekliyoruz’ Allah aşkına buradan da oy talep ettikleri için söylüyorum. DHKP-C’nin desteklediği bir parti demokrat olabilir mi, barış sözcüsü olabilir mi ? Hemen HDP’de DHKP-C temsilcisine teşekkür etti. Hani ulusalcı CHP var ya, buraya gelip cumhuriyetçilik yapmakla birlikte cumhuriyetten nasibini almamış CHP, bu DHKP-C örgütünün uzantısı olan bir grubun solistini Hatay’dan birinci sıra milletvekili adayı yaptı. Allah aşkına bu CHP’den cumhuriyetçi olur mu ? Şimdi 3 tane legal parti; CHP, MHP, HDP, üç tane de illegal örgüt; DHKP-C, paralel, Kandil. 6’sına karşı biz mücadele ediyoruz. Hep beraber geliyorlar. Aziz Manisa bu 6’lı çeteye karşı AK Parti’ye yeniden milli irade desteği verecek misiniz ? İster paralel, ister üçgen, isterse dikdörtgen, altıgen hangi geometrik şekil olursa olsun biz Sırat-i Müstakimin izinde olan bir partiyiz. İşte 7 haziran seçimi var. Ya benim zikrettiğim projeler, dünyanın en büyük projeleri, bunlar hayata geçecek ya da bu 6’lı çete tekrar gelip eski Türkiye’yi kurmaya çalışacak.” dedi.
“HİÇ KİMSENİN SOMALI KARDEŞLERİMİN ACISINI İSTİSMAR ETMESİNE İZİN VERMEYİZ”
AK Parti iktidarı öncesinde Manisa’da MR cihazının dahi olmadığını belirten Davutoğlu, şöyle konuştu: “Manisa’da MR cihazı yoktu. Toplam ambulans 9’du. Şimdi 80 küsur ambulans var. MR cihazı her yerde var. Şehir hastaneleri kuruyoruz her yerde. 560 yataklı şehir hastanesini Manisa’ya kuruyoruz. Biz iktidara geldiğimizde yılda 53 milyon tarımsal destek vardı Manisa’ya. Şimdi 250 milyon. Toplamda bir buçuk milyarı 12 yılda Manisa’ya verdik. Hayvancılık desteği de aynı şekilde. Manisa’nın bereketli topraklarını desteklemeye devam edeceğiz. Biliyorum geçtiğimiz haftalarda üzümde bir don olayı dolayısıyla ciddi bir afet yaşandı. Buradan söylüyorum. Bütün ülkemizde nerede afet yaşanmışsa devlet onun yanındadır. Manisalı üreticilerin de bu afet zararları karşılanacak şekilde yardımda bulunacağız. Hoş ve helal olsun. Somalı kardeşlerimi de sesleniyorum. Acılarını paylaşıyorum. Somalı her bir madenci kardeşimizin acısı hale yüreğimizdedir. Hiç kimsenin Somalı kardeşlerimin acısını istismar etmesine izin vermeyiz. Bakın o büyük acı yaşandıktan sonra bütün çalışma şartlarını değiştiren yasalar çıkardık. Somalı kardeşlerimizin yanın olduk. 6 ay hibe maaş verdik. Diğer madenlerde iş verenden tahsil etmek üzere peşin 6 ay ödeme yaptık. Her bir kazazede kardeşimizin ailesine 140’ar bin lira destek verdik. Özel sektör ve sivil toplumun katkılarıyla her bir aileye bir konut verilecektir. Kazazede çocuklarımızı burslu ilan ettik. Şimdi Allah aşkına 1999’da Kocaeli depremi yaşandığında, Sakarya depremi yaşandığında vatandaşlarına sahip çıkamayan Türkiye ile şimdi böyle bir afet, böyle bir acı olay yaşandığında vatandaşının çocuklarının geleceğini dahi garanti eden Türkiye arasındaki farkı görüyor musunuz ? Sadece bu değil, çalışma şartlarını da tamamen değiştirdik. Madencilerin en iyi şartlarda çalışabilmelerini amaçladık. Hiçbir madencimiz en az iki asgari ücretin altında çalışamaz dedik. Madencilerimizin 5 gün, 7 buçuk saat çalışmasını esas aldık. Haftada iki gün de tatil yapmalarını sağladık. Madencilerimin yer altındaki iş güvenliği şartlarını düzenledik. Fosforlu yollar, sığınma odaları da olmak üzere çağdaş bir madencilik için ne gerekiyorsa yaptık, takip etmeye devam edeceğiz. Eğer bu topraklarda 78 milyon vatandaşımızın gözünden bir damla yaş düşse emin olun o bizim yüreğimize işleyen bir kurşun olur. Bir tek damla göz yaşını silmek için gece gündüz uyumayız.”
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasının öncesinde bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Maşallah bu yılın en sıcak günlerinin bir tanesinde tam öğlen saatlerinde binlerce Manisalının bu heyecanla coşkuyla doldurduğunu görüyorum. Sıcağın altında uzaktan yakından koşup gelmiş, meydanda bizleri ve Başbakanımızı hasretle bekleyen kardeşlerime gönülden teşekkür ediyorum. Seçime 15 gün kaldı. 15 gün sonra sandığa gideceğiz oylarımızı kullanacağız ve inşallah Allah’tan diliyor ve ümit ediyoruz ki AK Parti 4. dönem iktidar olacak. Sayın Davutoğlu yeni hükümetini güçlü bir şekilde kuracak. Yola devam diyecek. Manisa’da gözümü açtım. 55 yılım sizinle geçti. Her köyünüzde her mahallenizde güzel hatıralarım var. Ömrümüzü çoğu zaman muhalefette, 13 yıldır da iktidarda sizlerle birlikte geçirdik. Hayatımızın en güzel hatıralarını Manisa’da yaşadık. Birlikte kardeş olduğumuz birlikte yol yürüdüğümüz gibi inşallah öbür alemde de birlikte oluruz. Siz her zaman AK Parti’ye kurulduğu günden bu yana destek verdiniz. Henüz 15 aylık partiyken bizi tek başına iktidara getirdiniz. Bugünkü coşkunuz yine bir zaferin işaretidir. İnanıyorum ki çok zor şartlarda Türkiye seçime gidiyorken herkesin gönlü ferahtır. Yapılan hizmetlere kardeşliğe ilgiye aynen karşılık verecektir. Manisa’nın en çok milletvekillerini de AK Parti’ye kazandıracaktır. Bizi hiç yanıltmadınız. Bizde verdiğimiz bütün sözleri tuttuk. Bütün bu üzerinden geçtiğiniz yollar bizim eserimizdir. Her ilçemizde yaptığımız hastane bizim eserimizdir. Hangi baraj ve hangi gölet varsa bizim eserimizdir. Hiçbir ilçeyi ihmal etmedik. En çok dersliği biz yaptık. Gençlik ve spor adına ne varsa biz yaptık. Gençlerimizin kabiliyetlerini geliştirebileceği tesisleri biz yaptık. Sağınızı solunuza önünüze arkanıza bakın AK Parti var” dedi.
ARINÇ DUYGULANDI
Konuşması sırasında duygulanan Arınç, “Geçmişte muhalefette bulunduk, çok zordu işimiz. Hiçbir iş yaptıramıyorduk. Kıytırık koalisyonlar hiç bir şey yapmıyorlardı. Merkez köylerin içme suyunu bile yapamamıştık. Köy ve şehirlerin içerisi tozdan geçmiyordu. Maalesef hiç bir hizmeti ve yatırımı getirmemişlerdi. Hamdolsun ki milletin çilesi 2002 yılında bitti milletin duası kabul oldu. Hatalarımız yok mu, elbette vardır. Kusurlarımız yok mu elbette vardır. Biz de insanız ama hatamızla kusurumuzla beraber milletimizi sevdik. Elini tuttuk, sırtını sıvazladık. Sabaha kadar onunla olduk ve hizmet ürettik. Belediye seçimlerinde destek verdiniz, referandumda destek verdiniz. Manisa bizi hiç yalnız bırakmadın. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Bugün yeni bir zafer müjdesi veriyorsun. İnşallah 7 Haziran akşamı en büyük zafer müjdesini Manisa’dan alacağız. Bu seçimler bittiği zaman bizlerde aktif siyasete ara vermiş olacağız. Bu güzel bir karar var. Bunu saygıyla karşılıyoruz. Çok değerli milletvekillerimiz var. Ama biz Manisa’yı hiçbir zaman terk etmeyeceğiz. Manisa’ya hiçbir zaman sırtımızı dönmeyeceğiz. Manisa benim vatanım, benim toprağım. Kırtık mezarlığında benim annem var, babam var, evladım var. Burada büyüdük. Çocuklarımız burada. Ekmeğimizi burada yedik. Ey Manisa inşallah 8 Haziran’dan itibaren AK Parti’nin hizmetinde olacağız. Hiçbir zaman birbirimizden kopmayacağız. Ben sizi hiç unutmayacağım siz de beni hiç unutmayın Manisalılar. Her zaman başarılarda sevinçlerde buluşmak dileğiyle” diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu Açıklaması' Bu 6'Lı Çete Tekrar Gelip Eski Türkiye'yi Kurmaya Çalışacak'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP, MHP, HDP, paralel, Kandil ve DHKP-C’nin, eski Türkiye’yi kurmaya çalışacaklarını söyledi.