Başbakan Erdoğan, Avrupa Sanayicileri Yuvarlak Masası Üyelerini Kabul Etti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplam 26 maddeden oluşan Anayasa değişikliği paketinin, madde sayısının biraz daha artabileceğini belirterek, "Ülkemizin yeni şartlarına uyum sağlayacak, milletimizin talep ve beklentilerini yerine getirecek AB sürecimizi de ileriye taşıyacak olan bir sürecin içindeyiz" dedi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplam 26 maddeden oluşan Anayasa değişikliği paketinin, madde sayısının biraz daha artabileceğini belirterek, "Ülkemizin yeni şartlarına uyum sağlayacak, milletimizin talep ve beklentilerini yerine getirecek AB sürecimizi de ileriye taşıyacak olan bir sürecin içindeyiz" dedi.
Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konutu'ndaki akşam yemeğinde Avrupa Sanayicileri Yuvarlak Masası (ERT) üyeleriyle bir araya geldi. Toplantıya Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, ERT ile Volvo'nun Yönetim Kurulu Başkanı Leif Johansson, Astra Zeneca Yönetim Kurulu Başkanı David Brennan, ERT Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Siemens Yönetim Kurulu Başkanı Peter Lescher, ERT Genel
Sekreteri Wim Philippa, OVM Yönetim Kurulu Başkanı Wolfgang Ruttenstorfer, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, ERT Türkiye Genişleme İş Konseyi Başkanı ve Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ile Vodofone Dış İlişkiler Direktörü Matthew Kirk katıldı.
Erdoğan, yaptığı konuşmada, 1 trilyon Euro'luk cirosu ile 6.5 milyon kişiye istihdam sağlayan ERT'in içinde Türkiye'den de üyelerin bulunmasının kendilerini memnun ettiğini söyledi. Türkiye'nin katılım öncesinde AB ile Gümrük Birliği anlaşması yapan tek ülke olduğunu belirten Erdoğan, 15 yıldır Gümrük Birliğini başarıyla yürüten Türkiye'nin en büyük ticaret ortağının AB ülkeleri olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, geçen yıl küresel finans krizinin etkisiyle tüm dünyada ticarette bir daralma yaşandığını,
Türkiye'nin dış ticaretinin de kısmen de olsa bundan etkilendiğini kaydetti. AB ülkelerinin Türkiye'nin dış ticaretindeki ağırlığının devam ettiğini kaydeden Erdoğan, geçen yıl Türkiye'nin 102 milyar dolarlık ihracatının 47 milyar dolarlık bölümünün AB üyesi ülkelere yönelik; 141 milyar dolarlık ithalatın ise 57 milyar dolarlık bölümünün AB üyesi ülkelerde gerçekleştiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, ihraç ürünlerinin yüzde 95'i sınai ürünlerinden oluşan Türkiye'nin, televizyon ve otobüs üretiminde Avrupa'da
birinci, demir çelik, seramik ve büyük yat üretiminde üçüncü, otomotiv yedek parça üretiminde ve iletişim sektöründe dördüncü sırada yer aldığını dile getirdi.
Geçtiğimiz hafta içerisinde İngiltere'ye bir ziyaret gerçekleştirdiğini hatırlatan Erdoğan, Türkiye-İngiltere iş forumunda İngiltere Adalet Bakanı Straw'ın 'Ben evimde Türk malı çamaşır makinesi kullanıyorum. Türk ürünlerinin müşterisi olduğumu belirtmek isterim' dediğini anlattı. Erdoğan, "Bir İngiliz dostumuzun evinde Türk malı ürünler kullanması elbette bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Türk markalarının varlığını daha çok hissettirmeleri, başarılarıyla anılmaları Türkiye'nin son dönemde küresel
ölçekte artan etkinliğinin bir tezahürüdür" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, son 5 yılda Türkiye'ye gelen uluslararası doğrudan yatırımların yaklaşık 70 milyar dolar olduğunu, bunun da 47.5 milyar dolarlık bölümünün AB ülkelerinden geldiğini bildirdi. Erdoğan, Türkiye'de kurulan yaklaşık 23 bin 500 yabancı sermayeli şirketin 12 bin 700 kadarını AB üyesi ülkelerin yatırımcılarına ait olduğunu da söyledi. Erdoğan, "Bu rakamlar da açıkça göstermektedir ki, Türkiye ile Avrupa coğrafi, kültürel, tarihi ve sosyal yönlerden sahip olduğu ortak noktalar kadar ekonomik
alanda da çok güçlü bağlara sahiptir" dedi.

AB VURGUSU
Türkiye'nin stratejik hedefi olan AB üyeliğine değinmek istediğini ifade eden Başbakan Erdoğan, geniş bir toplumsal ve siyasi mutabakatla AB üyeliği yolunda kararlılıkla ilerlendiğini söyledi. Buna rağmen, sürecin doğasıyla asla bağdaşmayan bir şekilde ortaya çıkarılan siyasi engellerin kamuoyu nezdinde tepkiyle karşılandığı, milletin bu yöndeki motivasyon ve heyecanını da kırdığını vurgulayan Erdoğan, AB tarafından verilen sözlerin ve atılan imzaların tartışmaya açılmasının, bu bağlamda Türkiye'nin AB
üyeliğinin ve hatta Avrupalılığının adeta sorgulanmasının hakkaniyet ve ahde vefayla bağdaşmadığını kaydetti. Erdoğan, menfi tavırlara ve engelleme çabalarına rağmen Türkiye'nin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlı bir şekilde yoluna devam edeceğine de vurgu yaparak, "Avrupa'nın geleceğini, aynı zamanda Türkiye'nin geleceğini, her zaman söylüyorum Türkiye AB'ye yük olmaya değil, Türkiye AB'den aslında yük almaya geliyor. Ama bunu anlamakta nedense zorlanıyorlar" dedi.
Türk kamuoyunun AB üyeliği sürecinde yalnız kalmadığını ve AB'de dostları olduğunu görmelerinin çok önemli olduğunu kaydeden Erdoğan, ERT gibi Avrupa çapındaki veya ulusal düzeydeki çatı kuruluşlarının da Türkiye'ye yönelik desteklerini daha görünür olmasının önem taşıdığını dile getirdi. Erdoğan, "Türkiye'yi yakından tanıyan ve ülkemizdeki gelişmelere paralel olarak daha iyi işbirliği imkanlarına sahip olduğumuz sizlerin Avrupa kamuoyunu aydınlatmada ve AB üyeliğimize destek sağlamada daha aktif rol
üstlenmesini bekliyoruz" diye konuştu.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin şu sıralar AB süreci açısından büyük bir önem taşıyan bir sürecin içinde bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Toplam 26 maddeden oluşan anayasa değişikliği paketimizle birlikte, belki biraz daha artabilir bu madde sayıları, ülkemizin yeni şartlarına uyum sağlayacak, milletimizin talep ve beklentilerini yerine getirecek AB sürecimizi de ileriye taşıyacak olan bir sürecin içindeyiz. Bizim bütün gayemiz demokrasi konusunda temel hak ve özgürlük konusunda, bağımsız ve tarafsız bir yargı konusunda ülkemizi çağdaş standartlara kavuşturacak düzenlemeleri gerçekleştirmektir. Biz koşulsuz bir demokrasi, koşulsuz bir
insan hakları, 'ama'sı, 'eğer'i olmayan bir özgürlük anlayışını benimsiyor, ülkemizin de bu anlayışla AB üyeliğine ulaşacağına inanıyoruz."
Sürekli büyüyen ve yatırımcılara büyük fırsatlar sağlayan, coğrafi bakımından eşsiz avantajlar sunan Türkiye pazarında ERT üyelerini daha fazla görmek istediklerini kaydeden Erdoğan, "Türk sanayici ve iş adamlarıyla işbirliğinizin sadece Türkiye ve Avrupa ile sınırlı kalmamasını istiyor, üçüncü ülkelere yönelik olarak da birlikte çalışmanızı arzu ediyoruz. Bunun özellikle küresel kriz nedeniyle zor dönem geçiren iş çevreleri açısında yeni açılımlara vesile olabilecektir" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, küreselleşme çağında ülkeler ve şirketler için değişim ve yenilikçiliğin hayati önem arz ettiğini belirterek, artık değişim ve yenilikçiliğin rekabette öne geçmenin en önemli koşulu olduğunu ifade etti. Türkiye'nin küreselleşen dünyada, değişen koşullara ayak uyduran nadide ülkelerden olduğuna işaret eden Erdoğan, "Gerek hükümet olarak yaptığımız reform ve değişiklikler, gerek toplumsal olarak değişen koşullara uyum sağlamamız Türkiye'nin son 7-8 yılda birçok alanda sıçramalar
kaydetmesini sağladı" dedi.
Hızla değişen şartların, beraberinde toplumdaki tüketim alışkanlıklarında da önemli değişiklikler meydana getirerek toplumsal gelişime farklı bir çehre kazandırdığını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
"2002 sonunda 23 milyon cep telefonu abonesi mevcutken bugün bu sayı 63 milyon civarındadır. Aynı şekilde 2002'de 4 milyon olan internet kullanıcısı sayısı bugün neredeyse 30 milyona ulaşmış bulunuyor. Yine 2002 yılı sonunda 16 milyon kredi kartı kullanımdayken, bugün bu sayı, her ne kadar memnun değilsem de, onu da söyleyeyim, 45 milyona ulaştı. Gördüğünüz gibi karşımızda hızla değişen bir Türkiye mevcut. Dolayısıyla değişimle birlikte yeni fırsatlar, yeni imkanlar ortaya çıkıyor. Değişen Türkiye aynı
zamanda hem ekonomik, hem de siyasi açıdan bölgesel bir güç adeta bir çekim merkezi haline geliyor. Bugün birçok uluslararası şirket İstanbul'u bölgesel üs olarak kullanıyor. Örneğin Coca Cola Türkiye'deki ofisinden 94 ülkeyi, Microsoft 80 ülkeyi, General Electric sağlıkta 80 ülkeyi, İntel 67 ülkeyi Türkiye'den, İstanbul'dan yönetiyor.Sadece bu birkaç örnek bile Türkiye'nin bölge için arz ettiği önemi, küresel şirketlerin işlerini yürütebilecek kalifiye işgücüne sahip olduğunu kanıtlamaya yeter diye
düşünüyorum."
Türkiye'nin tarihi ve konumu nedeniyle hem Avrupalı, hem Orta Doğulu, hem Orta Asyalı, bunun yanında Kafkasları da kapsayacak şekilde çeşitli kültürlerle kesişmiş, kaynaşmış olduğunu belirten Erdoğan, böyle imkanları olan bir ülkede yatırım yapmanın, her türlü kolaylığı sağlayacaklarını vurguladı. Başbakan Erdoğan, ERT üyelerine, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak şahsım, hükümetim, bürokrasimiz ve ilgili kurumlarımız sizlere her konuda yardımcı olmaya hazırız. Bundan hiç endişeniz olmasın. Bölgenin
ve dünyanın parlayan yıldızı olan istikrarlı bir şekilde büyüyen ve istikbal vadeden Türkiye'de sizleri yatırımcı olarak görmekten büyük mutluluk duyacağımızı hatırlatmak istiyorum" diye seslendi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile