Başbakan Erdoğan, Gebze-orhangazi İzmir Otobanı Ve Körfez Geçişinin Temelini Attı

Başbakan Erdoğan, Gebze-orhangazi İzmir Otobanı Ve Körfez Geçişinin Temelini Attı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul ile İzmir arasını 3,5 saate indirecek olan ve 5 yılda 11 milyar liralık yatırımla tamamlanması planlanan Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolunun temelini attı.

Erdoğan, Kocaeli'nin Dilova ilçesinde, Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolunun İzmit Körfez geçişi ve bağlantı yollarının temelini attı. Geçmişte temeli atılıp yüz üstü kalan projeleri kendilerinin tamamladığına işaret eden Erdoğan, "İşte onun için ben temel atmalara değil, daha çok açılışlara katılıyor, başlangıçlarla değil, sonuçlarla ilgileniyorum. Bugün Türkiye'nin iki büyük şehrini, İstanbul ve İzmir'i geniş bir otoban ve muhteşem bir köprüyle birbirine bağlayacak çok büyük bir projenin temelini atıyoruz.
Dilovası'ndan otobana girecek bir araç, Körfez üzerindeki asma köprüyü geçecek, Hersek'e ulaşacak, oradan Orhangazi ve Gemlik üzerinden Bursa çevre yoluna ulaşacak, Uluabat Gölü'nün doğusundan Mustafakemalpaşa ve Susurluk kenarından geçerek Balıkesire gelecek. Savaştepe, Soma ve Kırkağaç'tan geçen araç, Turgutlu'dan batıya yönelecek ve İzmir çevre yoluna girerek İzmir'e ulaşacak. Bu proje sadece İzmir'i İstanbul'a geniş bir otoyolla bağlamakla kalmayacak. Hem yol üzerindeki Koceeli, Bursa, Balıkesir, Manisa
illerimiz bu otoyoldan istifade edecek hem de çevre iller bu otoyolu kullanacak. 18 il bundan istifade imkanı bulacak" dedi.
Bu otoyolla birlikte ticari ve sınai olarak yeni bir canlanma yaşanacağını hatırlatan Erdoğan, "Şu anda İstanbul-İzmir arası mevcut devlet yoluyla 8-10 saatten 3,5-4 saate düşecek. Mevcut yol 140 kilometre kısalacak. Bağlantı yollarıyla birlikte 421 kilometre yol inşa etmiş olacağız. Bir başka büyük projeyi daha gerçekleştiriyoruz. Şu anda Dilovası'ndan Hersek'e 3 kilometre uzunluğunda bir asma köprünün de inşaatına başlıyoruz. Bu asma köprü tamamlandığında Japonya'daki Akashi Köprüsü'nden sonra en uzun
ikinci köprü olacak. Dünyanın en uzun köprüleri arasında Türkiye'den şu anda iki köprü var; Boğaz ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri. Bunlara üçüncü köprüyü daha ilave ediyoruz. Dünyanın en uzun ikinci asma köprüsü olan ülke konumuna yükseliyoruz" diye konuştu.
Projenin büyüklüğünü verdiği rakamlarla ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Ne büyüklükte bir projeyi başlattığımızı rakamlarla somut hale getirmek istiyorum. Toplam 18 kilometre uzunluğunda 30 viyadük, 7,5 kilometre uzunluğunda 4 tünel ve 209 köprü inşa ediyoruz. Bu projelerle 50 bin kişilik istihdam sağlanacak. İnşaat sektörü bundan olumlu etkilenecek. Hesaplamalara göre yolun kısalması sayesinde 870 milyon liralık tasarruf elde edilecek. Projenin maliyeti 11 milyar Türk lirası. 7 yılda bitmesi planlanan köprü, konsorsiyumun gayretiyle daha kısa sürede tamamlanacak. Birazdan
bunun pazarlığını yapacağız. Bu çağda artık böyle bir projenin bu kadar süreye yayılmasını ben bu kadar güçlü firmalara yakıştıramamam. Bizim tarihimiz bunun çok açık örnekleriyle doludur."

"TÜRKİYE GEÇMİŞTE YOL SIKINTISI NEDENİYLE ÇOK ZORLUK ÇEKTİ"
Türkiye'nin geçmişte yolsuzluktan çok çektiğini ifade eden Erdoğan, "Bizim Kurtuluş Savaşı'nda ve öncesinde yaşadığımız en büyük sıkıntılardan biri yol sıkıntısıydı. O günlerin hatıratını okuyanlar göreceklerdir, İstanbul'dan Yemen'e gitmek, oraya asker götürmek için yabancı şirketlerin gemilerini kullanıyorduk. Seyahat aylarca sürüyordu. Yolculuk yapmak isteyenler aylarca limanlarda bekliyordu. Erzurum'a asker gidecek; askerlerimiz trenle Pozantı'ya taşınıyor, Toros Dağları yürünerek aşılıyor, ardından
Elazığ ve Erzurum'a çok meşakkatli bir yolculuk yapılıyordu. Hicaz ve Kanal'da silah bırakmış askerler bile, taşımacılık yabancılarda olduğu için Anadolu'ya güvenli bir şekilde ulaşamıyordu. Yol olmamasını bu millet çok ağır şekilde ödedi. Biz bu yola çıkarken, 'Yol medeniyettir' dedik. Kendimize ilk etapta 15 bin kilometre duble yol hedefi koyduk. Bu hedefe yaklaşmamıza 2 bin kilometre kaldı. Cumhuriyet'in kuruluşundan bize kadar geçen sürede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldı. Demir yolu
seferberliğinde de Gazi Mustafa Kemal'e kadar atılan adımlar var ama sonra bir duraklama süreci oldu ve bize kadar bu böyle geldi. Nüfus arttı, ticaret hacmi ve taşıt sayısı arttı ama yol uzunluğu bunlarla orantılı olarak artmadı. 2002 yılında milletimize bir söz verdik, 'Ülkemizi bölünmüş yol ağıyla öreceğiz' dedik. 'Bir taraftan da demir yolu ağıyla örmeye devam edeceğiz' dedik. Bu sözlerimizin arkasında durduk. 8 yılda 13 bin kilometre duble yol yapmakla bunu ispatladık. Sadece bölünmüş yol değil,
ilçelerimizi, köylerimizi, hatta yayla ve mezralarımızı bile yollara kavuşturduk. KÖYDES ve BELDES bunun adımıdır. Elektriği olmayan, telefonu olmayan yerler elektrik ve telefona kavuşuyor. Yarın THY'ye kavuşturduğumuz 4 yolcu ve bir kargo uçağının teslimini yapacağız. Artık ülkemiz kendi 777'leriyle kavuşuyor. Türkiye'den dünyanın bir ucuna gidecek no-stop uçaklara kavuşuyoruz. İstanbul'da üç büyük projemiz var. Üçüncü köprü projelerimizle doğunun batıya olan bağlantısını gerçekleştirmiş olacağız. Ziya
Paşa, 'Ayinesi iştin kişinin lafa bakılmaz / Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde' diyor. Bizim ayinemiz, şu Anadolu'ya, Trakya'ya kazandırdığımız eserlerdir" diyerek yaptıkları yatırım ve projeleri anlattı.

"ANKARA'DAKİ NEZAKETSİZ VE SEVİYESİZ ÜSLUBA BİR BAKIN"
Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik üslubuna tepki gösteren Erdoğan, "Ankara'daki nezaketsizlik ve seviyesiz üsluba bir bakın. İktidar oldukları dönemde Türkiye'de taş üstüne taş koymayanlar, engellemek, yavaifd rakamlarla somut hale getirmek isşlatmak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar, yapıyorlar. Bizim dilimizde Marmaray var, bizim dilimizde dünyanın en büyük ikinci köprüsünü inşa etmek var. Bizim dilimizde hızlı tren, demiryolları var. Cumhuriyet'in en büyük ulaşım projeleri var. Bizim dilimizde
doğuyu batıyla buluşturmak, kuzeyi güneyle buluşturmak, adalet, barış, bölgesel ve küresel politikalar var. Ama aynı zamanda Ankara'nın oradaki bazı politikacılarının dilinde nelerin olduğunu görüyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na karşı nezaketsiz dil ve üslup kullanan politikacı profili, Türkiye adına, Türk siyaseti adına bir talihsizliktir. Bir yüz karasıdır. Bu dil, bu üslup, işte Ziya Paşa'nın dediği gibi, rütbe-i aklın, yani fikir ve edep düzeyinin nerelerde olduğunu açıkça gösteriyor.
Bu hakaretleri açıkça söylüyorum, bu tür siyasi partilerin mensubu olan vatandaşlarım, kardeşlerim de tasvip etmiyor. Sadece Türk siyaseti adına değil, bu sözleri sarf eden kişilerin mensup olduğu bu hareketler, işte onun için milletimden de alıcı bulmuyor. Bunlar ülkem adına talihsizlik. Eminim ki, en az bizim kadar o kitle de bu üsluptan rahatsız" ifadelerini kaydetti.
"Kimsenin siyaset dilinin seviyesini bu kadar yerlere düşürmeye, bu kadar pespaye seviyeye indirmeye hakkı olamaz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Belli ki, içine düştüğü siyasi tıkanıklık, kendisini böyle bir hırçınlığa ve nezaketsizliğe sevk ediyor. Biz bu dile, üsluba eyvallah etmeyiz. Ama aldığımız terbiye onlara aynı dille cevap vermeye müsaade etmez. Bakın biz dünyanın en büyük ikinci köprüsünün temelini atıyoruz. Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 87. yıl dönümünde, Cumhuriyet'e en büyük armağanlardan birini veriyoruz. Biz köprüler inşa etmenin sevdası içindeyiz, onlarsa Deli Dumrul olmanın sevdası içinde. Ben bir kez daha bu üslubu, edep, adap
yoksulluğunu milletime havale ediyorum. Milletim, bu seviyesizlik karşısında gereken cevabı vakti geldiğinde yine verecektir."
Otoyol inşaatını yapan konsorsiyuma teşekkür eden Erdoğan, "Türkiye adına, Cumhuriyet'imiz adına, milletimiz adına böyle bir büyük projenin temelini atıyor olmanın tarifsiz gururunu yaşadığımız bugünde, özellikle projeyi yürütecek olan Otoyol A.Ş.'ye ve bunu oluşturan Nurol-Özaltın-Makyol-Astaldi-Yüksel-Göçay firmalarına, bu büyük projede yer aldıkları için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu projede, mimarından mühendisine, işçisine kadar çalışacak olan tüm kardeşlerimi kutluyorum. Bu noktaya
gelmesinde emeği geçen DPT teşkilatı mensuplarına, bakan ve mensuplarına, hazine mensuplarına teşekkür ediyorum. Allah'ımdan temennim şudur, bu yatırım esnasında hiç kimsenin burnu kanamasın. İnşallah sağlık, sıhhat, afiyet içerisinde bu projemizi ülkemize kazandıralım, milletimize kazandıralım. İstanbul-İzmir otoyolu ve İzmit Köprüsü'nün başta İstanbul ve İzmir olmak üzere, sınırları içinden geçeceği, olumlu yönde etkileyeceği tüm şehirlerimize, ülkeme, milletime hayırlar getirmesini Allah'tan temenni
ediyorum" diyerek sözlerine noktaladı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile