Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, DEİK Heyetini Kabul Etti
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş: 'Bugün Avrupa kıtasında yaşanan sıkıntıların arkasındaki temel nedenlerden biri de budur, küresel rekabet avantajını kaybetmiş olmak aslında siyasette öncelik elde etme avantajını da kaybetmelerine vesile oluyor' 'Türkiye'yi markalarıyla, yüksek teknoloji ürünleriyle yurt dışında rekabete edebilen alt yapısıyla ciddi bir şekilde ayağa kaldırmamız gerekir. Bu hükümet bir icraat ve reform hükümetidir. Bunların güçlü bir şekilde uygulanabilmesinin sağlam ayaklarından birisi de Türk özel sektörüdür' 'Dünya ekonomisindeki kırılganlıklar devam ediyor. Yapısal sorunlar devasa şekilde birikerek devam ediyor. Önümüzdeki dönemde gördüğümüz kadarıyla, ekonomik 3. Dünya Savaşı, zaten başlamış olan bu savaş çok daha güçlü bir şekilde dünyanın her yerinde devam edecek'
Kurtulmuş, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan ile beraberindeki yönetim kurulunu Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisi'nde kabul etti.
Basına kapalı gerçekleşen görüşme öncesi konuşan Kurtulmuş, 65. Hükümetin üzerinde kurulu olduğu 5 sac ayağından birinin ekonomide yeni bir faza geçiş olduğunu söyledi.
Numan Kurtulmuş, ekonomide üretim ve istihdam esaslı bir modeli, hükümetin programının ana eksenine oturttuğunu dile getirerek, 'Türkiye sadece içeride yatırımların artırılması değil, aynı zamanda Türk iş adamlarının dışarıda da çok aktif bir şekilde bu yatırım taarruzunu sürdüreceği bir döneme gireceğiz. Hükümet olarak iş adamlarımıza her türlü kolaylığı sağlamak için üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye gayret ediyoruz.' diye konuştu.
Kurtulmuş, yatırım ortamını iyileştirecek, yabancı sermayeyi çekecek ve yerli iş adamlarının önündeki engelleri kaldıracak her türlü adımı atmakta kararlı olduklarına vurgu yaptı.
Türkiye'nin, geçen 14 yıllık sürecinde makro istikrarı sağlamanın çok önemli bir önceliği olduğunu anımsatan Kurtulmuş, bunun gerçekleştirildiğini kaydetti.
Numan Kurtulmuş, bunun mikro başarılarla taçlandırılması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
'Daha fazla üretmemiz ve bu ürettiklerimizi ciddi bir şekilde ihracatla yurt dışı piyasalarında da etkin bir hale gelmemiz gerekir. Bunun için de Türkiye'nin bir seferberliğe ihtiyacı var. Bu sadece kamunun kendi başına yapabileceği bir şey değildir. Kamu ve özel sektörün el ele vererek güçlü bir şekilde Türkiye ekonomisinin bu yeni fazına uygun adımları atabilmesi, Türkiye'yi markalarıyla, yüksek teknoloji ürünleriyle yurt dışında rekabet edebilen alt yapısıyla ciddi bir şekilde ayağa kaldırmamız gerekir. Bu hükümet bir icraat ve reform hükümetidir. Bunların güçlü bir şekilde uygulanabilmesinin sağlam ayaklarından birisi de Türk özel sektörüdür.'
Özel sektörün de Türkiye ekonomisinin de önemli bir seviyeye geldiğini dile getiren Kurtulmuş, ama henüz 'Süper Lig'e çıkamadığını, playoffta olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, Türkiye'nin bu aşamayı da geçerek ekonomik ve siyasi olarak dünyanın 'Süper Lig'ine çıkması gerektiğini aktararak, 'Evet, 1. Lig'den playoffa yükseldik. Bu bir başarıydı. Şimdi burada hiç soluklanmadan kollarımızı sıvayarak 'Vira bismillah' diyerek bütün dünyayı mücadele ve ekonomik rekabet alanımız olarak görerek bu süreyi değerlendirmemiz lazım.' dedi.
- 'Dünyanın her yerinde Türkiye'yi ve şirketlerini iş yapabilir hale getirmemiz gerekiyor'
Burada DEİK'e önemli görevler düştüğünü vurgulayan Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Dünya ekonomisindeki kırılganlıklar devam ediyor. Yapısal sorunlar devasa şekilde birikerek devam ediyor. Önümüzdeki dönemde gördüğümüz kadarıyla, ekonomik 3. Dünya Savaşı, zaten başlamış olan bu savaş çok daha güçlü bir şekilde dünyanın her yerinde devam edecek. Bu sadece bölgeler arasında Schengen ya da Şangay ya da TTIP değil, bunun çok ötesinde... Bunlar ekseninde gelişmeye başlayan ama bunun çok ötesinde kapsamlı, savaş boyutuna ulaşan bir rekabeti görüyoruz. Burada canlı, üretim kabiliyeti ve mücadele gücü olan ekonomilerin rekabette avantajlı hale geleceğini görüyoruz. Bugün Avrupa kıtasında yaşanan sıkıntıların arkasındaki temel nedenlerden biri de budur, küresel rekabet avantajını kaybetmiş olmak aslında siyasette öncelik elde etme avantajını da kaybetmelerine vesile oluyor. Türkiye'nin çok daha hassas ve dikkatli bir şekilde, dostlarımızı çoğaltarak, ekonomiyi de bu dostları çoğaltmanın bir aracı olarak kullanarak dünyanın her yerinde Türkiye'yi ve şirketlerini iş yapabilir hale getirmemiz gerekiyor.'
Kurtulmuş, burada DEİK'in önemli bir konumunun olduğunu belirterek, bu sayede lobiciliği de aşan bir işlev kazanacağını söyledi.
DEİK Başkanı Ömer Cihat Vardan ise dünyanın hemen her yerine Türkiye'nin iş yapabileceği yerlerde faaliyet gösterdiklerini anımsatarak, 30 yıllık bir kuruluş olduklarını söyledi.
Ellerinden geldiği kadar dış ticaretin hacminin artırılması konusunda çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Vardan, 'En son yapılan değişiklikten sonra yönetim kurulumuzda güzel bir temsil imkanı oldu. Ülkemizin en nadide firmalarının sahipleri ve yöneticileri bizlerle beraber yönetim kurulumuzda bulunuyor.' dedi.
Vardan, DEİK'in tek amacının ticaret hacmini artırmak olmadığını, iş diplomasisi alanında lobicilik faaliyetleri yaptıklarını kaydetti. Gelişen Türkiye'nin sağlam ve güçlü siyasi yapısına dikkati çeken Vardan, 'Güçlü ekonomisiyle bugün de ortaya çıkmış olan İngiltere'nin AB'den çıktığı bir süreçte ülkemiz daha aktif olacağı bir pozisyona gelecek.' ifadesini kullandı.
Vardan, toplantı öncesinde Kurtulmuş'a 'Ambargo Sonrası İran Ekonomik Ticaret ve Etki Analizi' adlı raporu sundu.
Toplantıya Halim Mete, Tuncay Özilhan, Talip Murat Kolbaşı, Başaran Ulusoy, Halil Aydoğan, Bekir Küçük, Adnan Kolay, İzzet Ekmekçibaşı, Yusuf Cevahir, Mustafa Mente, Ayşegül Arıcan, Aslı Akdeniz, Ahmet Çalık, Ahmet Erdem ve Ali Kibar da katıldı.