Nazımiye İlçesi Sarıyayla Jandarma Karakolu'na, 30 Nisan günü 22.45 sularında düzenlenen ve 4 güvenlik görevlisinin şehit olduğu, 7'sinin yaralandığı saldırının ardından olay yerine giden sağlık ekipleri, Vali Taşkesen tarafından valilikte takdirname ile ödüllendirildi.
Vali Taşkesen; ekiplerin, maaş ikramiyesiyle de ödüllendirileceklerini söyledi. 5 doktor, 7 acil tıp teknisyeni, 2 hemşire ve 4 şoförden oluşan ekibe takdirnamelerini veren Vali Taşkesen, "30 Nisan 2010 tarihinde saat 22.45 sularında Nazımiye ilçemizin Sarıyayla Karakolu'na yapılan baskından hemen sonra bu fedakar, cefakar sağlık görevlilerimiz acil tıp teknisyeninden doktoruna, şoföründen hemşiresine kadar en ufak bir tereddüt göstermeden karakolumuza ulaştılar. Yaptıkları fedakarlık neticesinde en az iki ağır yaralı askerimizin hayatını kurtardılar. Yaptıkları davranış görevlerinin bir parçası olsa da her türlü takdirin üzerindedir. Biz de takdirnameyle kendilerini ödüllendirdik, ayrıca maaş ikramiyesini de teklif edeceğiz. Gecenin karanlığında korkusuzca askerlerimizi kurtaran bu sağlık görevlisi arkadaşlara teşekkür ediyorum." dedi.
Karakol komutanının telle boğularak öldürüldüğü şeklindeki iddiaları da yanıtlayan Vali Taşkesen, "Bu yanlış anlaşılmayı da aydınlatayım. Karakol komutanımız aldığı üç kurşunla şehit olmuştur. Bundan başka yapılan yorum ve dedikodular yalandır, yanlıştır." diye konuştu.
Elektrik ve telefon hatlarının kesilip kesilmediği sorusu üzerine Vali Taşkesen, bu tür baskınlarda benzeri durumların yaşandığını ifade ederek, "Hatlar, çatışma esnasında isabet eden kurşunlar ya da kasten kesilmiş olabilir." diye konuştu.
Sağlık ekiplerinin güvenlik alınmadan gönderildiği yönündeki iddiaları da yanıtlayan Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, "Biz dağlarda gerekli tertibatımızı almıştık. Güvenlik alındı, yaptıkları büyük fedakarlık ama usulünce etraftaki dağlarda güvenliğimiz mevcuttu. Bugüne kadar sivil bir ekibe; ambulansa herhangi bir saldırı olmamış. Arkadaşlar ettikleri yemine sadık kalarak görevlerini yaptılar. Riskti ama güvenlik alınmadığı doğru değil." şeklinde konuştu.
Olay yerine ilk giden sağlık ekibinde yer alan Dr. Mahmut Yılmaz, şöyle dedi: "Olayın ardından ekibimi hazırlayarak saat 01.08 gibi Nazımiye'den hareket ettim. 01.30 gibi Dereova Karakoluna vardık. Güvenlik alındıktan sonra 02.00 gibi oradan çıkarak 02.30 gibi olay yerine intikal ettik. Askerlerimiz travmatik olayın şokundaydılar. Dört yaralı buldum nizamiye civarında, ikisi ağırdı. Yaralıları alıp 03.10 gibi Nazımiye'de olduk."
Olay yerine gidip gitmeme konusunda tereddüt yaşayıp yaşamadığı sorusu üzerine Dr. Yılmaz, "İki yıldır bölgede çalışıyorum. Sarıyayla Karakolu'na geçen kış da hasta almaya gitmiştim. O tedirginlikleri hep yaşadık. Bu son travmatik olayın şokunu hala üzerimizden atamadık. Tereddüt yaşadık ama gitmemek gibi lüksümüz olmadığını biliyorduk. Orada ciddi bir olay olduğunu anlamıştım. Üzerimize düşeni yapmaya çalıştık. Bir daha olursa bir daha çekinmeden gideriz." şeklinde konuştu.
Dr. Mahmut Yılmaz, olay yerine vardıklarında, karanlık olduğunu, yüzlerin seçilemediğini söyledi. Yılmaz, askerlerin çok büyük travma atlattığını ve içeride PKK'lı olabileceğini düşündüklerini belirtti.
