Beldibi Belediye Başkanı İdris İspirli’nin çağrısı ile Muğla Konakaltı Kültür Merkezi salonunda yapılan “Muğla’da Belediyelerin ekonomik durumları ile belde belediyelerinin önemi ve geleceği” konulu çalıştaya 27 belde belediye başkanı katıldı.
HALK OYLAMASI ŞART Çalışıtayın açılış konuşmasını yapan Beldibi Belediye Başkanı İdris İspirli, “Resmi kişi ve kurumlardan gayri resmi alınan bilgilere göre; Büyükşehir yapılacak yeni 13 il ile daha önce büyükşehir yapılan (İstanbul ve Kocaeli hariç) 14 il ile birlikte toplam 27 ilde bulunan 1022 belde belediyesi ve hatta ilaveler ile nüfusu 2 binden az beldelerin de kapatılmasıyla, kapatılacak belde belediyesi sayısı Bin 654 rakamına ulaşabilecek. Bir yerleşim yerinin belde hüviyetine kavuşabilmesi için belli şartların sağlanması ve müracaat sonunda, o yerleşim yerinde kayıtlı seçmenlerin sandıkta irade beyan etmeleri ile sonrasında müşterek kararname ile olabilmektedir. Şayet bir belediye, ihtiyaca binaen veya kamu yararı ya da kaynak tasarrufu vb. nedenlerle kapatılacaksa; belde yaşayanlarının sandıkta irade beyanlarının alınması, en doğru ve en demokratik yöntem olacaktır. Kazanılan bir hakkın her ne sebeple olursa olsun, alınması asla doğru değildir. Bir mecburiyet var ise, halk oylaması belirleyici öge olmalıdır. Muğla’nın Büyükşehir yapılmasında, belde belediyelerinin topyekün kapatılmasında, Muğla’nın ve Muğlalının faydası olacak mı, olmayacak mı, bu tartışılmalıdır. Muğla’nın büyükşehir olması ile, bugünkü konumdan daha iyi konumlara gelmesi söz konusu ise veya belde belediyelerinin yok edilmesiyle vatandaşa daha çok ve daha kaliteli hizmet imkanı doğacaksa; buna hiçbirimizin karşı çıkması mümkün değildir. Ama kazın ayağı öyle değil, meseleye hiçbir teklif ya da görüşe açık kapı bırakmadan, ben yaptım olacak tavrıyla yaklaşan bir zihniyet vardır. Halbuki konu enine boyuna ve her platformda tartışılmalı, geniş tabana yayılmalı ama mutlaka halkın oyunu dikkate alan bir çözümle sonlandırılmalıdır. Ayrıca ilave etmeliyim ki, Muğla’ya uygulanmak istenen, Kocaeli/İstanbul modeli ne derece doğrudur. Muğla’nın, Kocaeli veya İstanbul ile olan hangi benzerlikleri mevcuttur? Türkiye’nin toprak bakımından en küçük ancak nüfus yoğunluğu olarak en büyük iki ilinde uygulanan büyükşehir modeli, Muğla gibi geniş coğrafyaya yayılan ve nispeten nüfus yoğunluğu az olan bir ilde uygulanmasının hiçbir mantıki ve bilimsel izahı yoktur. Üç dönemdir Ülkemizde, belediye başkanlığı kökenli bir Başbakanımızın olması bizler için bir şans, bir avantaj diyorduk. Son 10 yıldır belediye mevzuatında gözle görülür bir iyileştirmenin varlığı herkesçe kabul edilmektedir. Bunca mevzuat değişikliğine ve iyileştirmeye rağmen, çok önemli bir husus olan belediye gelirlerini arttıracak tedbirler ne yazık ki alınamamıştır. Ben şimdi soruyorum, belde belediyelerinin kime ne zararı var? Geliniz bunları tartışalım. Hem de özgürce ve cesaretle tartışalım. Ondan sonra da beldede yaşayan vatandaşların önüne sandığı koyalım. Vatandaş belediyem kapansın derse ya da belediyem sonsuza kadar yaşasın derse, geliniz hep birlikte buna uyalım. Şayet, basına ve kamuoyuna yansıdığı şekliyle, belde belediyelerinin kapılarına kilit vurulursa; beldeler ve beldelerin hizmet götürdüğü köyler köhneleşecek ve bugünkü halinden daha geriye gidecektir. Vatandaş, belediye başkanını seçimlerde ve resimlerde görecektir. Muğla büyükşehir olursa, benim beldeme ya da bizlerin beldelerine, bugünden farklı olarak ne getirecek? Ben, kendi beldeme büyükşehrin getireceği artı bir hizmeti göremiyorum. Nüfus ve coğrafi büyüklük olarak Türkiye ile kıyaslanabilecek ülkelerden; Fransa’da 4032’si belde belediyesi olmak üzere, 4500 civarında belediye mevcut iken, Almanya’da 8507 belediye mevcuttur. Ülkemizde ise, halen 2949 belediye mevcuttur. Almanya ve Fransa’ya kıyasla Ülkemizdeki belediye sayısı arttırılması gerekirken, azaltmayı düşünmek anlaşılır bir düşünce değildir.
BELDE BELEDİYELER VARLIĞINI SÜRDÜRSÜN “Muğla veya başka bir takım iller büyükşehir yapılacaksa, yapılsın. Ancak, Muğla Büyükşehir yapılanması içinde belde belediyeleri varlığını devam ettirmelidir. Bunun dünyada ve Avrupa’da birçok yolu ve örneği vardır. Mademki büyükşehir bünyesinde ilçeler olacak, bu ilçeler büyük ilçe olarak tanımlanıp, bünyelerinde belde belediyeleri de tüzel kişiliklerini sürdürebilirler. Astlık üstlük ilişkisi olmadan, belli hizmetlerin (su, kanalizasyon, vb. altyapı hizmetleri gibi) ilçenin genelinde bir bütün olarak sunulması bu şekilde rahatlıkla sağlanabilir. Detay ve ayrıntı gerektiren ve beldeyi ilgilendiren hususlarda ise belde belediyesinin görev üstlenmesinde ve yerinden yönetimde sayısız faydalar sıralanabilir” dedi.
DANIŞTAY’A BAŞVURDUM “Kapanacak belde belediyelerine İçişleri Bakanlığından 24 Nisan tarihli bir yazı geldi. 8 yıllık belediye başkanlığım süresince beni en çok utandıran ve üzen bu durumdur. Belde belediye başkanlarının elini kolunu bağlayan, kanuna aykırı bu işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması için Danıştay’a müracaat etmiş bulunuyorum. Kanımca, her belediye başkanımızın bu hususta adım atmasının çok büyük fayda getireceğine inanıyorum. Artık sesimizi yükseltmenin zamanıdır. Sesimizi yükseltelim, ancak bunu yaparken bizlere destek olabilecek kişi ve kurumları küstürmeyelim. Unutmayalım ki, seçtiğimiz kelimelerin gücü ve anlatımı bizi sonuca götürecek en doğru tercihtir. Bizim amacımız üzüm yemek olup, bağcı dövmek değildir. Önümüzdeki günlerde Meclis gündemine gelmesi beklenen, büyükşehirlerle ilgili yasa tasarısı bir anlamda belde belediyelerinin idam kararı olacaktır. İdam mahkûmuna son arzusunu sormak usulden olmuştur. Şayet beldeler idam edilecekse ki, öyle gözüküyor. Beldelerin son arzusu sorulsun. Beldelerin son arzusu; belde belediyelerinin kapatılması halk oylaması sonucunda olmalıdır” dedi.
Başkan İspirli, “Kapatılma, Belde Belediyelerin İdamı Olur”
Muğla’nın Büyükşehir Belediyesi statüsüne geçmesi için hazırlıklar yapılırken, Muğla’daki Belde Belediye başkanları da bir araya geldi.