Başkan Yılmaz, 15 Temmuz Gecesini Anlattı

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, cuntacıların darbe kalkışmasının olduğu 15 Temmuz gecesinde Samsun’da neler yaşandığını anlattı. Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)-Paralel Devlet Yapılanması’nın (PDY) darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz akşamı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile birlikte golf sahasının açılış seremonisinin ardından Samsun’da bir restoranda akşam yemeğinde olduklarını belirten Başkan Yusuf Ziya Yılmaz, saat 21.00’e doğru darbe girişimini sosyal medya üzerinden öğrendiklerini, darbe haberini aldıktan sonra Vali Konağı’na geçerek gelişmeleri oradan takip ettiklerini dile getirdi. Başkan Yılmaz, bakanlar ile durum değerlendirmesi yaptıktan sonra halkla birlikte Cumhuriyet Meydanı’na geçerek gelişmeleri sabaha kadar meydandan takip ettiklerini kaydetti.

"Hepimizin kimyası altüst oldu"

Darbe girişimi akşamını anlatan Başkan Yılmaz, "15 Temmuz akşamından önceki Türkiye ile 15 Temmuz akşamından sonraki Türkiye çok değişti. Hain bir saldırı birdenbire ülkemizin gündemine girdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK), toplumun belli kesimlerinin içine sızmış, o kesimlerin mensubu gibi gözükerek ülkemizin birliğini bütünlüğünü bozmaya, halkın oylarıyla seçilmiş hükümeti devirmeye yönelik bir kalkışmaya ve hainlerin yaptığı bir olayla karşı karşıya kaldık. 15 Temmuz günü biz Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve Gençlik ve Spor Bakanımız Akif Çağatay Kılıç da Samsun’daydı. Birlikte golf sahasının bitiriliş ve açılış seremonisini tamamlamıştık. Ondan sonra da sahilde bir restoranda misafirlerimizle birlikte akşam yemeğini yiyorduk. Saat 20.00-21.00 sıralarında bu kalkışmaya, bu ihtilal girişimine yönelik bu hareketin sosyal medyadaki duyumlarını almaya başladık. Hepimizin kimyası altüst oldu. Başta Sayın Valimiz olmak üzere bir araya gelerek hemen durum değerlendirmesi yapmak ve sonucunda atılması gereken adımları atmak üzere valilik konutuna geçtik. Valimiz, İl Jandarma Komutanımız ve İl Emniyet Müdürümüzü valilik konutuna davet etti. Burada bir durum değerlendirmesi yaparak Samsun’daki ve ülke genelindeki gelişmeleri takip etmeye başladık. Çok fazla zaman geçmeden saat 23.00-23.30 gibi çok şükür bunu öğrenen halkımız evlerinden çıkıp klaksonlar çalarak Cumhuriyet Meydanı’na gitmeye başladı.

Halkımızın bu hareketi protesto eden davranışı kendiliğinden sular seller gibi artmaya başladı.

Bu arada Sayın Cumhurbaşkanımızın bir TV kanalına telefonla yaptığı bir bağlantıyla halkımızı sokağa davet etmesiyle de bu hareket inanılmaz bir coşkuya dönüştü. Bu teröristlere karşı adeta bir karşı duruşa dönüşmek üzere bir hareket başladı.

Biz o saatlerde Cumhuriyet Meydanı’na gitmek üzere hazırlık içindeydik. Valilik konutundan Atatürk Bulvarı’na çıktığımızda insanlarımızın ellerinde bayraklarla, ‘Başkanım meydana gidiyoruz’ diyerek beni de selamlayarak bir coşku selinin oluştuğuna tanıklık ettik" dedi.

"Hainlerin direnişinin nasıl kırıldığını gördük"

Saat yarımda Cumhuriyet Meydanı’na ulaştıklarını belirten Başkan Yılmaz, "Meydandaki büyük ekrandan gelişmeleri takip etmeye başladık. Gerek Ankara’da gerek İstanbul’da hainlerin direnişinin nasıl kırıldığını gördük. TRT spikerinin baskı altında bildiriyi okumasını ve daha sonra baskı altında bildiriyi okuduğunu anlatmasını hep birlikte izledik. Cumhuriyet Meydanı’nda sabahladık. Zaten o günden sonra her akşam Cumhuriyet Meydanı’ndayız. Halkımız her gün artan sayısı ve coşkuyla o günden beri Cumhuriyet Meydanı’nda demokrasi nöbeti tutuyor" diye konuştu.

"Bu hain şebeke insan vücuduna girmiş bir virüs gibi"

Ülkenin hain bir şebekeyle karşılaştığını söyleyen Başkan Yılmaz, "Hainliklerinin boyutunu her gün biraz daha iyi anladığımız bu hain şebekenin sadece ülkemizin kanunlarıyla cezalandırılmakla kalmayıp Cenab-ı Allah’ın da huzurunda gerekli cezayı alacaklarına yürekten inanıyorum. Bu hain şebeke insan vücuduna girmiş bir virüs gibi. İnşallah kısa süre içinde temizlenip, bu bünye hastalıklı bir virüsten kurtulup sağlıklı bir bünyeye dönüşüp inşallah geleceğe daha büyük umutlarla koştuğunuz bir ülkeye dönecektir. Her şey geride kaldı. Geleceğe daha umutla bakacağımız günler bizi bekliyor. Çünkü çocuklarımız bizden bu hainlerden temizlenmiş bir ülke isterler. Biz emanetçiyiz. Biz mirasçı değiliz. Biz bizim çocuklarımıza emanet edeceğimiz, büyüklerimizin bize emanet ettiklerinin sahipleriyiz diye düşünüyorum. Kendimizi varis değil emanetçi gibi görmeliyiz. Allah’ım çocuklarımıza bu FETÖ ve Paralel Devlet Yapılanması dediğimiz bu virüsten kurtulmuş bir ülke bırakmayı nasip etsin. 2023 ve 2071’e giden süreç içerisinde iktisaden kalınmış, dünyanın parlayan yıldızı ve güçlü bir ekonomiye sahip bir ülkeyi çocuklarımıza bırakmak nasip olur inşallah" şeklinde konuştu.