CEMAL AŞAN - Van'da 9 Kasım 2011'de meydana gelen depremde yıkılan Bayram Oteli sahibi Tevfik Bayram'a verilen 15 yıl 6 ay 20 günlük hapis cezası, Yargıtay 12. Ceza Dairesince, 'bilinçli taksir' koşularının oluşmadığı gerekçesiyle ikinci kez bozuldu.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 9 Kasım 2011'de yaşanan 5,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan ve 24 kişinin yaşamını yitirdiği Bayram Oteli'nin sahibi Tevfik Bayram'a 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan verilen 15 yıl 6 ay 20 gün hapis cezasıyla ilgili dava dosyasındaki incelemesini tamamladı.
Duruşmalı oturumla yapılan inceleme sonucunda, daire üyelerinden 3'ü kararın bozulması yönünde oy kullanırken, başkan ve bir üye muhalefet şerhi koydu, yerel mahkemenin kararı oy çokluğuyla bozuldu.
28 Haziran 2014'te 'eksik ceza tayin edildiği' gerekçesiyle Tevfik Bayram'a verilen 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasını bozan Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bu kez de bilinçli taksir hükümleri uygunarak fazla ceza verildiğine hükmetti.
Kararda, 23 Ekim 2011'de meydana gelen 7.2 şiddetindeki depremde kent merkezinin yanı sıra Erciş ilçesi ve civar köylerde büyük hasarın yaşandığı, sonrasında da büyüklüğü 4.0 ile 4.9 arasında 114, 5.0'dan büyük 7 depremin daha yaşandığı vurgulandı.
9 Kasım 2011'de de farklı bir faydan kaynaklanan 5,6 büyüklüğündeki depremde de sanığın sahibi ve işleteni olduğu Bayram Oteli'nin yıkıldığı ve göçük altında kalan 24 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilen Yargıtay kararında, 'Yapılan yargılama sonucunda, sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu kabul edilmişse de taksir ile bilinçli taksir arasındaki ayırıcı ölçüt, taksirle failin öngörülebilir netilikteki neticeyi öngörememesi, bilinçli taksir halinde ise bu neticeyi öngörmüş olmasına rağmen sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri ve bilgisine göre hareketini sürdürmesidir' ifadesi yer aldı.
- 'Binanın 'hasarlı-oturulabilir' raporu var'
Sanığın ilk deprem sonrası hasar tespiti için Van AFAD Başkanlığına başvurduğuna ilişkin yaptığı savunmanın tanık beyanlarıyla desteklendiği belirtilen kararda, şöyle denildi:
'Bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında ortaya çıkan ve sanığın işleteni olduğu Bayram Oteli'nin ilk depremden sonra 'hasarlı-oturulur' olduğu belirtilen ön hasar tespit formu ile sabit olup, bu belge içeriği tanıklarca teyit edilmiştir. Bunun aksini gösteren kanıt da bulunmamaktadır. Albaraka Türk Katılım Bankası tarafından 23 Ekim 2011 tarihli deprem sonrası binanın altında bulunan Van şubesi ile sınırlı olarak yaptırdığı inceleme sonunda verilen raporda, 'iskan edilebilir' şeklinde tespitte bulunulmuştur. Ayrıca otelin sigortasını yapan Axa Sigorta AŞ eksperi tarafından düzenlenen Deprem Ekspertiz Raporunda, sadece boya, dış cephe ve zemin seramik hasarları için 10 bin 520 lira tazminat ödemesi gerektiği sonucuna ulaşılmış olması da yukarıda verilen sonuçları doğrulamaktadır.'
- Bilinçli taksir koşulları oluşmadı
Yargıtay kararında, ilk deprem sonrasında Van valisi ve diğer yetkililerin, büyük bir depremden sonra fay hattının enerjisini boşalttığını bu nedenle yıkıcı bir deprem beklenmediğini bildirerek, evlere girilebileceğini basın yolu ile ifade ettiği anımsatılarak, şu bilgilere yer verildi:
'Kamu görevlilerinin, gazetecilerin güvenlik buldukları için Bayram Otel'de kalmaları, sanığın kardeşinin de enkazdan çıkarılmış olması ve sanığın kendisinin de otelde kaldığına dair aksi ispat edilemeyen deliller birlikte nazara alındığında, sanığın neticeyi öngördüğü halde sonucun gerçekleşmeyeceğine ilişkin, şansına veya başka etkenlere güvenerek hareket ettiği söz edilemeyeceğinden, bilinçli taksir koşullarının oluşmadığı gözetilmeksizin bilinçli taksir nedeniyle sanık hakkında tayin olunan cezasının arttırılması, kanuna aykırıdır. Bu nedenle sanık müdafilerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükmün bozulmasına oy çokluğu ile karar verildi'
- Başkan ve üyeden muhalefet şerhi
Karara, mahkeme başkanı ve bir üye muhalefet şerhi koydu. Muhalefet şerhinde, hükme esas tutulan bilirkişi raporunda işaret edildiği gibi, sanığın 1964 yılında inşa edilen binayı sonraki deprem yönetmeliklerine göre güçlendirilmediğini, sanığın kesin hasar raporu hazırlanması için inceleme yaptırmak, işin uzmanlarından görüş almak, bilimsel analizler yaptırmak yerine, toplu insan sayısının fazla olduğu eski bir binayı 23 Ekim 2011 depreminden sonra işletmeye devam ettiği vurgulandı.
Yargıtay kararının muhalefet şerhi kısmında şu değerlendirmelerde bulunuldu:
'Binanın çok eski olması, sonradan yapılan esasla değişikliklerin binaya ek yük yüklemesi, yenileme faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen kaplama nedeniyle duvar ve kolonlardaki çatlakların dışarıdan bakılarak tespit edilememesi nedeniyle, depremde hasar görmüş olabileceği ve bu nedenle yıkılabileceği sanık tarafından öngörülmesi gereken bir husustur. Sanık, oteli, kesin hasar tespit çalışmaları tamamlanıp güvenli olduğu anlaşılana kadar işlemeye ara vermesi gerekirken dayanıklılık testi yaptırmadan işletmeye açmış, meydana gelen neticeyi öngörmüştür. Dolayısıyla olayda bilinçli taksir halinin bulunmaktadır. Çoğunluğun bilinçli taksir olmadığına dair bozma görüşüne katılmıyoruz.'
Tevfik Bayram'ın avukatı Mehmet Denizoğlu da duruşmalarda sürekli dile getirdikleri hususların Yargıtay tarafından dikkate alındığını belirterek, şöyle devam etti:
'İlk verilen karar hukuki bir garabetti. Dönemin valisinin, AFAD'ın, deprem profesörleri sağlam görülen binalara girilebileceğini söylüyordu. Sunduğumuz deliller dikkate alınmamıştı. Ancak en son Ankara'daki hakimler bunu gördü ve müvekkilime bilinçli taksirle ceza verilemeyeceğine karar verdi. Bundan sonra yerel mahkemenin bozma kararına uymasını bekliyoruz. Biz de ilk celsede müvekkilimin uzun süren tutukluluk durumunun da göz önünde bulundurularak tahliyesini talep edeceğiz. Zaten bozma şartları doğrultusunda ceza verilmesi durumunda da müvekkilimin tahliyesi söz konusu olacaktır. '
Müşteki avukatlarından Murat Kemal Gündüz ise Yargıtay'ın fazla ceza verildiği gerekçesiyle kararı bozduğunu anımsatarak, bilinçli taksir koşullarının oluşmadığı yönünde görüşün ortaya çıktığını aktardı.
Bundan sonra devam edecek yargılamada Tevfik Bayram'a daha az ceza verilmesinin söz konusu olacağını anlatan Gündüz, 'Bundan sonra mahkeme ya kararında direnecek ya da bozma kararına uyarak yeniden yargılama yapacak. Yeniden yargılama olursa Bayram, daha az ceza alacak ve tahliyesi söz konusu olacak. Kararda 5 üyenin imzası var ve oy çokluğuyla alınan bir karar. Başkan ve bir üye muhalefet şerhi koydu. Bundan sonra yerel mahkemedeki süreci takip edeceğiz' ifadelerini kullandı.
- Davanın geçmişi
Van'da 9 Kasım 2011'de meydana gelen 5,6 büyüklüğündeki depremde yıkılan ve Doğan Haber Ajansı (DHA) muhabirleri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir ile Japon yardım gönüllüsü Atsushi Miyazaki'nin de aralarında bulunduğu 24 kişinin hayatını kaybettiği Bayram Oteli'nin sahibi Tevfik Bayram hakkında, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek' suçundan Van 2. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Davanın 7 Ekim 2013'teki duruşmasında, sanık Bayram'a 11 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile 3 yıl otel işletmeciliğinden men cezası verilmiş, sanık ve müşteki avukatlarının itirazı üzerine dosya Yargıtay'a gönderilmişti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi de eylemin ağırlığı ve ölen kişi sayısının fazlalığı nedeniyle 'eksik ceza tayin edildiği' gerekçesiyle yerel mahkemenin kararını bozarak, dosyayı iade etmişti.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 'bozma' kararına uyan Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı yeniden yargılamanın ardından, 1 Ekim 2015'teki karar duruşmasında Tevfik Bayram'a 15 yıl 6 ay 20 gün hapis cezası vermişti.
Bayram Otel Davasında İkinci 'Bozma' Kararı
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Van'daki depremde yıkılan Bayram Oteli'nin sahibi Tevfik Bayram hakkında verilen 15 yıl 6 ay 20 günlük hapis cezasını 'bilinçli taksir' koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle oy çokluğuyla bozdu 28 Haziran 2014'te 'eksik ceza tayin edildiği' gerekçesiyle kararı bozan Yargıtay, bu kez de fazla ceza verildiğine hükmetti Karardan: 'Elde edilen deliller birlikte nazara alındığında, sanığın neticeyi öngördüğü halde sonucun gerçekleşmeyeceğine ilişkin, şansına veya başka etkenlere güvenerek hareket ettiği söz edilemeyeceğinden bilinçli taksir koşulları oluşmamıştır'