Hollanda'nın Leiden kentindeki Metabolomik Merkezi araştırmacıları, bestecinin yaylı çalgılar için bestelediği eserleri inceledi.
"British Medical Journal" adlı dergide yayımlanan çalışmada araştırmacılar, Beethoven'in eserlerini dört farklı döneme ayırdı.
Araştırmacılar, yaylı çalgılar dörtlülerinin ilk keman bölümünde 1568 hertzden yüksek notaları sayıp bu notaların tüm notalara oranını yüzde olarak hesapladı.
Bestecinin işitme sorunun ilerlemesine paralel olarak yüksek frekanslı nota sayısında önemli oranda düşüş olduğu ortaya çıktı.
Yüksek frekanslı nota sayısı, bestecinin işitme duyusunu tamamen yitirdiği dönemde tekrar yükseliyor.
1809 yılında bestelenen Op.74 yaylı çalgılar dörtlüsü, yüzde 2'den az oranda yüksek frekanslı nota içerirken 1825 yılında bestelenen Op. 127 ve Op. 135 dörtlülerinde bu oran yüzde 4'e çıkıyor.
30 yaşında işitme duyusunu kaybetmeye başlayan Beethoven, yakınlarına yüksek frekanslı notaları duymakta güçlük çektiğini söylemişti. Besteci, büyük rahatsızlık veren uğultuları önlemek için kulağına pamuk tıkaçlar takıyordu.
1818 yılında çevresindekilerle yazarak iletişim kurmak zorunda kalan Beethoven, daha sonra işitme duyusunu tamamen yitirmişti.
Bestelerinin şifresi çözüldü
İlerleyen işitme sorununun Ludwig van Beethoven'ın besteleri üzerinde büyük oranda etkili olduğu ve besteciyi düşük frekanslı notaları seçmek zorunda bıraktığı ortaya çıktı.