CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişiminin ardından geniş uzlaşma sağlandığını belirterek, 'Bu uzlaşma bozulmamalı. Bu toplumsal uzlaşmayı sağlayabilmeliyiz. Ama bütün bunlar yapılırken darbeyle, darbecilerle mücadele edilirken yeni mağdurlar yaratmamalıyız.' dedi.
Beylikdüzü Belediyesi'nce yapılacak 13 tesisin toplu temel atma törenine katılan Kılıçdaroğlu, partisinden seçilen belediye başkanlarına, hiçbir ayrım yapmadan, herkese eksiksiz hizmet vermelerini ve harcadıkları her kuruşun hesabını millete vermeleri gerektiğini söylediğini kaydetti.
İnsan odaklı, halkın çıkarlarını savunan bir parti olduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, kul hakkı yemediklerini, her kuruşun hesabını verdiklerini ve her inanca saygı gösteren bir parti olduklarını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Yakuplu Cevat Güleç Ortaokulu için arsasını bağışlayan Güleç ailesinin bu desteğinin önemini vurgulayarak, aslında okul yapmanın Milli Eğitim Bakanlığının görevi olduğunu, eksiklikleri bildiklerini anlattı.
Çoğu yerde engelli merkezleri yaptıklarını belirten Kılıçdaroğlu, engellilere sahip çıkılması gerektiğini, engellilerin de bu ülkede rahatlıkla üretim zinciri içinde yer almaları gerektiğini vurguladı.
Beylikdüzü Belediyesi'nce yaptırılacak 1 milyon metrekarelik yeşil alana değinen Kılıçdaroğlu, 'Bizim bu belediye başkanımızın çok önemli bir kusuru var (!) Sana ne kardeşim, 1 milyon metrekarelik alana yeşil alan yapacaksın, park yapacaksın, çocuklar gezecek, insanlar gezecek, mutlu olacaklar... Ver müteahhide büyük binalar yapsınlar, millet betonların arasına sıkışıp kalsın (!) Bizim belediye başkanlarına bunu anlatamıyorum. Onlar da tutturmuşlar illa park yapacaklar... İstanbul'da Allah aşkına ağaç mı kaldı, yeşillik mi kaldı? Dolayısıyla bu görev de bize düşüyor.' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, güneydoğudan her gün şehit haberleri geldiğini belirterek, şöyle devam etti:
'Bugün yine 3 polisimizin şehit olduğu Gaziantep'teki acı olay haberi geldi. Neden oluyor bunlar Türkiye'de? Bizim bunları aşmamız lazım. Nasıl oluyor da Türkiye aradan uzun bir zaman geçtikten sonra bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalıyor? Hangi gerekçeyle oluyor bunlar? Bir şeyi yakaladık. Nedir o? Darbe girişimine karşı, parlamentoda grubu olan ve olmayan bütün partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları, hep beraber darbeye karşı çıktık. Bu bizim tarihimizde bir ilktir. Bizim tarihimizde demokrasiye sahip çıkma konusunda ilktir. Geniş uzlaşma sağladık.'
- 'Yeni mağdurlar yaratılmamalı'
Kılıçdaroğlu, darbe girişimi sonrası konuşmalarında bu uzlaşmanın ne kadar önemli olduğunu söylediğini, 'Madem ki bir darbeyle karşılaştık. O zaman gelin hep beraber Türkiye Cumhuriyeti, bundan sonra da çocuklarımız ve torunlarımız bir darbe girişimiyle karşılaşmasın diye neler yapılması gerekiyorsa oturalım, hep birlikte yapalım' dediğini anlattı.
Camiye, adliyeye ve kışlaya siyasetin sokulmamasını, yargı bağımsızlığı ve medya özgürlüğü getirilmesini söylediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, 'Tam demokrasiyi getirelim. İnsanlar düşüncelerini açıkladılar diye hapse atmayalım. Üniversitelerimiz özerk olsun. Bunları söyledim. Söylemeye de devam edeceğim. Bu uzlaşmayı zorlayacağım bütün kurallarıyla. Bu uzlaşma bozulmamalı. Bu toplumsal uzlaşmayı sağlayabilmeliyiz. Ama bütün bunlar yapılırken darbeyle, darbecilerle mücadele edilirken yeni mağdurlar yaratmamalıyız.' ifadelerini kullandı.
Sendikaya üye bir öğretmenin memuriyetten atıldığını, pazarda sivri biber satarken de zabıtalar tarafından engellendiğini anlatan Kılıçdaroğlu, 'Öğretmenin kabahati var, diyelim. Çocuklarının ne kabahati var? Karısının ne kabahati var? Bir insanı açlığa mahkum etmek hangi hukukta, hangi anlayışta, hangi dinde, hangi imanda var? Yok böyle bir şey.' dedi.
- 'Siyasetçi bir kişiyi suçlu ilan edemez'
Kılıçdaroğlu, suçların şahsi olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
'Bir toplantıda sevgili Peygamberimizin Veda Hutbesi'nden bir bölüm okumuştum. O Veda Hutbesi'ni, dünyanın bütün saygın hukukçuları, ilk insan hakları beyannamesi olarak yorumlarlar. Burada da suçların şahsi olduğu, açık ve net söylenir. Çocuğu mahkum ediyoruz. 15 yaşında çocuk, baba hapiste. Emniyet Müdüründen söz ediyorum, Turhal'dan söz ediyorum. Emniyet Müdürünü hadi bir olaya karıştı hapse attınız. Eşini lojmandan atıyorsunuz, hadi devlet memuru attınız. Ağabeyine sığınıyor, gidecek yer yok. 15 yaşındaki çocuğu bu aileyi geçindirmek için çalışmak zorunda. Geldi bana. '3 gün çalışıyorum bir yerde, 3 gün sonra bana diyorlar ki (Senin baban FETÖ'cü, kusura bakma biz sana iş veremeyiz çünkü yarın bizi de içeri atarlar)'.
Bunlar olmaz. Ben bunları söylediğim zaman belli çevreler rahatsız oluyor. Ben mazlumun hakkını korumak, sahip çıkmak zorundayım. Çünkü ben insanı seviyorum. İnsana hizmet ediyorum. Birisinin suçu varsa hiçbir sorun yok. Siyasetçi bir kişiyi suçlu ilan edemez. Kişiyi suçlu ilan edecek olan hakimdir. Benim görevim yok, ben hakim, savcı değilim. Herkesi baştan suçlu ilan etmek doğru değil.'
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz gecesi komutanın emriyle dışarı çıkan erlerin linç edildiğini, linç edilen erlerin ailelerine de sahip çıktığını anlatarak, 'Bunu sayın Cumhurbaşkanına da Başbakana da söyledim. O erleri linç edenlerin de yakalanıp adliyeye teslim edilmesi lazım. Erin, ne günahı var? Sorgulayacaksan emri veren adamı yakala.' dedi.
Bir milyonun üzerinde mağdurun, doğru olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Ben hükümeti her yerde uyarıyorum. 'Bunlar yanlıştır' diyorum. Meclisi bombalayanı git yakala, hapse at, hiçbir sorunumuz yok. Talimatı vereni yakala. 'Amerika'dan Fethullah Gülen gelsin'. İste, gelsin. 'Ben suçsuzum' diyor. Kardeşim sen suçsuzsan çıkar gelirsin Türkiye'ye, yargının önüne çıkarsın. Gelmiyorsan sen suçlusun.' diye konuştu.
- 'CHP iktidarında ben bu işi 4 yılda bitireceğim'
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türkiye'de huzura, barışa, birlikte yaşamaya ihtiyaç olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
'Huzur istiyoruz kendi ülkemizde. Terörle mücadele 35 yıldır bitmiyor. Benim bu millete sözüm var. CHP iktidarında ben bu işi 4 yılda bitireceğim. Hiçbir ananın ağlamasına benim yüreğim dayanmaz. Ülkenin birliği ve bütünlüğü içinde, bu terör belasından Türkiye'yi kurtaracağım. Hiç kimse en ufak endişe duymasın. Neden? Ben insanı seviyorum. Benim gizli kapaklı bir hesabım yok. Ben cebime değil, vatandaşıma çalışmayı kutsal bir görev olarak görüyorum.'
Bilimin 21. yüzyılın sihirli anahtarı olduğunu, bu nedenle bilime önem verilmesi gerektiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, bu yapıldığında Türkiye'nin cennete çevrileceğini söyledi.
Allah'ın verdiği bu güzel cennet gibi ülkeyi bu siyasilerin cehenneme çevirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Her türlü imkanımız var. Her şeyimiz var da niye mutlu değiliz, niye huzur içinde yaşamıyoruz? Bunu yapacağız. Sözüm söz, bu memlekete huzuru ne pahasına olursa olsun mutlaka getireceğiz.'dedi.
Kılıçdaroğlu, merhum Adnan Kahveci'nin, geçmişte bakanı olduğunu dile getirerek, 'Saygı duyduğum ender politikacılardan birisidir. Son derece düzgün, ilkeli, namuslu bir bakanlık yaptı. Hiçbir ayrım yapmadı. Günün neredeyse 24 saati çalışan bir Adnan Kahveci ile çalıştım. Dolayısıyla onun anılması, onun adına belli yerlerin yapılması beni çok mutlu kıldı. O açıdan Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na teşekkür ediyorum.' ifadelerini kullandı.
Konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu'na, 'Türkü' adlı otizmli genç kız tarafından çiçek verildi. Kılıçdaroğlu da Yakuplu Cevat Güleç Ortaokulu arazisini bağışlayan Cevat Güleç'in ailesi adına oğlu Serkan Güleç'e plaket takdim etti.
Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, daha sonra butona basarak 13 tesisin temel atma işlemini gerçekleştirdi.
Temel atma törenine, TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP İstanbul Milletvekili Bihlun Tamaylıgil, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı.
Beylikdüzü Belediyesi'nin Toplu Temel Atma Töreni
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: 'Darbe girişimine karşı, parlamentoda grubu olan ve olmayan bütün partiler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları hep beraber, darbeye karşı çıktık. Bizim tarihimizde demokrasiye sahip çıkma konusunda ilktir. Geniş uzlaşma sağladık' 'Bu uzlaşma bozulmamalı. Bu toplumsal uzlaşmayı sağlayabilmeliyiz. Ama bütün bunlar yapılırken darbeyle, darbecilerle mücadele edilirken yeni mağdurlar yaratmamalıyız' 'Terörle mücadele 35 yıldır bitmiyor. Benim bu millete sözüm var. CHP iktidarında ben bu işi 4 yılda bitireceğim. Hiçbir ananın ağlamasına benim yüreğim dayanmaz. Ülkenin birliği ve bütünlüğü içinde, bu terör belasından Türkiye'yi kurtaracağım'