Bingöl’de ‘Onurlu Aile Paneli’ne Büyük İlgi

Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelin açılışında Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu. Diyanet İşleri Başkanlığı Aile İrşat Bürosu Daire Başkanı Doç. Dr. Huriye Martı ve İstanbul Baş Vaizesi Salime Eken’in konuşmacı olarak katıldığı paneli İl Müftüsü Mecit Can yönetti. Selamlama konuşması yapan İl Müftüsü Mecit Can, bu tür etkinliklerin başta diyanet mensupları olmak üzere toplumun birçok kesiminde moral-motivasyon sağlanması açısından önemli olduğuna dikkat çekti. Bingöl’ün, ailevi hassasiyetler olarak Türkiye’nin önde gelen kentlerinden biri olduğunu belirten Can, “Bugün burada, bu sağlam aile yapımızı pekiştirmek için konuşmacı hocalarımızdan istifade edeceğiz. Büyük şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un yaklaşık bir asır önce ‘Kahve’ şiirinde ele aldığı aileyi tehdit eden unsurlar günümüzde internet yoluyla evlerimize kadar girmiş durumda. Aile, toplumun temelidir. Aile ne kadar sağlam olursa, toplumda o kadar sağlam olur” ifadelerini kullandı.

“AİLE, İNSANI KÖTÜLÜKLERDEN KORUR”

Diyanet İşleri Başkanlığı Aile İrşat Bürosu Daire Başkanı Doç. Dr. Huriye Martı, dinde aileye verilen öneme vurgu yaptı. Martı, “İnsan, ailede dünyaya gelir. O aile sayesinde nasıl insan olduğunu öğrenir. Ailemiz sayesinde adam oluruz. İnsan, küçük yaşlardan itibaren anne-babasını taklit eder. Toplumumuzda ailesi olmayana acırız. Gençlerimiz bir an önce aile kursun isteriz. Aile kurmak, Rabbimizin emridir. Allah-u Teala insanı tek yaratmamıştır. Allah (C.C.), Kur’an-ı Kerim’de ‘Bekarları evlendirin’ buyuruyor. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de ‘Evlilik benim sünnetimdir’ buyuruyor” diye konuştu

Ailenin, insanı ruhen ve bedenen birçok kötülükten koruduğunun altını çizen Martı, “Yaratılışta erkek kadına, kadında erkeğe muhtaçtır. Bir kadın, sadece erkeği doyurmak, giydirmek için değildir. Aile aynı zamanda huzur verir, insanın ruhunu doyurur. Yüce Allah (C.C.) Kur’an-ı Kerim’de ‘Kendileri ile huzur bulasınız diye eşler yarattık. Aranızda sevgi, merhamet ve huzur bağları kurduk’ buyuruyor. Eşler birbirine huzur vermiyorsa, yaratılış gayesine uygun hareket etmiyordur. Sadece aileyi kurmak marifet değildir, aynı zamanda geçinmek ve aile olmakta lazımdır. Bir erkek ile hanımı birbirine dosttur. Aile olmak için birbirini affetmek, birbirini hoş görmek gerekir. Eş olmak demek düşman olmak değil, dost olmak demektir. Aile ile ilgili olarak ayetlerin ve hadislerin temelinde ne var, ona dikkat edelim. İnsan, kadın ve erkek olarak Allah katında dünyanın en değerli varlığıdır” dedi.

“ÇOCUKLARIMIZ BİZLERE ALLAH’IN EMANETİ”

Çocukların aileye Allah’ın emaneti olduğunu belirten ve bu konuda ailelere büyük görev düştüğünü hatırlatan Doç. Dr. Martı, “Çocuklarımız bizlere Allah’ın emaneti. Emanetin sahibi bir gün hesap soracak. Aynı zamanda eşlerimizde bizlere Allah’ın bir lütfu, ikramı. Eşler birbirinin sahibi değil. Allah’ın sınırlarına dikkat etmeliyiz. Ailenin de bir emanet olduğunu unutmamalıyız. Bunun için ailede merhamet olmalı. Zaten merhamet olmayan bir yerde hayır da olmaz. O ev, cennet bahçesine dönemez. Bir insan, ailesinden nefret ediyorsa o evde huzur da olmaz. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) buyuruyor, ‘Allah’ın hanım kullarına vurmayın. Sakın, sizlerin eşlerinize vurduğunu görmeyeyim.’ Aile yapısını incitmemek, Peygamber Efendimizin sünnetidir. O’nun merhametini de taklit etmek zorundayız. Eş ve evlatlarımızla aramızda sevgi olması lazım. Özellikle son yıllarda boşanma oranları gün geçtikçe artıyor. Günümüzde, ailemizi her zamankinden daha fazla sahiplenmeliyiz. Özellikle babaların evlatlarının ne yaptığını bilmesi ve onlara sevgi göstermesi büyük önem taşıyor. Evlatlarımıza sevgimizi gösterelim. Eşlerimizi de takdir ettiğimizi her fırsatta dile getirelim. Bunlar, ailenin geleceği açısından çok önemli” şeklinde konuştu.

“EVLATLARIMIZ, SEVGİMİZİ AKITTIĞIMIZ VARLIKLARDIR”

İstanbul Baş Vaizesi Salime Eken de, ayet ve hadislerden kesitlerle ailenin önemine değindi. Ailelerinin, evlatlarını sahip oldukları bir varlık, bir mal gibi görmesinin çok yanlış bir anlayış olduğunu belirten Eken, “Evlatlarımıza Allah’ın bir emaneti olarak bakmamız lazım. Bizler, sadece Allah’ın bize verdiği emanetlere sahip çıkmamız gerekiyor. Onlar bizim kölemiz değil. Bizler böyle bir aidiyet hakkına sahip değiliz. Evlatlarımız, sevgimizi akıttığımız varlıklardır. Günümüzde yanlış bir anlayış var ne yazık ki. Halbuki, çocuklarımız için en temel hak yaşam hakkıdır. Yaşam hakkını almamalıyız. Allah-u Teala, Ayet-i Kerime’de şöyle buyuruyor, ‘Yavrularınızı açlık tehlikesiyle öldürmeyin. Sizinde onların eliyle rızkını veren biziz.’ Özellikle toplum olarak bu konuda büyük hassasiyet taşımamız gerekiyor” dedi.

Büyük ilgi gören panele çok sayıda din görevlisi ve vatandaş katıldı.