32.Gün 'ün bu haftaki bölümünde, Can Dündar ve Bülent Çaplı 'nın birlikte hazırladıkları, yönetmenliğini Nihat Özcan ve araştırmalarını Günel Cantak 'ın gerçekleştirdiği 'Birand ile Son randevu ' isimli belgesel ekrana geldi.
Mehmet Ali Birand verdiği Son ayrıntılı röportajıyla, hem hayat muhasebesini hem de hastalığının hikayesini anlatırken, Öcalan ile yaptığı röportajın ayrıntıları ise izleyenleri hayli şaşırtıyor.
DIŞİŞLERİ BAKANI 'NA 'BENİ SATMAYIN ' DEDİ VE GİTTİ
İşte Birand 'ın anlatımıyla Öcalan röportajı ile ilgili o bölüm:
Karısına 'dua et başarırsam Türkiye 'yi yerinden oynatırım ' diye mektup yazan Birand, Öcalan röportajını şöyle anlattı:
'Mesut (Yılmaz) dışişleri bakanı. Ya senle konuşmam gerekiyor, öğlen gel Hasan Cemal de var yemek yiyelim dedi. Gittik, Hasan onu soruyor, bunu konuşuyor. Benim derdim başka. Sonunda Hasan çişe gitti. Ben de bu herif gelene kadar konuşayım dedim. Bana bak ben Öcalan 'a gidiyorum dedim. 'Neee! ' diye haykırdı. Söyleşi yapacağız, yarın hareket ediyorum dedim. Bunlar beni orada tutabilir, satmayın beni dedim. Ne yapalım, kendi gitti kendi kaldı demeyin dedim. Eğer diyorsan şimdiden söyle dedim. Dedi ki 'ben ne yapacağımı şimdiden söyleyemem ama seni de satmam. Biz arkanda dururuz ' dedi. Peki dedim. O sırada Hasan geldi. Ben de gelirken sakın ha Hasan 'a söyleme dedim. '
TAMAM DEDİM BİZ BİTTİK
Birand herşeyde ilk olma tutukusu ile Bekaa 'da Öcalan ile görüştü. Soğuk ve mesafeli olmaya karar vermişti ama evdeki hesap kapma uymadı.
'Gülmeyeceğim, aman Mehmet Ali... dedim kendi kendimi hazırladım. (Öcalan) Şaaak diye çekti, şaap şuup diye öptü. Bir baktım adamın kamerası şıkır şıkır çekiyor. Tamam dedim biz bittik, hayatımız söndü. Şeref kıtası kurduk şey yapın dedi... Yok dedim ayıp, olur mu Merhaba, eyvallah dedim, içeri girdik... '
Birand'dan Öcalan Röportajının Perde Arkası
Geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz Mehmet Ali Birand'ın büyük sırrı kendi ağzından ortaya çıktı..