Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin dün sona ermesinin ardından bugün maddeler üzerinde görüşmelere geçildi.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, tasarı ile Kamu İhale Kurumu’nun (KİK) işlevsiz hale getirildiğini, Sayıştay’ın göstermelik hale getirildiğini ve yerel yönetimlerin yetkilerinin TOKİ’ye aktarıldığın ve TOKİ’nin de KİK denetim alanı dışına çıkartıldığını savundu. Bunların tesadüf olmadığını söyleyen Kart, “Bunlar yetkiyi merkezde toplayan anti demokratik bir anlayışın tezahürü olan uygulamalar. Ayrıca parti memuru ve cemaat memuru yapılanması görüyoruz. Bunların hepsi birbirini tamamlayan sistemlerdir. Bu sistemin adı parti devletidir, tiranlaşmadır, tek adam istemidir. Yetmiyor, mutlak yetki isteniyor. Yerel demokrasiyi yok ediliyor” dedi.
CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ da, tasarının maddelerinde 50 civarında fıkra olduğunu ve bunun da yasa yapma tekniğine aykırı olduğunu söyledi.
Tasarı ile bin 582 belde belediyesinin kapatılacağını belirten Serindağ, buralardaki halkın iradesinin sorulmadığını ifade etti.
Serindağ, “Vatandaş ne derse desin, siz ne söylerseniz söyleyin biz bunu kararlaştırdık diyorsanız, demokrasiden söz edemeyiz. Demokrasiden söz etmek için vatandaşın iradesine bakmamız lazım. ‘Vatandaş bize yüzde 50 oy verdi’ diyorsunuz, vermeyen de yüzde 50 var. Bunların hukukunu gözetecek bir merci ve makam olmayacak mı?” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da, bu tasarının Türkiye’nin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçeceğini iddia ederek, bu tasarıya karşı çıkan ancak yerel seçimlerin erkene alınmasına ilişkin düzenlemeye destek veren MHP’ye tepki gösterdi. Günaydın, “Bu tasarıyı kabul etmeyenlerin, bu tasarıyla bağlantılı Anayasa değişikliğine destek vermelerini de tarihe not düşmek istiyoruz” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin üç metro hattı yapımına başladığını ancak üzerinden 10 yıl geçtiğini ve Türkiye’nin ikinci büyük bütçeli belediyesinin 10 yılda 1 metre metro hattını hizmete sokamadığını söyleyen Günaydın, şöyle devam etti: “Şimdi biz bu anlayışa Eskişehir sınırındaki Nallıhan köylerini, Şereflikoçhisar’ın köylerini teslim etmeye çalışıyoruz. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ayaş’ın köylerine hizmet götürebildi mi ki Nallıhan’a götürebilsin?” dedi.
Günaydın, referandum yapmadan belde belediyelerini kapatmanın Anayasa’ya aykırı olduğunu öne sürerek, CHP’nin kapatılacak belediyelerde yaptığı anket sonuçları hakkında bilgi verdi ve halkın çoğunluğunun tasarıyla gelen yeni düzenlemelere karşı olduğunu savundu. “27 EKİM BASKISI KALKTI” MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise, 29 ile ayrı, diğer illere ayrı hukuk uygulamanın doğru olmadığını ileri sürerek, “27 Ekim baskısı da kalktı gibi gözüküyor. Gelin bu yasayı geri çekin, yeniden birlikte yapalım” dedi.
Anayasa’nın 169 ve 170. maddelerinde düzenlenen orman köylüleri ile ilgili hükümlerin bir kanunla kaldırılamayacağını savunan Şandır, “Anayasa’yı değiştirmeden siz Büyükşehir Belediye Yasası'yla nasıl değiştirirsiniz? Abdestsiz namaz kılınamayacağına göre Anayasa aykırılık ortadan kalkmadan bu yasayı burada görüşemezsiniz. Bu yasa bu ülkeyi böler. Teknik olarak söylemekten usandık; Anayasa’ya, hukuka aykırı. Toplum adına yetki kullananların tamamı toplumsal faydayı önceliklemek mecburiyetindedir. Yaptığınız işin toplumda karşılığı yoksa, sizin bunu yapma hakkınız yok. Milletin birliğini bozdunuz şimdi de devletin siyasi birliğini bozmaya cüret gösteriyorsunuz. Bu yanlış” diye konuştu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz ise, hükümetin ‘bu tasarı ile yerel yönetimleri güçlendiriyoruz’ iddiasının doğru olmadığını, aksine yerel yönetimlerin ortadan kaldırıldığını iddia etti. İl Özel İdarelerinin de tasarıyla kaldırıldığını belirten Durmaz, “İl Özel İdarelerini kaldırmak üniter devlet sistemini bölgesel yönetim sistemiyle değiştirmek anlamına gelir. Belediyeleri kapatarak demokratik katılımı engelleyerek ileri demokrasiyi nasıl tesis dereceksiniz? Yerel yönetimler özerklik şartının en önemli unsurunu ihlal ediyorsunuz. Buna göre yöre halkının mutlak surette görüşlerinin alınması gerekiyor. Hizmetin en yakın birimden alınması ilkesini de belde belediyelerini kapatarak ihlal ediyorsunuz” diye konuştu.
MHP olarak büyükşehir yapılanmasına karşı olmadıklarını, ancak bu ad altında eyalet sistemine geçişin zeminin hazırlayan bu düzenlemeye karşı olduklarını ifade eden Durmaz, “Bu tasarıya karşı meşru zeminde ne kadar direnebiliyorsak direneceğiz. AKP, Türk devlet sisteminin milli ve üniter yapısını ortadan kaldırıp federal devlet sistemini hayata geçirmek, bin yıllık kardeşliğimize son verip, eyaletlere geçmek ve başkanlık sistemine geçilmesi için bütünşehir yasa tasarısını Meclise sunmuştur. Mülki sınırlar belediye sınırları haline getirilmektedir. İl merkezi dışındaki insanlara yeni vergiler, yeni mali külfetler getirilmekte, karar mekanizmalarından uzaklaştırılmaktadır. Bu düzenleme batı emperyalizminin ve içerideki işbirlikçilerinin ülkeyi şehir devletlerine ayırma projesinden başka birşey değildir. Bu talep, PKK’nın dayatmasıdır. Bu plan, AKP ve PKK’nın Oslo’da yaptığı pazarlığın sonucudur” diye konuştu.
Konuşmaların ardından toplantıya ara verildi.
Büyükşehir Belediye Kanunu Tasarısı İçişleri Komisyonu’nda
TBMM İçişleri Komisyonu, büyükşehir sayısını 29’a çıkaran Büyükşehir Belediye Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine devam ediyor.