İstanbul 2'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada müştekiler Cengiz Aktürk, Abdulkerim Çay, Abdullah Yasin El-Kadı, Binali Yıldırım, Necmettin Bilal Erdoğan ve Hasan Doğan'ın avukatları temsil ederken, sanık Can Dündar ve avukatları duruşmada hazır bulundu.
“YAZI DİZİMDE KİŞİSEL YORUMLARA YER VERMEDİM”
Duruşmada savunma yapan Can Dündar, dava konusu yazı dizisinin resmi bir evraka dayandığını öne sürdü. Dündar, “Ortada devletin resmi kurumları tarafından düzenlenmiş bir fezleke söz konusudur. Ben fezlekeyi yazı dizisinde anlattım, mümkün olduğu kadar kişisel yorumlara yer vermedim. Hatta iyi niyet göstergesi olarak dizinin sonunda karşı taraftan gelen karşı görüşleri de yine gazetede yayınladım. Dolayısıyla kamuoyunun haber alma hakkına yönelik açıklamalar yaptığımı düşünüyorum” dedi.
“HERKESİN BİLDİĞİ SIR, SIR DEĞİLDİR”
Dünyanın her yerinde gazetecilikte bu şekildeki açıklamaların yer bulabileceğini, düşündüğünü belirten Dündar, “Gizlilik meselesinde ise zaten hükümet sözcüsünün de zamanında dediği gibi bu olaylar internet üzerinden kolayca ulaşılabilecek haldedir. Bunlara mahkeme de şu anda ulaşabilir. Gizlilik söz konusu değildir. Çünkü bu fezleke meclise intikal etmiş ve soruşturmaya konu olmuştur. Bu nedenle gizliliğin oluşmadığını düşünüyoruz. Herkesin bildiği sır, sır değildir. Bu açıklamalarım nedeniyle her iki eylem nedeniyle suçlu olmadığımı düşünüyorum” dedi.
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINI İSTEMEDİ
Müşteki avukatları, Dündar hakkındaki şikayetlerinin devam ettiğini ve Dündar'ın cezalandırılmasını talep etti. Dündar, yargılama bittiği takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasını istemediğini belirtti.
Duruşma ertelendi.
İDDİANAMEDEN
Dündar'ın kamu görevlisine basın yoluyla birçok kez alenen hakaret suçlamasından “ 1 yıl 5 buçuk aydan 4 yıl 1 aya kadar, soruşturmanın gizliliğini alenen birçok kez ihlal suçlamasından 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar olmak üzere toplamda 2 yıl 8 buçuk aydan 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.
DÜNDAR'A İLK DURUŞMADA ZORLA GETİRİLME KARARI ÇIKARILMIŞTI
Cumhuriyet Gazetesi'nde 1 Temmuz ve 18 Temmuz 2014'de yazdığı köşe yazılarında, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın ilk duruşmasına Dündar katılmamış, hakkında zorla getirilme kararı çıkarılmıştı.
Dündar bu davada da ifade verdi. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Can Dündar avukatı Bülent Utku ve Akın Atalay hazır bulunurken, şikayetçileri avukat Hatice Özay temsil etti. İddianamenin okunmasının ve kimlik tespitinin ardından sanık Dündar'ın savunmasına geçildi.
“FEZLEKE İÇERİKLERİNİN KAMUOYU YÖNÜNDEN ÖNEMLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM”
Kamuoyunu ilgilendirdiği için dava konusu yazı dizisini hazırladığını kaydeden Dündar, “Kamuoyunda önem arz ettiğine inandığımız 17-25 Aralık soruşturmaları aşamasında gündemde olan olaylarla ilgili bir kısım fezlekeler için yayın yasağı olması nedeniyle kaleme alınmış olan bir yazıdır. Bilgilendirme amacı içermiştir. Hakaret kastı mevcut değildir. Fezleke içeriklerinin kamuoyu yönünden önemli olduğunu düşündüm ve Çankaya'nın bu içerikler yönünden bir sığınak olamayacağını düşündüğümü bildirdim. Zaten yazının başlığı da fezlekeleri okumak hakkımız şeklinde koymuştum” dedi.
Dündar'ın avukatı akın Atalay, müvekkilinin yargılamadan vareste tutulmasını ve beraatine karar verilmesini talep etti. Katılanlar vekili Hatice Özay ise şikayetlerinin devam ettiğini, sanığın cezalandırılmasını talep ettiklerini belirtti.
Ara kararını açıklayan mahkeme Dündar'ın yargılamadan vareste tutulmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
CEMAAT ARKASINDAYDI
Öte yandan Can Dündar'ın adliye önünde gazetecilere açıklama yaptığı sırada cemaatin olan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı üyesi Erkam Tufan'ın da Dündar'ın arkasındakilerden biri olması dikkat çekti.
Can Dündar ve gazetesi, önceleri Cemaat'le ve Cemaat'in yazarlarıyla sürekli davalık oluyordu. Şimdi ise iktidar karşıtlığı bu iki kutbu birleştirmiş durumda.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, Dündar'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, 'kamu görevinden dolayı alenen hakaret etmek' suçundan 2 yıl 4 aya kadar, oğlu Bilal Erdoğan'a ise 'alenen hakaret etmek' suçundan 2 yıl 2 aya kadar hapis cezası isteniyor.
DÜNDAR SORUŞTURMA KAPSAMINDA DA İFADE VERDİ
Dündar duruşmaların ardından, 17 Aralık soruşturmasını yürüten Savcı Celal Kara ile yaptığı röportajda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturmada yaklaşık 1 saat ifade verdi. Dündar daha sonra adliyeden ayrıldı.
