Can Dündar Ve Erdem Gül'ün Tutuklanmasına Tepkiler

19 Ocak 2014 tarihinde Adana’da durdurulan TIR’lardan MİT görevlilerin çıkması ve ilaç kutularının altından silah ve mühimmat bulunmasına ilişkin görüntü ve belgeleri gazetelerinde yayınlayan Can Dündar ve Erdem Gül’ün, “Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, siyasi ve askeri casusluk, gizli kalması gereken bilgileri açıklama, terör örgütüne bilerek isteyerek yardım ve propagandasını yapma” gibi suçlamalarla tutuklanmasının demokratik ülkelerde ‘hukuk skandalı’ olarak nitelendirileceği ifade edilen açıklamada şöyle denildi:

"Milli güvenlik, devlet sırrı’ gibi kavramlara riayet etmek öncelikle devlet otoritesini kullanan, devlet adına hareket edenlerin görevidir; gazetecilerin değil. Gazeteciler devlet memuru da değildir. Mesleklerini evrensel normlara göre halk adına icra ederler.

‘MİT TIR’ları’ olayında gizli kalan, deşifre olmayan bir husus kalmamışken, gazetecilerin tutuklanması ağır bir hukuk ihlalidir. Kamu gücünü kullananların da hukuka riayet etme zorunluluğu vardır. Her türlü iş ve işlemlerin hukuki çerçevede gerçekleşmesi hukuk devletinin, demokratik rejimin olmazsa olmazlarındandır. Siyasilerin, kamu adına hareket edenlerin istikamet verdiği bir hukuk düzeni işlemeye devam ettiği sürece orada demokrasiden bahsedilemez. Son tutuklama kararı maalesef bu yönüyle tartışmalıdır. Halkın çıkarları ile kamu otoritesi karşı karşıya kaldığında evrensel hukuk kuralı her zaman basın özgürlüğünden ve halkın çıkarlarından yanadır. MİT TIR’larına ilişkin haberlerde Can Dündar ve Erdem Gül, halkın haber alma özgürlüğünden yana tavır almış, yayın özgürlüklerini kullanmışlardır. Kısacası gazetecilik yapmışlardır.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti olarak, verilen hukuksuz tutuklama kararının bir an önce kaldırılmasını ve meslektaşlarımız Can Dündar ve Erdem Gül’ün özgürlüğüne kavuşmasını diliyoruz. Bu konudaki gelişmeleri yakından takip edeceğimizi, gazetecilerin özgür kalması için her türlü çabayı göstereceğimizi kamuoyunun dikkatine sunarız."