Etkinliklerin açılış konuşmasını yapan CBÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Süheyla Sürücüoğlu, Türk kadınının kadın hakları konusunda çok önemli bir aşama olan oy kullanma hakkını, Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Fransa, Japonya, İtalya, hatta İsviçre gibi gelişmiş ülkelerden çok daha önce, 1934 yılında elde ettiğini dile getirerek şunları söyledi: “Atatürk sosyal bütünleşmenin ve kalkınmanın, ancak kadının ekonomik ve hukuksal güvencesini kazanması ile olacağına inanıyordu. Türk Medeni Kanunu ile ve anayasa ile elde edilen bu haklar, dünya tarihinde ilk kez bir deha, bir lider tarafından, mücadele edilmeden, istenmeden ve hatta istenmesi akıl bile edilmeden kadınlara sunuluyordu. Ancak eşitlik konusunda elde edilmiş olan kazanımlara rağmen, günümüzde ne yazık ki birçok kadının yaşamını anayasal haklar ya da Medeni Kanun değil, toplumsal gelenekler şekillendiriyor. Ama bir yandan da toplumumuzda artık bu durumu değiştirme isteği ve kararlılığı güçlü bir biçimde kendini hissettiriyor. Biz de bu istek ve kararlılıkla bir araya geldik. Öncelikle bölgemizdeki kadınlar için çalışmaya başladık. Merkezimiz iki ay önce faaliyete geçmesine rağmen epey yol aldı. Çalışma grupları kurduk, bir çalıştay düzenledik ve çeşitli projeler başlattık. Ben CBÜKAM Komisyonu Başkanı sayın Prof. Dr. Gönül Dinç Horasan başta olmak üzere, komisyon üyesi hocalarıma çok teşekkür ederim. Merkezimizin başarılı çalışmalar yapacağına inancım tamdır."
KADIN SORUNLARI VE İSTİHDAMI PANELİ
Başkanlığını CBÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Çalışma Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Gönül Dinç Horasan’ın yaptığı, “Kadın Sorunları ve İstihdamı” konulu panele konuşmacı olarak, CBÜ Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mine Yılmazer ve KOSGEB Uzmanı Özgen Karataş katıldı.
KOBİ’lere hizmet ve destek vermek üzere özel yasaya sahip tek kamu kuruluşu olan KOSGEB’in, 55 adet hizmet merkezi ve 76 adet sinerji odağı ile ülke sathına yaygın olarak faaliyet göstermekte olduğunu belirterek konuşmasına başlayan KOSGEB Uzmanı Özgen Karataş, Girişimcilik Destek Programı hakkında bilgiler verdi. Karataş, Girişimcilik Destek Programının; Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi, Yeni Girişimci Desteği, İş Geliştirme Merkezi Desteği (İŞGEM) ve İş Planı Ödülünden oluştuğunu belirterek, bu programların tanıtımını yaptı. Özgen Karataş’ın ardından iki kadın girişimcinin başarı öykülerini konuklarla paylaştığı panel, CBÜ Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mine Yılmazer’in “Kadının Eğitimi ve İstihdamı” konulu konuşmasıyla devam etti. Yılmazer, “Bir ülkenin kalkınma performansında aranan, yalnızca maddi anlamda zenginlik değil, bu zenginliği yaratacak ve sürdürebilecek nitelikte bir insan gücünün sağlanmasıdır. İnsani kalkınma, eğitim, sağlığın iyileştirilmesi ve yaşam standardı olmak üzere üç alanda ortaya çıkmaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 26. maddesinde, herkesin eğitim hakkı olduğu vurgulanmaktadır. Bu maddeye göre, eğitimin ilk evreleri parasız ve zorunlu olmalıdır ve herkes teknik ve mesleki eğitimden yararlanabilmelidir. Kadının eğitim seviyesi yükseldikçe, evlilik yaşı yükselmekte, doğurganlığı azalmakta, daha az çocuk ölümüyle karşılaşılmakta, daha sağlıklı, iyi beslenmiş ve eğitilmiş çocukların sayısı artmakta, işgücüne katılım artmakta, kadınların milli gelirden aldığı pay yükselmektedir. 1979 yılında Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Sözleşmesi (CEDAW) hazırlanmış ve 170 ülke tarafından imzalanmıştır. CEDAW sözleşmesinin çıkış noktası ‘eşitlik‘ değil, ‘ayrımcılığın yok edilmesidir‘. Ülkelerin gelişmişlik göstergelerine bakarak toplam GSYİH rakamları dikkate alındığında, Türkiye dünyanın 17. büyük ekonomisidir. Kişi başına düşen GSYİH’ya göre, 169 ülke arasında 57. sırada, İnsani Kalkınma Endeksi’ne göre, 169 ülke arasında 83. sırada, Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’ne göre 137 ülke arasında 77. sıradadır. Yine verileri incelediğimizde Türkiye genelinde ve Manisa’da kadınların yüzde 11’i okuma yazma bilmemektedir. Toplamda okuma yazma bilmeyenlerin yüzde 80’i kadındır. Kadının ekonomik alanda özgür ve güçlü olmasına engel oluşturan geleneksel düşünce yapısı, kadını öncelikle ev odaklı bir yaşama doğru çekmektedir. Ev işleri ve çocuk ya da yaşlı bakımı, kadının öncelikli görevi olarak görülmektedir. Kadınların önemli bir kısmı tarım sektöründe çalışmaktadır ve çalışanların yüzde 50’si ücretsiz aile işçisi durumundadır. Kadınlar geleneksel kadın mesleklerini seçmek zorunda kalmaktadır. Çalışan kadınların yönetici pozisyonlarına ulaşmasında engeller ortaya çıkmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda durum değerlendirmesi yapmaktan bir adım öne geçerek, çözüme dair somut yaklaşımlarda bulunmak gerekiyor. Çözüm odaklı eylemlere doğru adım atmalıyız. Söylem değil, eyleme ihtiyacımız var. Güven temelli ve sürdürülebilir bir üniversite, sivil toplum ve hükümet diyalogu oldukça önemli gözükmektedir” diye konuştu.
Etkinlikler, İzmir Devlet Opera ve Balesi Solist Sanatçısı Altuğ Dilmaç ve eşi Esra Dilmaç’ın sunduğu “Unutulmayan Aşk Şarkıları” adlı konserle son buldu. Altuğ ve Esra Dilmaç, seslendirdikleri Frank Sinatra, Elvis Presley, Tom Jones, Paul Anka, Timur Selçuk ve Tanju Okan’a ait birbirinden güzel şarkılarla, konuklara keyifli dakikalar yaşattı.
Cbü‘de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri
Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Etkinlikleri, Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.