CDP Türkiye 11. İklim Değişikliği Sanal Konferansı

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün: 'Bağlı bulunduğumuz coğrafyamızda tüm değer zincirlerimizi olumsuz etkileyebilecek iş sürekliliğinin kesintiye uğraması riskini yüksek teknolojimiz, insan kıymetimiz ve güçlü bilgi birikimimizle yönetiyoruz' Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop: 'Ülkemizin düşük karbonlu enerji üretimine verdiğimiz destek 295 projede yaklaşık 10 milyar TL tutarına ulaştı' Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin: 'Bireyselden KOBİ'ye, ticariden kurumsala her müşteri segmentine özel sürdürülebilir ürün ve hizmetler geliştiriyoruz. Tüm bu ürünlerde bugüne kadar sürdürülebilirliğe verdiğimiz katkı 51 milyar TL'yi geçti'

ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, "Bağlı bulunduğumuz coğrafyamızda tüm değer zincirlerimizi olumsuz etkileyebilecek iş sürekliliğinin kesintiye uğraması riskini yüksek teknolojimiz, insan kıymetimiz ve güçlü bilgi birikimimizle yönetiyoruz. Ekosistemimizin önemli bir parçası olan tedarikçilerimizin iklim değişikli konusundaki farkındalıklarını artırmayı da görev sayıyoruz." dedi.

Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu'nun Garanti BBVA ana sponsorluğunda yürüttüğü "CDP Türkiye 11. İklim Değişikliği Sanal Konferansı" dijital ortamda gerçekleştirildi.

Konferans kapsamında, CDP Türkiye Liderleri ile “Bir Soru Bir Cevap” etkinliği de düzenlendi.

Haluk Görgün, etkinlik kapsamında kendisine yöneltilen, "Şirketiniz üzerinde finansal ve stratejik etkisi olan iklim değişikliğinden kaynaklı en önemli potansiyel risk nedir ve bu riski nasıl yönetiyorsunuz?" soruyu yanıtladı.

Aselsan ailesi olarak tüm faaliyetleri Türkiye'nin refahı ve sürdürülebilir gelişimine katkı sağlamak hedefiyle ve iklim değişikliği konusuna azami önem vererek yürüttüklerini belirten Görgün, "Bağlı bulunduğumuz coğrafyamızda tüm değer zincirlerimizi olumsuz etkileyebilecek iş sürekliliğinin kesintiye uğraması riskini yüksek teknolojimiz, insan kıymetimiz ve güçlü bilgi birikimimizle yönetiyoruz. Ekosistemimizin önemli bir parçası olan tedarikçilerimizin iklim değişikli konusundaki farkındalıklarını artırmayı da görev sayıyoruz. Tedarikçilerimizin elinde bulunmayan ekipmanları üretim süreçlerine kazandırmak, tedarikçi finansman programlarımızdan faydalanmalarını sağlamak, onları kurumsal anlaşmalarımıza dahil etmek gibi pek çok çalışma ile de güçlenmelerine katkı sağlıyoruz." ifadelerini kullandı.

- "Kredi portföyümüzün yüzde 57'si yenilenebilir enerji, projelerinden oluşuyor"

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop ise, "Şirketiniz düşük karbon ekonomisine geçiş yolunda yatırım ve destekler anlamında ne gibi katkılar sağlıyor?" şeklindeki soruya karşılık, Banka olarak iklim değişikliğinin çevresel, sosyal ve ekonomik etkileriyle mücadelede üzerlerine düşen sorumluluğun bilincinde olduklarını söyledi.

Öztop, "Kredi portföyümüzün yüzde 57'si yenilenebilir enerji, projelerinden oluşuyor. Sürdürülebilirlik temalı kredilerin portföyümüzdeki payı ise yüzde 63. Ülkemizin düşük karbonlu enerji üretimine verdiğimiz destek 295 projede yaklaşık 10 milyar TL tutarına ulaştı. Banka olarak 2025 yılı itibarıyla kredi sağladığımız projeler sayesinde engellediğimiz yıllık karbon emisyonunu 5 milyon tonun üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde ekonomik büyüme ve gelişmenin yanı sıra İklim Değişikliğinin dünya üzerindeki etkileriyle mücadele için sayısız iş birliğine imza atacağımıza inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bugünden yapılan yatırımlar gelecekte çok daha büyük maliyetleri ve belki de dönülemez hataları engelleyecek"

Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku da "Şirketinizin iklim değişikliğine yönelik vizyonu nedir?" sorusu üzerine, Albaraka Türk'ün dünyanın en iyi katılım bankası olma vizyonuyla yola çıktığını ve en önemli paydaşlarından bir tanesinin de toplum ve dünya olduğunu belirterek, "Başta karbon salınımı ve sürdürülebilirlik olmak üzere bu alanda hemen bugünden yapılan yatırımların gelecekte çok daha büyük maliyetleri ve hatta belki de dönülemez hataların ve zararların önüne geçeceğine düşünüyoruz. Bu alanda attığımız adımların CDP tarafından da takdir edilmesi doğru yolda ilerlediğimizin bir göstergesidir." ifadelerini kullandı.

- "SCOP 3 emisyonlarımızda son derece zorlayıcı bir hedef olan yüzde 15 azaltma hedefini üstlenmiş bulunuyoruz"

Arçelik Üst Yöneticisi (CEO) Hakan Bulgurlu ise "Şirketinizin bilime dayalı hedef belirleme sürecine nasıl hazırlandı ve bu hedefi belirleme sebebiniz nedir?" sorusuna ilişkin şunları kaydetti:

"Pandemi bize gösterdi ki bilim ve teknolojinin ışığından hiçbir zaman ayrılmamalıyız. Önümüzdeki dönemde insanlık çok ciddi bir krizle karşı karşıya kalacak. Bu krizle mücadele hem bireyler hem kurumlar olarak hepimizin sorumluluğudur. Bilime dayalı hedef belirleme sürecine hazırlık son derece zorlu. Çünkü sadece şirketin bir yerinde değil inanarak şirketin her yerinde çok köklü bir değişim gerektiriyor. Biz bu değişimi Arçelik'te çok uzun yıllar önce başlattık.

Gelecek dönemde 2018 verilerini baz alarak ve 2030 tarihini hedef alan ve SCOP 3 emisyonlarımızda son derece zorlayıcı bir hedef olan yüzde 15 azaltma hedefini üstlenmiş bulunuyoruz. Umuyorum ki ben, ekibim ve tüm Arçelik ailesi bu hedefin çok üzerinde bir emisyon azaltımıyla bütün dünyadaki endüstri ve özellikle sektörümüzdeki şirketlere, rekabete örnek olmaya devam eder. "

- "Sürecin kaynağında emisyon azaltma çalışmaları gerçekleştiriyoruz"

Migros Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Demir Aytaç, Migros İyi Gelecek planlarının, karbon ve su ayak izimizin azaltılması, toplum sağlığının desteklenmesi, gıda israfının önlenmesi, sürdürülebilir tarım ve biyoçeşitlilik gibi alanlarda faaliyetlerini ve taahhütlerini öne çıkardığını belirterek, "Ciromuzun yüzde 77'si tarıma dayalı ürünlerden kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda çok zengin ve bereketli olan Anadolu topraklarının sürdürülebilirliği öncelikli ajanda konumuzdur. Bu sene CDP Su Raporu'muzun lider şirketler arasında yer almasından dolayı Migros olarak çok mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Pegasus Genel Müdür Yardımcısı Nasuh Çetin de havacılık sektörünün iklim değişikliğiyle mücadele edebilmesinin yolunun sera gazı emisyonlarının azaltılmasından geçtiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Bu çerçevede ulusal ve uluslararası otoriteler tarafından sektörümüze yönelik getirilen düzenlemelere biz de tam uyum gösteriyoruz. Tabi olduğumuz uluslararası regülasyonlar gereği, yıl içerisindeki toplam karbon emisyonunun izlenmesi, doğrulanması, raporlanması süreçlerini sağlıyoruz. Aynı zamanda raporlanan yıllık emisyon miktarı kadar dengeleme çalışması yükümlülüğümüz de bulunuyor. Bu düzenlemelerle sektörümüze karbon nötr bir büyüme sağlanması hedefleniyor. Karbon emisyonlarının dengelenmesinden öte kaynağında azaltılması bizler için daha büyük bir öneme sahip. Bu sebeple filomuzun gençleştirilmesi, düşük emisyon uçak modellerinin satın alınması, uçaklarda ağırlık azaltma çalışmaları, uçuş rotalarının optimize edilmesi gibi operasyonel tedbirle sürecin kaynağında emisyon azaltma çalışmaları gerçekleştiriyoruz."

İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Gamze Yalçın ise kurumsal değerleri doğrultusunda her zaman çevresel ve toplumsal konularda duyarlı bir banka olduklarını vurgulayarak, "Gelişen metodolojiler ve küresel dinamikler doğrultusunda iş yapma biçimimizi de sürekli gözden geçiriyoruz. Yakın bir zaman önce sürdürülebilirliği iş planımızda stratejik odak noktası olarak tanımladık. Organizasyonel yapılanmamızı ve iş modelimizi bu doğrultuda yeniledik. İş Bankası Bankacılığı adını verdiğimiz, kaynak temininden faaliyetlerimizin yol açtığı çevresel ve sosyal etkilerin takibine kadar uçtan uca bir işleyiş tesis ettik. Bu yaklaşımı sadece kendimizle sınırlı tutmanın sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşmada yeteri olmayacağının bilincindeyiz. Bu nedenle, ekosistemimizde yer alan tüm paydaşlarımızın dönüşümlerini destekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Sürdürülebilirliğe verdiğimiz katkı 51 milyar TL'yi geçti"

Yapı Kredi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çimenoğlu, son dönemde Türkiye'de de çok önemli bir gündem maddesi olan su güvenliği konusuna banka olarak büyük bir hassasiyet gösterdiklerini aktararak, pandemi sürecinin de suyun ne kadar değerli bir kaynak olduğunu tekrar gösterdiğini söyledi.

Su risklerini değerlendirmek için etkiyi ölçmenin önemine inandıklarını belirten Çimenoğlu, "Bu kapsamda Türkiye'de Doğrudan Su Ayak İzi Sertifikasını alan ilk finans kuruluşu olduk. 2019 yılında hayata geçirdiğimiz şehirde Su Hasatı uygulaması ile su verimliliğine küçük ama yenilikçi çözümler sunuyoruz. Bizden sonraki nesillere sürdürülebilir bir ülke ve gelecek bırakmak için kurucu imzacı olarak katıldığımız Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri kapsamında su da dahil olmak üzere kaynak güvenliği ve verimliliği alanında hedef verme taahhüdünde bulunduk. Önümüzdeki dönemde müşterilerimizin de bu yolculukta bize eşlik etmesi için çeşitli teşvikler sunmayı planlıyoruz." diye konuştu.

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin de etkinliğin "CDP Global A Liderlerinin Konuşmaları" kısmında yaptığı konuşmada, bireyselden KOBi'ye, ticariden kurumsala her müşteri segmentine özel sürdürülebilir ürün ve hizmetler geliştirdiklerini dile getirerek, "Tüm bu ürünlerde bugüne kadar sürdürülebilirliğe verdiğimiz katkı 51 milyar TL'yi geçti. Ayrıca, yaklaşık yüzde 25 pazar payıyla Türkiye'de rüzgar enerjisi santrallerinin finansmanındaki lider pozisyonumuzu koruyoruz. Geçtiğimiz günlerde iklim değişikliğiyle mücadele ve düşük karbonlu ekonomiye geçişte öncü uygulamalarımıza bir yenisini daha ekleyerek kömürü ve kömürle ilişkili aktiviteleri finanse etmeyeceğimizi duyurduk." dedi.

Mevcut portföylerindeki kömür faaliyetlerine ilişkin riski en geç 2040 yılına kadar sıfırlayarak bu sektörden tamamen çıkacaklarını vurgulayan Edin, şunları kaydetti:

"Kömüre ilişkin faaliyetlerimizi sonlandırsak da bu sektörde faaliyet gösteren müşterilerimizin yeşil yatırımlarına destek vererek onlara da sürdürülebilir kalkınma yolunda rehberlik etmeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde düşük karbona geçiş sürecinin hızlanması ve bu dönüşümün adil bir şekilde gerçekleşmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Reel sektöre bu yolculukta aktif bir şekilde yardımcı olmak, sürdürülebilir iş modellerine geçişte hem finansal hem bilgi ve tecrübe paylaşımı konusunda her türlü desteği vermeye hazırız.

İklim değişikliğiyle mücadele konusundaki öncü uygulamalarımızla bir kez daha CDP Global A Listesi'nde ve ülkemizi sürdürülebilirlik alanında temsil eden şirketler arasında yer aldığımız için çok mutlu ve gururluyuz. Küresel yatırımcıların ve iş dünyasının sürdürülebilirlik odağında karar vermelerinde en büyük etkiye sahip metodolojilerden biri olan ve dünyanın en yaygın çevresel raporlama sistemi olan CDP'de bu başarıyı elde etmek bizler için çok anlamlı."

- Şirketler ödüllendirildi

Türkiye'de Garanti BBVA, CDP Global İklim değişikliği A listesine girdi. Tekfen Holding ise hem CDP Global İklim Değişikliği hem de CDP Global Su A listesine girerek dünyadaki 63 şirketten biri olmayı başardı.

İklim Değişikliği ve Su kategorisinde "A-" puanı alan Türkiye'den toplam 13 şirket CDP Türkiye liderleri kategorisinde yer almayı başardı. 2019 yılında sadece 6 şirket bu kategoride yer alabilmişti. CDP, Tedarikçi İlişkileri Derecelendirmesi (SER) kapsamında, şirketlerin tedarikçilerini iklim değişikliğiyle mücadele sürecine ne kadar dahil ettiğini ölçüyor. Türkiye'de A notunu alarak SER kategorisinde lider olmayı başaran 3 şirket bulunurken, 11 şirket de bu kategoride "A-" notunu almayı başardı.

Etkinlik kapsamında; Arçelik, Brisa, Kordsa "İklim Değişikliği ve Su Lideri" olurken; İklim Değişikliği kategorisinde Albaraka Türk, Aselsan, Pegasus, İş Bankası, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası; Su Güvenliği kategorisinde Aksa Akrilik, Eti Soda, Migros, Pınar Süt, Yapı Kredi Bankası ödüle layık görüldü. Tedarikçi İlişkileri Derecelendirmesi kategorisinde ise Arçelik, Brisa ve Garanti BBVA ödül aldı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile