Tourexpi.com tarafından düzenlenen 'Tourexpi Diyalog' toplantısının sonunda gazetecilerin sorularını cevaplayan Cem Özdemir, Türkiye'de iktidar ve muhalefet partilerinin bir araya gelerek anayasa konusunda uzlaşabilmelerini istedi. "Anayasa reformu geçtikten bir gün sonra keşke Tayyip Erdoğan ve Kılıçdaroğlu bir araya gelip, bu işi birlikte çözelim, yeni, çağdaş, demokratik, geniş kesimlerin ortaya çıkarabileceği bir anayasayı ortaya çıkaralım dese, bence sorunları büyük ölçüde çözer ve insanları da bir araya getirir. Çünkü anayasa reformuna karşı çıkanlarla konuşuyorum, kısmen haklı bulduğum bölümler söylüyorlar. Destekleyenleri dinliyorum, onların da haklı olduğu birçok konu var. Dolayısıyla bu insanların bir araya gelmesi mümkün olmalı. Şu bir gerçek, 12 Eylül'den sorumlu olanların yargılanması bütün demokratik ülkelerde normaldir, olmalı. Tersini savunanları anlamakta güçlük çekiyorum. Bunların yanı sıra örneğin baraj niye inmiyor sorusuna da tatmin edici bir cevap duyamadım." diye konuştu.
''TERÖRDEN EKMEK PARASI KAZANANLAR VAR''
Adına ne denirse densin Türkiye'nin 1980'den beri uğraştığı bir sorunla karşı karşıya olduğuna değinen Özdemir şunları söyledi: "Güneydoğu, terör ya da Kürt sorunu. Nasıl isimlendirirseniz isimlendirin, aynı sorun. Ortada, varsayalım ki bir hasta var. Ona bir ilaç veriliyor. 1980'li yılların başından beri aynı ilaç veriliyor. İlaç sorunu çözmediği gibi yan etkileri de felakete yol açıyor. İlacın dozu her sene artırılıyor ama iyileşme yok. Tam tersine hasta gitmek üzere. İlacı değiştirsek nasıl olur? O soruyu sormakta yarar görüyorum."
Terörle mücadele konusunda bugüne kadar askerlerin bir dediğinin iki edilmediğini, istedikleri silahın alındığını, istedikleri metotların uygulandığını anımsatan Özdemir, "Sorun başında olduğu gibi Türkiye'nin karşısında ve çözülmüyor. Tam tersine gençler gereksiz yere dağa çıkıyor. Keşke o gençleri üniversiteye gönderebilse Türkiye Cumhuriyeti. Farklı metotlar denense. O insanların şeffaf, güler yüzlü bir devlet karşılarına çıksa, belki o insanlar da şaşıracak. Belki sorunun çözümü kolaylaşacak. Çözümü istemeyen tarafların olduğu basbayağı belli. Çünkü bu işten ekmek parası kazanların olduğunu görmemek için beyinsiz olmak gerekiyor. Bu işin devam etmesi için bunlar da ellerinden gerekeni yapacak." şeklinde konuştu.
Türkiye'deki asker, siyaset ilişkilerine de değinen Alman parlamenter konuşmasını şöyle tamamladı: "Almanya'da genelkurmay başkanının ismini bilmiyorum. Savunma bakanının ismini biliyorum. Genelkurmay başkanını tanımıyorum, tanıma ihtiyacı da hissetmiyorum. Biz de askerin sorunu ülke sınırlarını savunmak. Onun ötesinde iç politikayla bağlantıları yoktur. Olsa da üniformasını çıkarır, siyasete girer, bir partinin üyesi olur. Asker, dışarıdan saldırı olduğunda savunma bakanı ve meclis himayesinde vatanı savunur. Batı'da askerlere meclis askerleri diyoruz. Çünkü asker meclis askeri olur, tersi değil."