Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan Bayraktar'la İlgili İddialara Tepki

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakan Bayraktar hakkında kaleme alınan köşe yazısının gerçeği yansıtmadığını, doğru bilgiye dayanmayan suçlayıcı ifadelerin, kişilik haklarına saldırı olduğunu bildirdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, dün bir gazetedeki köşe yazısında, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bir milletvekilinin sorduğu soruya istinaden verdiği cevaba atıfla, suçlayıcı ifadelere yer verildiği belirtilerek, doğru bilgiye dayanmayan suçlayıcı ifadelerin, kişilik haklarına saldırı olarak kabul edildiği ifade edildi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar tarafından, başkanlığı döneminde TOKİ'den ihale alan bir şirketin yolsuzluk yaptığı iddiasına ilişkin, “Burada dolandırıcılık, hırsızlık var. Bu benim zaafımdır, bir idareci olarak orada yapılan yanlışlığı görebilmeliydik. Göremedik, bizim gözümüzden kaçtı” denildiği hatırlatılarak, Bakan Bayraktar’ın bu olayla ilgili olarak, söylediği sözlerden, ‘yolsuzluğun fark edilir edilmez soruşturma konusu edildiği ve yargıya intikal ettirildiği’ ifadesinin anlaşıldığı bildirilerek, “Bu süreç, bizzat Bakan Bayraktar tarafından başlatılmış ve kamu hakları korunmuştur” denildi.

Konuya ilişkin köşe yazısında ise, “Arsızlığın ikinci ayağında; "KC Grup (Tahir Erbarlas'ın eski şirketi) TOKİ'yi 60 milyon lira dolandırdığı doğrudur. Bu yolsuzluğu Meclis'te Sayıştay raporlarına dayanarak dile getiren CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu Bey haklıdır. Benim zaafım" demek zorunda kalan Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar bulunuyor. Bakan, iddia etmişti. Yolsuzluk yapmadım. Yaptırmadım. Hakkımda bırakınız davayı, soruşturma varsa bile istifa ederim demişti. Hem yolsuzluk ortaya çıktı. Hem soruşturma belgelendi. Bakan istifa etmedi. Adını da değiştirmedi. Kentsel dönüşümden pay alan konut şirketlerinin sahiplerinin toplantısına katılıp KDV oranının nasıl düşeceğini konuşuyor” sözlerinin kaleme alındığı belirtildi.

O dönemde TOKİ'nin 60 milyon TL civarında zarara uğratıldığını söyleyen Bayraktar’ın, TOKİ tarafından söz konusu firma ve kişilerin mahkemeye verildiğini, TOKİ hakkında açılmış davalar ve TOKİ'nin de açtığı birçok davanın bulunduğunu ama şahıslar hakkında yolsuzluktan veya başka sebeplerden açılan dava olmadığını ifade ettiği vurgulanarak açıklamada şunlar kaydedildi: “TOKİ'de 35 bin civarında ihale yapıldığını da belirten Bayraktar, yapılan hesaplarla faiziyle birlikte 55-60 milyon lira TOKİ'nin zarara uğratılması olayını tespit ettiklerini; TOKİ'nin zararını garanti altına alacak bir mekanizma geliştirdiklerini ve TOKİ'nin 55 milyon lira alacağını kesinleştirdiklerini, bu paranın 12 milyon lirasının TOKİ tarafından tahsil edildiğini belirtmişti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde, Devlet Denetleme Kurulu'nun TOKİ'ye geldiğini, 3,5 ay inceleme yaptığını, gerek teftiş kurulları gerekse savcılığın, herhangi bir suç unsuru olmadığını belirlediğini söylemişti.” Bu açıklamaların karşılığının suçlama biçiminde ortaya çıkmasının ise söz konusu gazetenin ve yazarın yanlışlık içerisinde olduğunu gösterdiği belirtilerek, “İlgili gazete ve köşe yazarı hakkında dava açma hakkımızın mahfuz olduğu, iddia edilenlerin gerçeklerle hiçbir alakasının olmadığı değerli kamuoyumuza saygıyla duyurulur” açıklaması yapıldı

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile